Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 27.08.2012 tarih 2006/1197 sayılı haciz şerhi olması nedeniyle mahkeme kararının infaz ettirilemediğini, davalı ...’un haciz tarihinde bu hissede hak sahibi olmaması nedeniyle haciz şerhinin dayanağının bulunmadığını belirterek dava konusu taşınmazın 3/10 hissesindeki ... İcra Müdürlüğünün 27.08.2012 tarih 2006/1197 sayılı haciz şerhinin terkinine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Türkiye Halk Bankası A.Ş. vekili, dava konusu taşınmaza konulan haciz işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu, haczin konulduğu tarihte davalı ...’un dava konusu taşınmazda hak sahibi olmadığına dair tapu kaydında herhangi bir şerhin bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....

    Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın tamamının bedeline hükmedildiği halde, 2.167,64m²’lik kısmının tesciline karar verilmesi, 2-Davacı idarenin istemi yol olarak terkin olduğu halde idare adına tescile hükmedilmesi, 3-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz ve ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, 4-Davacı idare harçtan muaf olduğu halde yargılama giderleri arasında idareye harç yüklenmesi, Doğru değil ise de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a) 3 nolu bendindeki (2.167,64 m²' lik kısmının) ibaresinden sonra gelen kısmın hükümden çıkartılmasına, yerine (tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine, C harfi ile gösterilen 353,61 m²'lik kısmın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline,) ibaresinin eklenmesine, b) 2 nolu bendinin sonuna (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz ve ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin eklenmesine, c) Harca...

      Kaydın terkini istenirken bu kayıtları tutmakla yükümlü tapu sicil müdürlüğünün davada hasım olacağı kuşkusuzdur. Pasif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddi doğru değildir" gerekçesi ile karar bozulmuştur. Davalı Hazine karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Bozma ilamında da vurgulandığı üzere Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi uyarınca haciz şerhi tapuya yazıldıktan sonra borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi veya sona ermesi halinde haczi koyan makamın yazısı ile ya da haciz lehtarının talebi ile terkin edilebilir. Haciz şerhinin usulsüz kaydı hallerinde ilgilisinin terkinine olur vermemesi durumunda taşınmaz maliki şerhin terkinini dava edebilir. Ancak, taşınmazın tapu kaydındaki haciz şerhlerinin her zaman yasal prosedürüne göre terkin edilmesi mümkün olmayabilir. Bu, haczi koyan ilgili makamın, taşınmaz malikinin ya da haciz lehtarının ilgisizliğinden kaynaklanabilir. Bu gibi durumlarda tapu kaydında duran haciz şerhi yolsuz hale gelecektir....

        Borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi veya sona ermesi halinde ya da haciz şerhinin usulsüz kaydı hallerinde ilgilisinin terkine olur vermemesi durumunda taşınmaz maliki şerhin terkinini dava edebilir. Davanın da şerh nedeniyle hak sahibi olan kişilere karşı yöneltilmesi gereklidir. Öte yandan, tapu kayıtlarının düzenli tutulmasından tapu sicil müdürlüğü sorumludur. Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi hükmü uyarınca da tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan da devlet sorumludur. Bu nedenle, hukuki dayanağı saptanamayan haciz kaydının terkini istenirken davanın bu kayıtları tutmakla görevli ve sorumlu tapu sicil müdürlüğüne karşı açılması gerekir Tüm bu açıklamalar sonucu; haciz şerhinin terkini davaları, ancak haciz lehtarlarına husumet yöneltilerek açılabilir. Somut olayda ise dava konusu taşınmazlar üzerine konulan 04.12.1936 tarih 932 yevmiye numaralı haciz şerhlerinin kim tarafından, hangi amaçla konulduğu tespit edilememiştir....

          Belediyesine ait 4904 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki bağımsız bölümlerin ihale ile satıldığı, ihalede 2 nolu bağımsız bölümün satışının davacıya yapılmasına rağmen tapu müdürlüğüne gönderilen tescil yazısında 4 nolu bağımsız bölümün davacı adına kaydının yapıldığı, esasen davacı tarafından ihalede satın alınan taşınmazın üçüncü bir kişi adına kaydının yapıldığı, bu şekilde baştan itibaren tapu kayıtlarının yanlış oluşturulduğu, davacının hak sahibi olduğu taşınmazın davalı adına olan kaydının iptali ile davacı adına tesciline ve esasen davalı ...'ın borçları nedeni ile konulan ipotek ve haciz şerhlerinin kaldırılması karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Tapu kaydının tedavülleri ile birlikte tetkikinde; davacı ...'in 2 nolu bağımsız bölümü ihale ile kapatılan ......

            Arsa niteliğindeki ... ilçesi, ... mahallesi, ... parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

              Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 17/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                İhtiyati haciz şerhinin kaldırılmasının talep edilebilmesi için öncelikle dava konusu taşınmaz üzerine konulmuş, yasal, usulüne uygun ihtiyati haciz veya haciz işlemine dair şerhin bulunması gerekmektedir. Dosya kapsamında toplanan bilgi ve belgelere göre; Dava konusu Seydikemer İlçesi Seki Mah. 3008 parsel sayılı taşınmaz üzerinde Fethiye İcra Müdürlüğünün 2016/2041 esas sayılı dosyası üzerinden davalı Fethiye T3 adına konulmuş herhangi bir ihtiyati haciz veya haciz kaydının/şerhinin olmadığı anlaşılmıştır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28/08/2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, haciz şerhlerinin terkini, 2. kademede zilyetliğin davacıya ait olduğunun tespiti istenmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/10/2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, şahsi hakka ve kötü niyetli devir iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, haciz şerhlerinin terkini, 2. kademede zilyetliğin tespiti istemine ilişkindir....

                  Davacı, .../... ada ... parsel sayılı taşınmazın ifraz işlemine tabi tutularak .../... ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazlara ayrıldığını, ifraz işlemine tabi tutulan ... ada ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kapatılmasının unutulduğunu, çekişme konusu taşınmazda 3/24 pay sahibi olan ...’in ölümü ile davalı mirasçılar adına intikal işlemlerinin yapıldığını, daha sonra mirasçılardan ...’in payını diğer mirasçı ...’e devrettiğini, mirasçılardan ... ve ...’in paylarına haklarında yürütülen icra takibi neticesinde haciz kaydı işlendiğini, gerçekte ... ada ... parsel sayılı taşınmazın gerek zeminde gerekse kayıtlarda olmadığını ileri sürerek, dava konusu ... parsel sayılı taşınmaz üzerindeki haciz şerhlerinin terkini ile birlikte davalılar adına olan tapu kaydının tapu sicilinden terkinine karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., davayı kabul ettiğini beyan etmiş, diğer davalılar ise usulüne uygun davetiyeye rağmen davaya cevap vermemişlerdir....

                    UYAP Entegrasyonu