"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-tenkis davası sonunda yerel mahkemece davanın iptal tescil isteği yönünden reddine, tenkis isteği yönünden kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, tenkis istemine ilişkindir. Bilindiği üzere; tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur....
Bedeli ödenerek "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. 5. Türk Medeni Kanununun 560 ve devamı maddelerinde düzenlenen tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (tebberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür. Tereke miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu mameleki kıymetler ile, iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur....
Ancak gizli bağış şeklinde gerçekleştirilen işlem bulunduğu iddiası bakımından şartların mevcut olması halinde tenkis incelemesi yapılabileceği hususunda kuşku yoktur. 3.2.3. Bilindiği üzere; tenkis (indirim) davası, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez....
Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık TMK uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir....
satış yoluyla temlik edilen ½ pay yönünden davanın kabulü ile bu pay yönünden davacının miras payı oranında iptal tescile karar verilmiştir....
Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Hükme esas alınan 27.03.2017 tarihli tenkis raporunun doğru olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki; davacının, mirasbırakan babası ...’in gerçekte bedelini bizzat ödeyip, üçüncü kişiden satın aldığı çekişmeli taşınmazdaki toplam 17/32 payı saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla tapu siciline yarar sağlamak istediği davalı adına kaydettirdiği iddiasında bulunduğu, celp edilen tapu kayıtları ile de mirasbırakan tarafından davalıya doğrudan bir pay temliki yapılmadığı ortaya çıkmıştır. Mahkemece, davalıya kazandırılan payın murisin ölüm tarihindeki değeri keşif neticesinde belirlenmiş, belirlenen bu değer üzerinden yapılan tenkis hesabı ile ( 27.03.2017 tarihli rapor ) davacının saklı payının ihlal edildiği gerekçesiyle tenkis isteğinin kabulü yoluna gidilmiştir....
payı oranında tescilini istediğini, fazlaya ilişkin dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlara ilişkin muvazaa ve tenkis isteğinden feragat ettiğini, sonradan dava konusu olarak bildirilen 2153 ada 2 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak da tenkis isteğinden feragat ettiğini beyan etmiştir....
Hukuk Dairesince, davada ileri sürülen iddianın gizli bağış niteliğinde olduğu, gizli bağış iddiası yönünden 01.04.1974 tarih ve ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın uygulanma olanağı bulunmadığından iptal- tescil isteğinin reddine karar verilmesinin doğru olduğu, öte yandan davacı tarafın gizli bağış iddiasını TMK'nın 6. ve HMK'nın 190. maddesi gereğince usulünce kanıtlayamadığı, bu nedenle tenkis isteğinin reddine karar verilmesinin de doğru olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca davacılar vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de miktar veya değeri kırk bin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2021 yılı itibarıyla HMK.'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00 TL’lik kesinlik sınırı 78.630,00 TL olarak uygulanmaya başlanmıştır....
Hukuk Dairesince, davada ileri sürülen iddianın gizli bağış niteliğinde olduğu, gizli bağış iddiası yönünden 01.04.1974 tarih ve ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın uygulanma olanağı bulunmadığından iptal- tescil isteğinin reddine karar verilmesinin doğru olduğu, öte yandan davacı tarafın gizli bağış iddiasını TMK'nın 6. ve HMK'nın 190. maddesi gereğince usulünce kanıtlayamadığı, bu nedenle tenkis isteğinin reddine karar verilmesinin de doğru olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca davacılar vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de miktar veya değeri kırk bin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2021 yılı itibarıyla HMK.'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00 TL’lik kesinlik sınırı 78.630,00 TL olarak uygulanmaya başlanmıştır....