WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

payı oranında tescilini istediğini, fazlaya ilişkin dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlara ilişkin muvazaa ve tenkis isteğinden feragat ettiğini, sonradan dava konusu olarak bildirilen 2153 ada 2 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak da tenkis isteğinden feragat ettiğini beyan etmiştir....

    Yürürlük K. m. 17) Saklı pay sahibi mirasçılar ve saklı pay oranları, mirasbırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre tespit olunur.Davanın zamanaşımına mı, yoksa hak düşürücü süreye mi tabi olduğu, yine bu tarihe göre saptanır. Davanın açıldığı tarihin (usul hükümleri hariç) uygulanacak maddi hukuk kuralları bakımından bir önemi yoktur. Bilindiği üzere; 4721 sayılı TMK.nun 562/1. maddesinde; “Mirasbırakan, tasarruf edebileceği kısmı aştığında, saklı payı zedelenen mirasçı, iflâsı hâlinde iflâs dairesinin veya mirasın geçtiği tarihte kendisine karşı ellerinde ödemeden aciz belgesi bulunan alacaklıların ihtarına rağmen tenkis davası açmazsa, iflâs idaresi veya bu alacaklılar, alacaklarının elde edilmesi için gerekli olan oranda ve mirasçıya tanınan süre içinde tenkis davası açabilirler." hükmü yer almaktadır....

    Öte yandan; mirasbırakanın sağlığında, gerek 3. kişiden parasını ödeyerek almak suretiyle ve gerekse tarafından yaptığı bağış niteliğindeki kazandırmaların mirasbırakanın ölümünden sonra saklı payların zedelenmiş olduğunun saptanması halinde, muris muvazaasına ilişkin iddianın dinlenemeyeceği, koşullarının varlığı halinde bu kazandırmaların 4721 sayılı TMK'nun 560 ila 571. maddelerinde öngörülen tenkis davasına konu edilebileceği açıktır. Somut olayda İlk Derece Mahkemesince tenkis isteği ile ilgili değerlendirme yapılarak, tenkis isteği yönünden davanın zamanaşımı nedeni ile, ayrıca iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş; ne var ki Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davacının tenkis isteğinde bulunmadığı belirtilerek istinaf isteğinin reddine karar verilmiş ise de, yukarıda belirtildiği üzere davacının tenkis isteğinin de bulunduğu hususunda kuşku yoktur....

      Bu durumda; davacının, 262 parseldeki 108 nolu bağımsız bölüm 50 parseldeki pay ile 93 parseldeki pay bakımından sadece tenkis isteyebileceği, nitekim tenkis'de istendiği ancak tenkis isteğinin reddine ilişkin kararın davacı tarafından temyiz edilmediği gözetildiğinde 93 parseldeki mirasbırakan tarafından davalı Sebahat'a satış suretiyle temlik edilen 10/360 payın iptaline ve payı oranında davacı adına tesciline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ne var ki, dava konusu 93 parsel sayılı taşınmazdaki 10/360 payın iptaline ve pay oranında tescile hükmedildiğine göre, dava değerinin davacının miras payına isabet eden değer olduğu ve vekalet ücretinin de bu değer üzerinden hesaplanması gerekeceği kuşkusuzdur. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir....

        HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan babaları ...’in 1971 ile 1980 yılları arasında satın aldığı 1733, 1725, 1710, 1545, 1526, 1515, 1514, 1513, 1511, 1509, 1508, 1507, 1505, 1499, 1496, 1494, 1493, 3139, 1556, 1708, 1544, 3221, 1723, 1503, 1501, 1497 ve 1490 parsel sayılı taşınmazlardaki payları davalı oğlu ... adına tescil ettirdiğini, tescil tarihinde davalının küçük bir çocuk olup alım gücü bulunmadığını, muris tarafından gizli bağış yapıldığını ileri sürerek, saklı payları oranında tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın bir yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra açıldığını, iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, dava konusu taşınmazları o dönem kendisine takılan takılar nedeniyle annesinin yaptığı birikimler ile satın aldığını, murisin katkısının olmadığını bildirip, davanın reddini savunmuştur....

