WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” şeklindeki düzenleme ile asıl borçluya borcu olmasına rağmen kendisine İİK'nun 89/1. maddesi uyarınca gönderilen birinci haciz ihbarnamesine gerçeğe aykırı olarak itiraz etmesi halinde cezalandırılmayı ve 89/4. maddesi gereğince de asıl borçluya olan borç miktarı kadar tazminat ödemeyi içermekte olup, davacının 20/11/2007 havale tarihli dilekçesinde, üçüncü kişinin hacze itirazının kaldırılmasını, İİK'nun 338/1. maddesi uyarınca cezalandırılmasını ve %40'tan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesi talebinde bulunulduğu dikkate alındığında, %40 tazminat isteminin İİK'nun 338/1. maddesi uyarınca cezalandırma isteği ile birlikte talep edilemeyeceği, eş anlatımla İİK'nun 89/4. maddesine uygun bir tazminat isteminin söz konusu olmadığı, hal böyle olunca, İİK'nun 89/4. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak açılmış bir tazminat davası bulunmadığından, sonucu itibariyle doğru olan tazminat isteminin reddi kararının...

    Kaldı ki, İcra ve İflas Kanunu 89/4 ve 338. madde hükümlerinin 3. kişinin gerçeğe aykırı beyanını suç olarak nitelendirmesi, 3. kişinin bu davranışının haksız fiil olduğunun açıkça bir göstergesidir. Tazminat talebi haksız fiile dayandığından, takibin yapıldığı yerdeki icra mahkemesinde açılacak olan davanın haciz ihbarnamesine itirazın öğrenildiği tarihten itibaren iki yıl içinde açılması gerekir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 72. maddesinde tazminat istemine ilişkin zamanaşımı süreleri, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar, şeklinde düzenlenmiştir. Alacaklının haciz ihbarnamesine itirazı öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl içinde icra mahkemesinde İİK 89/4'e göre tazminat davası açması gerekir....

      İİK'nun 89/4. maddesinde; "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder" düzenlemesi yer almaktadır. Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK'nun 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir. Anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir....

        Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının icra mahkemesine başvurusunda, üçüncü kişi konumunda bulunan davalının, İİK’nun 89/1. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı süresinde yapmış olduğu itirazın gerçeğe aykırı olduğu ve borçlu ile davalıya ait ticari defterler, banka kayıtları ve vergi dairesi formlarının incelenmesi ile haciz ihbarnamesine gerçeğe aykırı şekilde itiraz edildiğinin tespit edilebileceği ileri sürülerek İİK’nun 89/4. maddesi gereğince tazminat talep edildiği, ilk derece mahkemesince, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda takip borçlusunun haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle davalı şirketten...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : MENEMEN İCRA MAHKEMESİ Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan cezalandırılması ve İİK'nun 89/4. maddesi uyarınca tazminata mahkum edilmesi talebiyle sanık ... hakkında açılan davada, gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan dolayı şikayet hakkının düşürülmesine, tazminat talebinin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde müşteki vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının onama - bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1-Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde; Sanık tarafından birinci haciz ihbarnamesine 17.04.2008 tarihinde itiraz edildiği, müşteki vekilinin ise İİK'nun 347. maddesinde öngörülen her halde bir yıllık süre geçtikten sonra 19.08.2009 tarihinde şikayetçi olduğunun anlaşılması nedeniyle, yapılan yargılamaya, mahkemenin...

            Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği cihetle, ceza verilememesi halinin, tazminata hükmedilmesinden bağımsız bir konu olduğu ve tazminat yönünden bağlayıcılığının bulunmaması karşısında, üçüncü şahıs şirketin birinci haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihlerinde, takip borçlusu şirkete borçlu olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre hukuki durumun takdiri yerine, hatalı gerekçe ile yazılı şekilde sanığın mahkumiyeti söz konusu olmadığından tazminat isteminin de reddine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince...

              Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği cihetle, ceza verilememesi halinin, tazminata hükmedilmesinden bağımsız bir konu olduğu ve tazminat yönünden bağlayıcılığının bulunmaması karşısında, üçüncü şahıs şirketin birinci haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihlerinde, takip borçlusu şirkete borçlu olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre hukuki durumun takdiri yerine, hatalı gerekçe ile yazılı şekilde sanıkların mahkumiyeti söz konusu olmadığından tazminat isteminin de reddine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince...

                bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığı anlaşıldığından, yapılan temyiz isteminin 5271 sayılı CMK'nın 298/1. maddesi uyarınca REDDİNE, 2-İİK 89/4 maddesi uyarınca talep edilen tazminat istemine yönelik olarak yapılan incelemede; Somut olayda, üçüncü kişilerin şirketin haciz ihbarnamesine vekili aracılığıyla itiraz etmesi nedeniyle, tazminat isteminin haksız fiile dayanan bir tazminat olduğu ve gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçunun oluşmadığı ve ortada haksız fiil bulunmadığı gerekçesiyle mahkemece tazminat isteminin reddine karar verildiği, bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde de, İlk Derece Mahkemesince verilen tazminatın reddi kararında bir hukuka aykırılık bulunmadığının belirtildiği anlaşılmış olup, her ne kadar davaya konu haciz ihbarnamesine vekil tarafından itiraz edilmiş ise de; vekil tarafından yapılan itiraz ancak ceza hukuku anlamında suçun oluşumunu ve cezaların şahsiliği prensibi gereğince vekilin beyanlarından dolayı asilin cezalandırılmasını...

                  Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder . " şeklindeki düzenleme karşısında, haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere çözümlenmesi gerekmektedir.Ancak tazminat ve cezalandırılma istemiyle birlikte açılan davalara ceza mahkemesi sıfatıyla bakılacağı gözetilmeksizin hukuk mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam edilerek sanıkların beraatlerine ve tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğundan, sair hususlar incelenmeksizin hükmün istem gibi BOZULMASINA, 07.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Bölge Adliye Mahkemesi’nce; borçluya gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçu ile birlikte İİK'nın 89/4. maddesi uyarınca talep edilen tazminat isteminin haksız fiile dayalı bir tazminat olduğu, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun oluşmaması durumunda, ortada bir haksız fiil bulunmadığından tazminat isteminin de reddi gerektiği, davalıya İİK.nın 89.maddesi gereğince yapılan haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarih itibariyle borcun kesinleşmesinin gerekeceği, anılan tarih itibariyle kesinleşmiş ve muaccel bir alacak-borç ilişkisinin var olmasının gerekeceği, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun oluşmaması halinde ortada bir haksız fiil bulunmadığından tazminat isteminin de reddi gerektiği, davacı vekilince davalının takip borçlusu ... Sertatıl'a ödemesi gereken ecri misil alacağı dava konusu edilmiş olup esasen sanık ile borçlu ......

                      UYAP Entegrasyonu