Mahallesi 120 ada 22 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Tapu kaydında yer alan haciz ve ipotek şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; 1 nolu bendinin 2. paragrafının sonuna (Tapu kaydında yer alan haciz ve ipotek şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
gerekçesiyle; 1- Açılan davanın KABULÜ İLE; İstanbul İli, Eyüpsultan ilçesi, İslambey Mahallesi, 191 ada, 3 parseldeki tapu kaydının davacı Hayri Hızır'ın 45/60 olan payı üzerindeki 28/05/1936 tarih, 1882 numaralı haciz şerhinin terkinine karar verilmiştir ....
Kayıt maliki davalı davayı kabul etmiş diğer davalı ise reddini savunmuş, mahkemece tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline ve haciz şerhlerinin terkinine karar verilmiştir. Hükmün davalılar Sosyal Güvenlik Kurumu, Tasfiye Halindeki T.Emlak A.Ş. ve Karesi Vergi Dairesini temsilen Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine yerel mahkeme kararı Dairemizce, haciz şerhi alacaklarının kimler olduğunun saptanması, davada yer alıp almadıklarının tespiti ve taşınmazın davacıya temlik tarihini resmi belgelerle kanıtlama olanağı tanınarak ve sonucuna göre bir karar verilmek üzere bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacının haciz şerhlerinin terkini istemi rededdilmiş, hükmü davacı ve davalı ... adına Hazine vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davalı ......
Bu hak tapu kütüğüne tescil edilmediği, başka bir anlatımla tapu kaydının maliki kütükte davalı ... olduğu sürece üçüncü kişiler Türk Medeni Kanununun 1020.maddesinde hükme bağlanan "tapu sicilinin aleniliği" kuralına dayanarak kayıt maliki aleyhine işlem yapabileceği gibi, somut olayda olduğu üzere kamu alacaklısı olan idare de kayda haciz şerhi işletebilir. Bu itibarla 199 ada 3 sayılı parselin tapu kaydındaki haciz şerhinin terkinine olanak yoktur. Mahkemece yapılan bu saptama bir yana bırakılarak kayıttaki haciz şerhinin terkinine de karar verilmesi doğru olmamıştır. Karar, açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; 1-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava 4 aylık süre içinde sonuçlandırılmadığından 15.10.2011 tarihinden itibaren, belirlenen kamulaştırma bedeline faiz yürütülmemiş olması, 2-Dava konusu 341 ada 48 parsel üzerindeki haciz; 341 ada 49 parsel üzerindeki haciz ve ipotek şerhlerin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a- Kamulaştırma bedelinin ödenmesine ilişkin hüküm fıkrasının sonuna gelmek üzere (Belirlenen kamulaştırma bedeline 15.10.2011 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına) cümlesinin yazılmasına, b-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu 341 ada 48 parselin tapu kaydındaki haciz; 341 ada 49 parselin tapu kaydındaki haciz ve ipotek şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece...
Köyü (eski 321) yeni 124 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, tapuda gerçek kişi davalılar adına kayıtlı olduğunu ve 29/11/1999 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman tahdit sınırlarının içinde kaldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptal, orman niteliğiyle ................ adına tapuya tescil, elatmanın önlenmesi ve üzerindeki şerhlerin terkini istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulü ile, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğinde ................ adına tapuya tesciline, elatmanın önlenmesi talebinin reddine, üzerindeki ........ lehine konulan haciz şerhinin dava tarihinden sonra kaldırılmış olması nedeniyle konusuz kalan bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tapu kaydında davalılar ................, .........................., .............. ve ... lehine konulan haciz şerhlerinin terkinine karar verilmiş, hüküm davalı ... ............ vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Mahallesi ... parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kayıtlarında bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) ibaresinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 27.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Köyü 112 ada 12 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....