          Mahkemece, dava konusu taşınmazın henüz tapuya kayıtlı değilken tapusuz şekilde zilyetliğin devrine yönelik olan işlemlerde muris muvazaa iddiasının dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine, murisin saklı pay ihlaline yönelik TMK ‘nın 565. maddesi kapsamında herhangi bir tasarrufunun tespit edilememesi nedeniyle de tenkis talebinin reddine karar verilmiştir. Mirasbırakan ...’in 7.4.2013 tarihinde öldüğü, geride mirasçıları olarak dava dışı çocukları ..., ..., ..., ..., ..., ..., eşi ... ile davacı kızı ... ve davalı oğlu ...’ın kaldıkları, çekişme konusu taşınmazın dava dışı kişiler adına tapuda kayıtlı olduğu,12.07.1991 tarihli harici satış senedi ile ... tarafından davalıya satıldığı, bu arada taşınmazın Kadastroca tespit edildiği ve ... Kadastro Mahkemesi’nin 2013/25 Esas sayılı dosyası ile tespite itiraz davasının sürdüğü sabittir....

            Bu durumda görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirlecektir. Dosya kapsamındaki resmi akit tablosuna göre; Davalının taşınmazı bağış sureti ile edinmiş olduğu görülmüştür. Hemen belirtilmelidir ki edinme şekli gözetildiğinde dava konusu taşınmaz yönünden ileri sürülen satış gösterilmek sureti ile gizli bağış işleminin olmadığı, resmi kayıtlarda da taşınmazın bağış şeklinde şartsız ve bedelsiz olarak oğlu T2 bağışlanmış olduğu görülmüştür. Bu halde muris muvazaası davasına dayanak olan 01/04/1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihatı Birleştirme kararının bu olayda uygulanma olanağı bulunmamaktadır....

            Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteklerine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan .. maliki olduğu 1697 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payını ikinci eşinden olma kızı davalı ...'ya bağış suretiyle, kalan 1/2 pay ile 1905 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payını mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla güvenilir kişi olarak gördüğü dava dışı ... göstermek suretiyle devrettiğini,... üzerine mirasçıları tarafından anılan payların murisin ikinci eşi davalı ...'ye satış suretiyle devredildiğini ileri sürerek, 1697 parsel sayılı taşınmazda davalı ...'ya bağış suretiyle yapılan (1/2) pay temlikinin iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, mümkün olmazsa tenkisine, 1905 ve 1697 parselde davalı ... adına kayıtlı tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir....

              Temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle tapu iptal ve tescil talebinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “...temlikin bağış suretiyle gerçekleştirildiği, olayda 1.4.1974 gün 1/2 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunmadığı, bağış işleminin saklı payı zedeleme kastıyla yapılıp yapılmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre tenkis isteği bakımından değerlendirme yapılması gerektiği...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda tenkis isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 565/4. maddesi gereğince mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar mutlak tenkise tabidir. Somut olayda ise, bağışın saklı pay kurallarını zedeleme kastıyla yapıldığı davacı tarafından kanıtlanmış değildir....

                Davacı, mirasbırakanı ...’in, dava konusu 43 ada 17 parsel sayılı taşınmazdaki payı ile Erzincan’da bulunan ....’de kayıtlı taşınmazlarını, mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalı oğlu ...’e satış suretiyle temlik ettiğini; mirasbırakan tarafından davalıya yapılan temliklerin muvazaalı ve bedelsiz olup 3. kişilerden edinilen taşınmazların ise satış bedellerinin mirasbırakan tarafından ödenmek suretiyle gizli bağış şeklinde yapıldığını ileri sürerek, dava konusu 17 parsel sayılı taşınmazdaki yapının 3/48 pay oranında, diğer dava konusu taşınmazların 3/24 pay oranında olmak üzere tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile adına tescilini, olmadığı taktirde tenkisini istemiştir. 2. Birleştirilen dosyada davacı, asıl davada davacının iddialarını tekrarla dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, aşamada ölümü üzerine mirasçıları yargılamaya dahil olmuşlardır. II. CEVAP 1....

                  UYAP Entegrasyonu