Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı birarada değerlendirildiğinde; Davacı vekilince işyerinde 09.12.2020 tarihinde grev kararı alındığını, 25.12.2020 tarihinde şirketin Çayırova' da yer alan işyerinde grev uygulaması başladığını, ancak sabah 04:30- 05:00 sıralarında greve katılan işçiler tarafından zorla güvenlikler ile arbede yaşandığı ve işyerinde çalışan, greve katılmayan işçilerin darp edildiğini, işçilerin eylemlerinin grev hakkını kötüye kullandıklarını gösterdiğini beyanla daha fazla zararın hasıl olmaması için grevin durdurulmasını talep etmişse de; davalı işyerinde 04:54 sıralarında yaşanan olayların grevin durdurulmasını sebebiyet verecek şekilde toplum zararı veya milli servetin zarara uğramasına neden olamayacağı kanaatine varılarak grevin durdurulması talebinin reddine ." karar verilmiştir....

etkin olmadığını ve TİS bağıtlanmasında zorlayıcı bir mücadele aracı olmadığını davanın açıldığı tarihe kadar ilgili işyerlerinde grev pankartından başka greve dair herhangi bir durumun gözlemlenmediğini, şirketin faaliyetine aynen devam ettiğini, grevin gözcüsü dahi bulunmadığını, Sendika'nın uyguladığı grevin Mahkeme kararıyla sona erdirilmesi konusunda bir karar verilinceye kadar grevin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, grev kararının alındığı 16/12/2008 tarihinden bu yana 4 sene gibi uzun bir süre geçtiğini, Sendika'nın yetki belgesindeki üye işçi sayısının 3/4 oranından da fazla azalması nedeniyle grevin sona erdirilmesine, Sendika'nın yetki belgesinin geçersizliğine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Madde 6. fıkrası gereğince davacı tarafın mahkemeye başvurması üzerine grevin durdurulması şartlarının oluştuğu anlaşıldığından mahkemenin kararı bu yönü ile doğrudur. Somut olayda davacı grevin durdurulması ile birlikte davalı sendikanın yetkisini kaybettiğinin/ düştüğünün tespitini istemiştir. Dava dilekçesinin içeriğinde 30/04/2021 tarihinde sendikanın yetkisinin kalmadığının tespitinin gerektiği belirtilmiştir....

      Bununla grevin etkisiz kaldığı kabul edilen durumlarda mahkeme kararı ile sona erdirilmesi amaçlanmaktadır. Bunun için işçi sendikası tarafından yetki belgesinde belirtilen işyeri veya işletmeye dahil işyerlerinde usulüne uygun olarak uygulamaya konulan grevin sona erdirilmesinin istenebilmesi için grevin uygulanmaya başlamış olması, işyerinde veya işletmeye dahil işyerlerinde çalışan işçilerin, işveren sendikasının veya sendika üyesi olmayan işverenin veya işyerinde çalışan bir işçinin grevin sona erdirilmesi için mahkemeye başvurması ve mahkemece sendikanın üye sayısının dörtte üçünün üyeliklerinin istifa, işkolu değiştirmesi, emeklilik, ölüm gibi sebeplerle sona ermesi gerekir. En önemlisi grevin ilan tarihinde işletmede çalışan sendika üyesi işçilerin dörtte üçünün üyelikten ayrılması durumda uygulanmakta olan grevin etkisiz kalıp kalmadığının araştırılması, etkisiz kaldığı sonucuna varılır ise uygulanmakta olan grevin sona erdirilmesine karar verilmelidir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA : Davacı, grevin durdurulması ve yetki belgesinin geçersizliğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı sendika üyesi işçilerin 3/4 ünün sendikadan istifa ettiklerini iddia ederek grev kararının durdurulmasını ve davalı sendikanın yetki belgesinin geçersizliğine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          DAVACININ İDDİALARI : Dava konusu Cumhurbaşkanı Kararı'nın ulusal ve uluslararası mevzuatta kabul gören işçi haklarını zedeleyen, grev hakkını ortadan kaldıran nitelikte olduğu, dava konusu Cumhurbaşkanı Kararı ile ertelenmesine karar verilen grevin tüm kanuni süreç tamamlandıktan sonra 10/12/2018 tarihinde fiilen başlatıldığı, grevin şehir içi yolcu taşımacılığı üzerinde bozucu bir etkisinin olmadığı, ekonomik ve sosyal etkisinin doğasında ve amacında yer aldığı, grevin etkisini kırmak için yapılan işe alımların yargı kararlarıyla durdurulduğu, kanuni grevler ertelendiği sürece işverenlerin hakkaniyet çerçevesinde toplu iş sözleşmesi imzalamaktan kaçınacakları, Anayasa Mahkemesi'nin benzer bir uyuşmazlıkta ekonomik nedenlerle grevin ertelenemeyeceğine ve grevin ertelenmesiyle sendika hakkının ihlal edildiğine karar verdiği ileri sürülmüştür....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili Türkiye Haber-İş sendikası ile davacı şirket arasındaki toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin uyuşmazlıkla neticelenmesi üzerine müvekkilinin 01/03/2021 tarih ve 558 sayılı yönetim kurulu kararıyla 01/03/2021 tarihinde grev kararı alınmasını ve bu grevin 15/03/2021 tarihinde uygulanmasına karar verdiğini, ve davacı şirkete ihtarname ile bildirildiğini, ancak grevin hiç uygulanmadığını, 15/03/2021 tarihinde 6356 sayılı Kanun uyarınca grev oylaması yapıldığını 112 işçinin oylamaya katıldığını ve yalnızca 3 işçinin greve evet dediğini 109 işçinin hayır dediğini, bu nedenle grevin uygulanmadığını, yetki belgesinin açılmış ve açılacak tüm işyerleri için geçerli olduğunu ve toplu iş sözleşmesi prosedürü sonuçlanmadan yeni yetki belgesi verilemeyeceğini davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmektedir....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, işçi sendikası tarafından alınan karara dayalı grevin sona erdirilmesi ile işçi Sendikanın yetkisinin düştüğünün tespitine ilişkindir. 2....

              Dosyanın incelenmesinden, 27 Haziran 1998 tarihide Adana ve ilçelerinde meydana gelen 6.3 şiddetindeki depremde Ceyhan ilçesinde de can ve mal kaybı olduğu, evi yıkılan veya hasara uğrayan çok sayıda vatandaşın çadırlarda barındırılmak zorunda kalındığı, davacı sendikanın ise toplu iş sözleşmesinin uyuşmazlıkla sonuçlanması sonucu Ceyhan Belediyesi'ne ait işyerlerinde 13.7.1998 tarihinde grev uygulama kararı aldığı, Ceyhan Belediyesi'nin 6.7.1998 tarih ve 360 sayılı yazısıyla grevin uygulanması halinde çalışmaların duracağını bildirmesi üzerine İçişleri Bakanlığı'nın da 13.7.1998 tarih ve 11645 sayılı yazıyla grevin yasaklanması için konuyu Başbakanlığa ilettiği ve dava konusu kararın alındığı anlaşılmaktadır....

                Ancak dava konusu eylem işçilerin işten çıkartıldıktan sonra gerçekleştiğinden yasa dışı grevin unsurlarını taşımamaktadır. Sonuç olarak doğru olan kararın gerekçesinin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 9.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu