Kat 13 nolu bağımsız bölümü bağış yoluyla oğlu T4 devrettiği, davacıların yapılan işlemin muvazaalı olduğunu, murisin iradesi sakatlanarak onu kandırmak suretiyle kötü niyetli olarak gizli bir şekilde söz konusu bağış işleminin yapıldığını beyanla tapu iptali, pay oranında tescil aksi takdirde tenkis talepli iş bu davayı açtığı, mahkemece bağış yapılması nedeniyle muris muvazaası koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle bu davanın reddine, tenkis talebinin ise mahkeme hakimince yapılan hesaplamaya göre saklı payın ihlal edilmediği gerekçesiyle reddine karar verildiği görülmüştür. TMK'nın 557 ve devamı maddeleri ile ölüme bağlı tasarrufların iptali ve tenkis düzenlenmiş olup, iptal sebepleri 557. maddede tek tek sayılmıştır. Mirasçılık ve mirasın geçişi mirasbırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir (4722 s. Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun m. 17)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Taraflar arasında görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar, ortak mirasbırakanları ...’ın bedelini ödemek suretiyle satın aldığı dava konusu 194 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ( 4 dükkanlı kargir bina ) ¼ payını ikinci eşinden olma davalı oğlu ... adına tescil ettirdiğini, davalının temlik tarihinde alım gücü bulunmadığı gibi esnaflık yapan murisin terekesinden hiç bir şey çıkmadığını, muris tarafından davalıya gizli bağış yapıldığını ileri sürerek, saklı payları oranında tenkise karar verilmesini istemişlerdir....
Davacılar ... ve ... aynı gerekçelerle davalılar ... ve ... hakkında tapu iptali ve tescil ve tenkis davası açmışlar, 301 ve 303 parsellerin muvazaa nedeniyle miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline veya tenkisine, 254 ada 14 parsel yönünden ise sağlar arası tasarrufun tenkisine, tenkis alacağına yasal faiz yürütülmesine karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalılar ..., ..., ..., ... ve ... haklarında açılan davayı kabul etmişlerdir. Davalılar ... ve ... ise satış işlemlerinin gerçek olduğunu, bağış işlemlerinde murisin saklı pay kurallarını ihlal kastı ile hareket etmediğini, 136, 139 302 ve 507 parselleri kendilerinin satın aldığını, murisin bir katkısının bulunmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....
Ne var ki, davacı, anılan temliklerde bedeli murisin ödediğini iddia ederek eldeki davayı açmıştır. 1- Miras bırakanın bedelini üçüncü kişiye ödeyerek sicil kaydının davalı adına tescilinin sağlanması gizli bağış (elden bağış) niteliğinde olup, 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri olmadığı gözetildiğinde, mahkemece tapu iptali ve tescil isteğinin reddine karar verilmiş olması bu gerekçe ile sonucu itibariyle doğru olduğundan, davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. 2- Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;davacı tapu iptal ve tescil isteğinin yanında terditli olarak da tenkis isteğinde de bulunmuştur.. Bu durumda, temliki işlem gizli bağış (elden bağış) suretiyle yapıldığına göre, koşullarının bulunması halinde tenkise tabi olacağı da kuşkusuzdur....
Bunun yanı sıra; karara, yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı, Hukuk Genel Kurulunun 30.12.1992 tarihli 586/782; 21.09.1994 tarihli 248/538; 21.12.1994 tarihli 667/856; 11.10.1995 tarihli 1995/1-608 sayılı kararlarında belirtilmiş, Dairenin yargısal uygulaması bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır. Ancak gizli bağış şeklinde gerçekleştirilen işlem bulunduğu iddiası bakımından şartların mevcut olması halinde tenkis incelemesi yapılabileceği kuşkusuzdur. 3.2.3. Tenkis (indirim) davası, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır....
Somut olayda olduğu gibi bedeli ödenerek ‘gizli bağış’ şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanısıra, karara yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı, Hukuk Genel Kurulunun 30.12.19992 tarih 586/782; 21.9.1994 tarih 248/538; 21.12.1994 tarih 667/856; 11.10.1995 tarih 1995/1-608 sayılı kararında belirtilmiş; Dairenin yargısal uygulaması bu doğrultuda kararlılık kazanmış olup dava konusu taşınmaz yönünden iptal tescil isteğinin reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere saklı pay sahibi mirasçıların gizli bağış iddiasına dayanarak tenkis isteğinde bulunabilecekleri açıktır....
pay bakımından iptal tescile, mümkün olmadığı takdirde ise saklı paya ilişkin bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Somut Olayda olduğu gibi bedeli ödenerek "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanı sıra, karara, yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı; Hukuk Genel Kurulunun 30.12.1992 tarih 586/782; 21.9.1994 tarih 248/538; 21.12.1994 tarih 667/856; 11.10.1995 tarih 1995/1-608 sayılı kararlarında belirtilmiş; Dairenin yargısal uygulaması bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır. Mirasbırakanın davalı adına sicil kaydının oluşmasını sağlamasında anılan işlemin gizli bağış niteliğinde olacağı ve koşullarının bulunması halinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) 560 ila 571 maddeleri arasında öngörülen tenkis hükümlerine tabi olacağı açık olup, mahkemece muris muvazaası yönünden davanın kabulüne karar verilip, pay oranında iptal tescile hükmedilmiş olması doğru değildir....
Somut olayda olduğu gibi bedeli ödenerek ‘gizli bağış’ şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanısıra, karara yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı, Hukuk Genel Kurulunun 30.12.19992 tarih 586/782; 21.9.1994 tarih 248/538; 21.12.1994 tarih 667/856; 11.10.1995 tarih 1995/1-608 sayılı kararında belirtilmiş; Dairenin yargısal uygulaması bu doğrultuda kararlılık kazanmış olup dava konusu taşınmaz yönünden iptal tescil isteğinin ve davalı ... hakkındaki davanın reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere saklı pay sahibi mirasçıların gizli bağış iddiasına dayanarak tenkis isteğinde bulunabilecekleri açıktır....
Öte yandan, saklı pay sahibi mirasçıların gizli bağış iddiasına dayanarak tenkis isteğinde bulunabilecekleri açıktır. Bilindiği üzere; tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur....