Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/319 - 2007/62 esas ve karar sayılı dosyasıyla tapu kaydının iptaliyle orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiğini, hükmün onanarak kesinleştiğini ve kararın infaz edilerek taşınmazın orman afsıyla tapuya tescil edildiğini ileri sürerek, davalı ... tarafından önceki malik ...’ın vergi borçlarından dolayı taşınmaz üzerine 7490- 4686 ve 3745 yevmiye nosu ile konulan haciz şerhlerinin silinmesi talebiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüyle 161 parsel sayılı taşınmaz üzerine davalı tarafından konulan 7490, 4686 ve 3745 yevmiye nolu haciz şerhlerinin silinmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, hükmen orman olan taşınmazın üzerindeki haciz şerhlerinin silinmesi talebine ilişkindir. Çekişmeli 161 parsel sayılı taşınmaz, tapuda ... adına kayıtlı iken, Orman Yönetimi tarafından taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla açılan dava sonucunda Eyüp 1....
alan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 04/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Arsa niteliğindeki ... köyü, 522 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak, üzerindeki yapıya bayındırlık birim fiyatları eses alınıp yıpranma payı da düşülmük suretiyle değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-Tapu kaydında davalılar...ve ... payı üzerindeki haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Karar başlığında 15. sırada yer alan ...'in maliklerle hukuki ilişkisini ispatlayan herhangi bir belge bulunmadığı halde karar başlığında davalı olarak gösterilmesi, mirasçı ...'in vekil ile temsil edildiği halde karar başlığında ad ve soyadının yazılmaması, yine mirasçı ve karar başlığında davalı olarak gösterilen ...'...
Mahallesi 228 ada 237 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalı ...'ın hissesi üzerinde bulunan haciz şerhinin bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Davanın niteliği gereği kendisini vekille temsil ettiren davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın; a)Hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalılardan ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.11.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ve haciz şerhlerinin terkini talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davalı ... yönünden davanın konusu kalmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına, davanın kabulü ile 19039 parselde bulunan H/Zemin + 1/3 no'lu bağımsız bölüm tapu kaydının hacizlerden terkini ile davalı adına olan tapusunun iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline dair verilen 15.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca, HMK 369/4 maddesi gereğince resen duruşmaya alınmış, tayin olunan 30.01.2018 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... ve davalı ... Kurumu Başkanlığı vekili geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 7.9.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydının ve otomobilin kaydının iptali ve davacı adına tescili ve takyitlerin terkini, karşı davada alacağın tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, karşı davanın reddine dair verilen 6.3.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, araç mülkiyet kaydının iptali ve araç kaydı üzerinde bulunan haciz şerhinin terkini, birleştirilen dava ise alacak istemine ilişkindir....
Mahkemece bozma ilamına uyulup tüketici mahkemesi sıfatıyla davanın kabulüne 8 nolu dairenin tapu kaydının iptali ile şerhlerden arındırılarak davacı adına tesciline, davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar ... ve ... vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Haciz şerhlerinin kaldırılması istemine gelince, bu nitelikteki davaların tapu kütüğünde yararına haciz şerhi konulan kişi veya kurumlara yöneltilmesi gerekir. Zira, verilen şerhler onların yararınadır. Hükümle yaratılacak durumda yine onların hukukunu etkileyecektir. Dava konusu taşınmazın üzerinde icra müdürlüğü ve vergi dairesi lehine konulmuş haciz şerhleri bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde vergi kaydının terkini istenilmiştir. Mahkemece davanın görev yönünden reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı şirkete ait aracın 17.09.2007 tarihli noter satış sözleşmesi ile davacı tarafından satın alındığını, trafik kaydının devri sırasında aracın üzerinde haciz kararı olduğunu öğrendiklerini, aracın davalıya iade edilip, parasının geri alındığını, ancak aracın vergisinin davacı adına geldiğini belirterek, noter satış sözleşmesinin iptali ile vergi kaydının terkinini talep etmiştir.Davalı cevabında, noter satış sözleşmesinin iptal edilmediğini beyan etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2013/258 sayılı dosyasında yapılan takip ile muris adına kayıtlı Çubuk İlçesindeki taşınmazların kaydına haciz konulduğunu, taşınmaz maliki muris ile mirasçısı borçlu arasında düzenlenen feragat sözleşmesi gereği borçlunun miras hakkı bulunmadığını ileri sürerek borçlunun mirasçı olmadığının tespitini ve taşınmazlardaki haciz şerhlerinin kaldırılmasını istemişlerdir. Birleştirilen dava ile de husumeti borçlu ..'e yöneltmişlerdir. Davalılardan ... icra takibinin kesinleşmesiyle tapu kaydına güven ilkesi uyarınca haciz konulduğunu, davalı ..ise davacıların dava açma hakkı bulunmadığını, sözleşmenin iptali istemine ilişkin dava bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalı .. mirasçı olmadığının tespiti ile haciz şerhlerinin terkinine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili ile davalı .. vekili temyiz etmiştir. Dava, mirasçı olmadığının tespiti ile haciz şerhinin terkini istemlerine ilişkindir....
Bütün bu genel açıklamalardan sonra, mahkemece yapılması gereken iş; 58 numaralı bağımsız bölüm kaydının şerhler sütununda geçen bütün icra dosyalarını ait olan yerden getirtmek, dosya alacaklıları olup da yararlarına haciz şerhi işlenen ve ancak davada taraf durumunu almayan bir kısım gerçek ve tüzel kişi varsa bunları da HUMK.nun 73. maddesine göre davaya taraf olmalarını sağlamak, 03.02.1998 tarihli temlik sözleşmesi adi yazılı düzenlenip tapuya şerh verilmediğinden, sözleşme tarihi lehlerine haciz şerhi işlenen kişileri de bağlamayacağından davacıdan temlik tarihini her türlü kuşkudan uzak ispatlayacak resmi delillerini sormak, böyle bir delil yoksa kayıt üzerindeki haciz şerhlerine değer tanınarak 58 numaralı bağımsız bölüm mülkiyetini davacıya üzerindeki haciz şerhleri ile birlikte geçirmek olmalıdır. Mahkemece, ortaya konan saptamalar ve uyuşmazlıkta uygulanacak yasa kuralları bir yana bırakılarak istem yazılı olduğu şekilde hüküm altına alındığından karar bozulmalıdır....