Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık ve memura yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığa atılı hırsızlık ve memura kimliği hakkında yalan beyanda bulunma suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nev'i itibariyle tabi olduğu 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddelerine göre hesaplanan 7 yıl 6 aylık zamanaşımının suç tarihi olan 27.11.2003 ve inceleme tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşılmakla, hükmün BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 21.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık ve yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle Dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığa atılı hırsızlık ve yalan beyanda bulunma suçlarının gerektirdiği cezanın miktar ve nev'i itibariyle tabi olduğu 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddelerine göre hesaplanan 7 yıl 6 aylık uzatılmış zamanaşımının suç tarihi olan 01.01.2003 ve inceleme tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşılmakla, hükmün BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 15.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma, Suç uydurma Hüküm : 1- Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan beraat 2- TCK'nın 271/1, 62/1, 50/3, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet Temyiz edenler : Sanık müdafileri, katılan vekili Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafileri ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle beraat ve mahkumiyete ilişkin hükümlerin ONANMASINA, 20.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, 1-İİK’nın 338. maddesine ilişkin olarak kurulan hükme yönelik incelemede, Birinci haciz ihbarnamesine borçlu şirket vekili tarafından itiraz edilmesi karşısında yalan beyanda bulunma suçunun unsurlarının oluşmaması nedeniyle beraat kararı verilmesi gerekirken sanığın borçlu şirkete karşı üçüncü şahıs olmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmesi sonuç itibarıyle doğru olduğundan şikayetçi vekilinin yerinde görülmeyen TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2-Tazminat talebine yönelik incelemede ise, Şikayetçi vekili şikayet dilekçesinde, İİK'nın 338. maddesi uyarınca cezalandırma isteği ile birlikte aynı Kanun'un 89/4. maddesi uyarınca da tazminat isteminde bulunması karşısında mahkemece, İİK'nın 89/4. maddesindeki “icra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü gözetilerek, İİK'nın 89/4. maddesi uyarınca tazminat...

          Bu halde üçüncü kişiye, doğacak alacakların haczi yönünden gönderilen birinci haciz ihbarnamesi, haciz müzekkeresinin sonuçlarını doğurur. Bu nedenle 3. kişi tarafından, haciz ihbarnamesinin gereğinin yerine getirilerek, daha sonra doğacak paraların icra dosyasına gönderilmesine yasal bir engel yoktur. Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada, üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK.nun 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir. Anılan maddenin açık hükmü gereğince, icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir. İcra ve İflas Kanunu 89/4....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : İftira, hakaret, tehdit, kasten yaralama, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜMLER : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Sanık ... hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan verilen beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde; Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan açılan davada, doğrudan doğruya suçtan zarar görmeyen şikayetçinin davaya katılma hakkı bulunmadığı ve mahkeme tarafından da katılma kararı verilmiş olmasının hükmü temyiz hakkı vermeyeceği cihetle şikayetçinin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, 2- Sanık ... ve ... hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde; Mahkemece kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle verilen beraat kararları usul ve yasaya uygun bulunduğundan katılan vekilinin...

            Somut olayda; 2003 yılında işlemiş olduğu hırsızlık suçları nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan ve yürütülen sanık ...'in polislerce yakalanması üzerine mağdura ait kimlik bilgilerini beyan etmesi şeklinde gerçekleşen eylemde, TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu oluşturacağı ve hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlığa Teşebbüs ve Kişi hüviyet veya sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığa atılı hırsızlık, kişi hüviyet veya sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nev'i itibariyle tabi olduğu 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerine göre hesaplanan 7 yıl 6 aylık zamanaşımının suç tarihi olan 19.02.2003 ve inceleme tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşılmakla, hükmün BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK.nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 17.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık, kimliği hakkında yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığa atılı dolandırıcılık ve kimliği hakkında yalan beyanda bulunma suçlarından gerektirdiği cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu 765 sayılı TCK.nun 102/4. maddesine göre, hesaplanan beş yıllık dava zamanaşımının, 13.06.2006 tarihli mahkumiyet ile inceleme tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşılmakla; 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, aynı yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE, 22.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma. Hüküm : TCK'nın 206/1, 53, 58/1-6-7-8. maddeleri uyarınca mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın işlenen hırsızlık suçunun faili olarak hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla kardeşi olan ...'a ait kimlik bilgilerini kullanması şeklinde gerçekleşen olayda eylemin bir bütün halinde TCK'nın 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu oluşturacağı gözetilmeden, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan mahkumiyet hükmü kurulması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 02.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu