Somut olayda bilirkişi tarafından üçüncü kişiye gönderilen haciz ihbarnameleri dikkate alınmakla birlikte; raporun bir kısmında Yargıtay denetimine elverişli biçimde açıklama yapılmadığı görülmektedir (13.11.2007 ve 25.11.2007 tarihli hacizler bakımından). Öte yandan Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 21/I inci maddesi ilk haczin üçüncü kişiler tarafından uygulanması hallerine münhasır olup, para üzerine üçüncü kişiden sonra birden çok kamu alacaklısı tarafından haciz konulması halinde, haciz sahibi bütün kamu alacaklılarının ilk hacze iştirakinin kabulü gerekir. Böyle bir ihtimalde kamu alacaklıları bakımından aynı yasanın 69 uncu maddesi uygulanmaz. Dosyanın incelenmesinde borçlunun farklı kurumlarda hakediş alacağı olduğu anlaşılmaktadır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2020 NUMARASI : 2020/542 ESAS - 2020/702 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takip borçlusu hakkında yapılan takipte üçüncü şahıs T3 89 haciz ihbarnameleri tebliğ edildiğini, 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerine verilen cevapların icra dairesine süresinden sonra ulaştığını, 89/3 haciz ihbarnamesine ise herhangi bir cevap verilmediğini, buna göre üçüncü şahıs hakkında haciz uygulanmasına dair taleplerinin kabul edildiğini ancak davalı idarenin haczin kaldırılması başvurusu üzerine süresinde itiraz edildiğinden bahisle borçlu sıfatının silinmesine karar verildiğini belirterek 01/10/2020 tarihli işlemin iptali ile üçüncü şahsın dosyaya borçlu olarak eklenmesine karar verilmesini istemiştir...
, ancak durdurmadan sonra haciz ihbarnameleri gönderilemeyeceği belirtilerek şikayetin kabulü ile memurluk işleminin iptaline karar verilmiştir.Somut olayda, 22.12.2015 tarihli ihtiyati haciz kararı ile aynı tarihte kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emirlerinin borçlu şirketlere 25.12.2015 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin 31.12.2015 itibariyle kesinleştiği, ancak takibin kesinleşmesinden önce 3. kişilere İİK'nun 89/1. maddesi gereğince 23.12.2015 ve 24.12.2015 tarihli ihtiyati haciz ihbarnameleri, takibin kesinleşmesinden sonra da 11.01.2016 tarihli 89/1 haciz ihbarnameleri gönderildiği, iflasın ertelenmesi davasında Asliye Ticaret Mahkemesi'nce 12.01.2016 tarihinde ihtiyati tedbir ara kaarı verilmesi üzerine icra mdürlüğünce borçlu şirketler yönünden takibin durdurulduğu ve borçlu şirketlerin talebi ile icra müdürlüğünce durdurma kararının 3. kişilere bildirildiği, borçluların icra dairesine başvurusunun ihtiyati tedbir kararı tarihi...
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2005/799 esas sayılı dosyasında, davacı şirket alayhine alacak davası açıldığını, yapılan yargılama sonucunda, dava dışı şirket lehine alacağa hükmedildiğini, söz konusu dava henüz kesinleşmeden dava dışı şirketten alacaklı olan çalışanları tarafından iş mahkemesinde hükmedilen işçi alacaklarının tahsili istemiyle 85 adet icra dosyasından ve yine şirketin Sosyal Güvenlik Kurumu'na olan borcu nedeniyle kurumdan, davacı şirkete haciz ihbarnameleri gönderildiğini, bunun üzerine davacı şirketin, tebliğ edilen haciz ihbarnamelerine karşı alacak davasının temyiz aşamasında olup henüz kesinleşmediği, alacağın kesinleşmesine ve dava dışı şirketin kendi nezdinde alacağının doğması durumunda bilgi verileceğine dair haciz ihbarnamelerine cevap verildiğini, Asliye Ticaret Mahkemesi'nin, 2005/799 esas sayılı dosyasında verilen hükmün kesinleşmesi üzerine dava dışı şirket tarafından Ankara 3....
Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 2014/147 Esas sayılı dava dosyasından kabul edilen miktarlar yönünden müvekkillerinin borca yeter derecede taşınır taşınmaz ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verildiğini, gerekçeli kararın henüz yazılmadığını, söz konusu karar üzerine karşı tarafça Antalya Genel İcra Müdürlüğünün 2020/303306 Esas sayılı dosyasından ihtiyati haciz takibi başlatıldığını, ihtiyati haciz kararının uygulandığını, karşı tarafın kendisine tanınan hakkı kötüye kullandığını, müvekkillerinin 100'ü aşkın taşınmazına karşı haciz konulmasının yetmediği gibi banka hesaplarına bloke, hem şahsi hem de ticari araçlarına haciz ve yakalama, belediye haciz ihbarnemeleri, kiracılarından tespit ettiklerine haciz ihbarnameleri gönderdiğini, şikayetin kabulü ile taşınmazların kıymet takdirlerinin yapılarak söz konusu taşınmazlara konulan hacizler dışındaki tüm taşkın hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir....
İcra Dairesi'nin 2018/10540 E sayılı dosyasından başlatılan takip kapsamında davacıya birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnameleri gönderildiğini ancak her üç haciz ihbarnamesinin de tebliğinin usulsüz olduğunu, zira muhatabın tevziat saatlerinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tebliğ memuru tarafından araştırılmadığını, davacının köyde olması sebebiyle ve 3- 4 ay köyde kalıyor olması sebebiyle tebligatların iade edilmesi gerekirken TK 21/1 maddesine göre tebliğ edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, usulsüz tebligattan 15/11/2019 tarihinde haberdar olunduğunu, icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi sunulmasına rağmen itirazın süresi içerisinde yapılmadığından bahisle reddedildiğini beyan etmiş, usulsüz tebliğ işlemi nedeniyle birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 15/11/2019 olarak kabulüne, itirazın süresi içerisinde olduğunun tespitine, davacı hakkındaki haczin durdurulmasına, davacı hakkındaki takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
borçlu şirket hakkında hiçbir takip işlemi yapılmayacağından takip işlemlerinin yapılmasının önlenmesine ve evvelce başlamış takiplerin durdurulmasına, borçlular aleyhine ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının uygulanmasının önlenmesine ve 12.h) maddesinde geçici mühletin ilanı tarihinden sonra haciz ihbarnameleri gönderilmemesine, geçici mühletin ilanı tarihinden sonra üçüncü kişilere gönderilen veya yine aynı tarihten sonra üçüncü kişilere tebliğ edilen haciz ihbarnameleri nedeniyle 3. kişilerin borçluların doğmuş ve doğacak alacaklarını bloke tutmaları halinde blokenin kaldırılarak bu alacağın borçlulara ödenmesine, geçici mühletin ilanı tarihinden önce 3. kişilere tebliğ edilen haciz ihbarnameleri nedeniyle geçici mühletin ilanı tarihinden sonra doğmuş alacakların davacı borçluya ödenmesine şeklinde tedbir kararı verildiğini, haciz ihbarnamelerinin gönderme tarihinin 31 / 10 / 2019 olduğunu ve durdurma kararından sonra bu işlemin tesis edildiğini mühlet kararının ihlal edildiğini...
hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, şikayetçi ...'a haciz ihbarnameleri gönderildiği ve şikayetçinin haciz ihbarnamelerine itiraz etmemesi üzerine, şikayetçiye ait taşınmaza 13.09.2013 tarihinde haciz konulduğu, şikayetçinin icra müdürlüğüne başvurarak, sunduğu 15.04.2014 tarihli adi yazılı ibraname gereği dosyanın işlemden kaldırılmasını ve haczin kaldırılmasını talep ettiği, icra müdürünün, alacaklının kendisinin veya vekilinin bizzat müracaatı ile ibranamenin ve altındaki imzalarının kendilerine ait olduğunu, hacizlerin ve dosyanın işlemden kaldırılmasını beyan ettikleri takdirde gerekli harçların yatırılması halinde dosyanın işlemden ve haczin kaldırılmasına karar verilebileceği gerekçesiyle, 02.06.2014 tarihinde talebin reddi yönünde işlem tesis ettiği ve şikayetçinin bu işlemin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, icra mahkemesince; şikayetçinin ibraz ettiği ibranamenin adi yazılı belge olduğu, bu belgede ...'...
İcra Müdürlüğü'ne 2009/123 E. sayılı dosyasında 18.03.2010, 27.03.2009 ve 08.05.2009 tarihlerinde birinci haciz ihbarnameleri gönderdiklerini, Vergi Dairesi'nin ilk iki seferde itiraz ettiğini, 12.05.2009 tarihinde verdiği cevapta ise, 146.500,00 TL üzerine haciz konulduğunu bildirdiğini, şikâyet olunan şirketin alacaklı bulunduğu ... 1....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dosyada usulüne uygun olarak tebliğ edilmeyen 3 adet haciz ihbarnamesinin bulunduğunu, haciz ihbarnamelerinin her birinin ayrı hukuki prosedürü ve sonucu olduğunu, Mahkemece usulsüz tek bir tebligat varmış gibi hüküm tesis edildiğini, 1. haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiği tespit edildikten sonra 2. ve 3. haciz ihbarnamesinin iptali yerine, tek bir tebligat yapılmışcasına hüküm tesisinin yerinde olmadığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....