Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şahıs huzurunda gerçekleştirildiğini, borçlunun haciz mahallinde hazır bulunmasının tamamen alacaklı tarafla birlikte, müvekkili 3. Kişiye zarar vermek kastı ile tasarladıkları basit bir kurgudan ibaret olduğunu, haciz adresinde müvekkilinin ticari faaliyet yürütmekte olup, buna ilişkin belgelerin de haciz esnasında dosyaya sunulduğunu, usulsüz haciz işlemi ve 6 aylık yediemin ücreti alacaklı tarafça eksik yatırıldığından, öncelikle haciz işleminin iptalinin gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca;Şikayet, haciz işleminin usulsüz olduğu ve 6 aylık yediemin ücretinin eksik yatırıldığından bahisle, haciz işleminin iptali ve icra memurunca İİK. 'nun 96- 97. Maddelerine göre yapılmış sayılan menkul haczi işleminin İİK.'nun 99. Maddesine göre yapılmış sayılması istemine ilişkindir....

Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava Konusu İstem: … Boya Katkı Maddeleri Limited Şirketi'nin 2011 yılının Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarının 1 ve 2. dönemlerine ilişkin vergi borcunun tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacının banka hesabına haciz konulmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı adına düzenlenen ödeme emrinin 08/12/2015 tarihinde davacının bilinen "… Mah. … Sok....

    Borçlunun üçüncü kişi nezdindeki alacakları taşınır niteliğinde olduğundan, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı, İİK.nun 78. ve müteakip maddeleri gereğince üçüncü kişiye yazılacak bir haciz yazısı ile haciz konulmasını isteyebileceği gibi, üçüncü kişiye İİK.nun 89. maddesine göre haciz ihbarı gönderilmek suretiyle de haczini talep edebilir. Her iki hal İİK'nun farklı maddelerinde düzenlenmiş olup, sebep ve sonuçları değişiklik arz eder. İİK.nun 78. maddesi gereği 3. kişiye doğrudan doğruya haciz müzekkeresi gönderilmek suretiyle, borçluya ait hak ve alacaklar üzerine haciz konulması halinde, 3. kişi tarafından yapılması gereken borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapmak yok ise haczedilecek mal ve hak bulunmadığını icra dairesine bildirmektir. İİK. nun 89. maddesinden farklı olarak 3. kişinin doğrudan doğruya İİK. nun 78. maddesine göre istenen haciz nedeniyle anılan işlemlerin dışında herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır....

      İcra Müdürlüğü tarafından müvekkilinin haciz koyduğu taşınmaz üzerindeki haczin, borçlunun talebi üzerine iki yıllık haciz isteme süresi geçtiği gerekçesiyle kaldırıldığını borçlu ... ise bu durumu bilerek ve müvekkili alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla dava konusu taşınmazı kıymet takdiri bedelinin de altında bir bedelle ...İcra Müdürlüğünün 2009/696 sayılı icra dosyasında temlik alacaklısı olan diğer davalıya sattığını, alacaklıdan mal kaçırma amacıyla yapılan bu satış nedeniyle müvekkilin alacak hakkı zarar gördüğünden ve borçlunun da başkaca malvarlığı bulunmadığından davayı açmak zorunda kaldığını belirterek, satış işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        İcra takiplerinde takip çıkışı üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanunu'na ekli (1) sayılı tarifenin B/I- 3. fıkrasında belirtilen ve takip safhalarına göre tahsil harcı alınır, ancak bu tahsil harcının doğabilmesi için takibin o safhasının yerine getirilmesi gerekir. Ödeme veya icra emrinin tebliği, haciz işleminin yapılması veya satış işleminin kesinleşmesi gibi. Ödeme emri veya icra emrinin tebliğe çıkarılması fakat tebliğ edilmesinden önce yapılan ödemelerden ve icra takibinden vazgeçme halinde tahsil harcı almak mümkün değildir (HİGM 20.02.1989 T. 8385 sayılı genelgesi). 492 sayılı Harçlar Kanunu'nda harç alacağının doğması için ödeme veya icra emrinin tebliği gereklidir. Öte yandan genel haciz yolu ile yapılan takipte, borçlunun itirazının kaldırılmasına ilişkin icra hukuk mahkemesinden alınan kararın asıl takip dosyasına ibrazı ile, itirazın kaldırılmasına karar verilen miktar üzerinden alacaklı takibe devam edebilir....

          Davacı 3. kişi, trafik kayıtlarına haciz şerhi konulan araçların borçlu ile birlikte kurdukları adi ortaklığa ait olduğunu ileri sürerek konulan haciz şerhlerinin kaldırılmasını istemiştir. Her ne kadar dava dilekçesinde icra memuru işleminin iptali istemişse de dilekçedeki açıklamalar karşısında uyuşmazlığın İİK.nin 96. vd maddelerine dayanan istihkak davasına ilişkin olduğu açıktır. İstihkak davalarına İİK.nin 97/11 maddesi hükmünce genel hükümler dairesinde ve basit yargılama usulüne göre bakılır. Bu nedenle başvurma harcı ve takip konusu alacak ile mahcuz malın değerinden hangisi az ise o değer üzerinden peşin nisbi ilam harcı alınarak duruşma açılması, taraflara duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliğ olunarak gösterecekleri delillerin toplanması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken davanın şikayet olarak nitelendirilmesi suretiyle yanılgıya düşülerek dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

            Bu nedenle, anılan haciz işlemine yönelik şikayeti incelemek 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6/b maddesi uyarınca Vergi Mahkemelerinin görev alanına girer. O halde, Mahkemece, şikayetin yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek haciz işleminin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Üçüncü kişilerdeki mal ve hakların ne şekilde haczedileceği İcra ve İflâs Kanunu'nun 89 uncu maddesinde gösterilmiştir. Anılan yasa hükümlerinin uygulanmasından vazgeçilerek, bir diğer ifade ile haciz ihbarnamesi göndermek yerine müzekkere ile alacak üzerine haciz konulması aynı yasanın 88 inci maddesinde düzenlenen menkul haczi hükümlerine tâbidir. Haciz müzekkeresi ile ancak mevcut bir mal, hak ya da alacak üzerine haciz konulabilir; öte yandan bu yöntemde üçüncü kişinin itirazına ilişkin bir düzenleme de bulunmamaktadır. Vergi Dairesindeki alacağın 23.3.2010 tarihinde doğduğu belirtildiğine göre bu tarihten önce gönderilen haciz yazılarının bir hüküm ifade etmeyeceği ortadadır. Bu ihtimalde sadece belirtilen tarihten sonra gönderilen haciz yazılarının dikkate alınması gerekir. Nitekim Vergi Dairesi müdürlüğünün şikâyetçi S..... Y.......'ın alacaklısı bulunduğu takip dosyasından gönderilen yazıya verdiği cevap da bu yöndedir....

                DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Akhisar 2....

                SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1 nolu bentteki “davalı ... adına olan tapu kaydının İPTALİ İLE, taşınmazın yeniden davalı eski eş ... adına tapuya KAYIT VE TESCİLİNE“, ibarelerin tümünün hükümden çıkarılarak yerine “davalılar arasındaki satışın iptali ile davacıya alacak ve ferileri ile sınırlı olarak haciz ve satış yetkisi verilmesine” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 18.04.2018 günü oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu