Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

geçici koruma "Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir." şeklinde hüküm altına alınmış, bu kişilerin Türkiye'ye kabulü, Türkiye'de kalışı, hak ve yükümlülüklerinin Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir. 6458 sayılı Kanun'un 91. maddesi uyarınca çıkartılan Geçici Koruma Yönetmeliğinin (Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi: 13/10/2014 No: 2014/6883 Dayandığı Kanunun Tarihi: 04/04/2013 No: 6458 Yayımlandığı Resmi Gazete'nin Tarihi: 22/10/2014 No: 29153) 21. maddesinde; bu Yönetmelik kapsamındaki yabancıların kayıtları sırasında kimliğine ilişkin belge sunamayan yabancının, aksi ispat edilinceye kadar beyanının esas alınacağı, fotoğraf, parmak izi ya da kimlik tespitine elverişli diğer biyometrik verilerin esas alınıp merkezi veri tabanına kaydedileceği, mevcut biyometrik verilerle eşleştirileceği...

    Ancak; Mahkemece, dava konusu edilen taşınmazların satışına karar verildikten sonra satış bedelinin taraflara tapu kayıtları ve mirasçılık belgesindeki payları oranında paylaştırılmasına karar vermekle yetinilmesi gerekirken, hüküm fıkrasının 4. bendinde “borçlu paydaşın payına düşen alacağın borca yetecek kadar kısmının sayılı dosyadaki borca ödenmesine,” şeklinde karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasında yarar görülmediğinden hüküm fıkrasının 4.bendinin hüküm fıkrasından çıkarılarak 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 438.maddesi gereğince hükmün düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA ve taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın %011.38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 21.15.-TL’nın mahsubu ile bakiyesinin temyiz edenden alınmasına, 03.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada.......Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29.11.2013 gün ve 2012/180-2013/223 sayılı kararı onayan Daire’nin 28.05.2014 gün ve 2014/3748-2014/9858 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, davalı adına tescilli 2009/02659 sayılı endüstriyel tasarımın yenilik kriterinden yoksun olduğunu, 556 sayılı KHK'nın 5 ila 10. maddelerinde belirtilen koruma şartlarına sahip olmadığını ileri sürerek, bu tasarım tescil belgesindeki 2 nolu tasarımın yenilik unsurundan yoksun olması nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilmesini ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.12.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., 828 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki “... kızı, ... Kavalcı” biçimindeki kaydın “... kızı, ...” olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir....

          in anne adının düzeltilmesi yönünden; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14. maddesinde; “(1) Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. (2) Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir.” hükmü düzenlenmiştir. Yukarıda gösterilen Kanuni düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında, davacıların murisi ...'in nüfus kayıtlarında "..." olan anne adının "..." olduğunun tespiti yönünden davacıların hukuki yararları olduğu gibi, kapalı kaydın düzeltmeye engel olduğu ancak tespit kararı verilmesi yönünden Kanuni bir engelin olmadığı açıktır. Buna göre mahkemece, muris ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Adli sicil belgesindeki sabıka kaydının silinme koşulları oluştuğu halde yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 23.maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş,sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 30.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Dava nüfus kaydının düzeltilmesi ile ilgili olarak tespit istemine ilişkindir. Nüfus kaydı düzeltilmesi davaları her türlü delille kanıtlanabilir. Davacı, dava ilekcesinde tanıklarını bildirmiştir. Mahkemece davacı tanıklarının dinlenmesi, davacının babası olduğu iddia edilen....... vatandaşı 18.11.1922 doğumlu ....'in Türkiye... vatandaşlığına geçişine (gelişine) ilişkin belgeler bulunup bulunmadığının.......'nden araştırılması ve mahkemece resen bulunabilecek kanıtların tam olarak toplanmasından sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz araştırma ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1- Sanığın suçlamayı kabul etmemesi, yargılama aşamasında şikayetinden vazgeçen mağdurun da aşamalarda değişmeyen beyanlarında sanığın arkasından kafasına ne ile vurduğunu görmediğini bildirmesi karşısında sanığın yaralama eylemini silahtan sayılan bir araç ile gerçekleştirip gerçekleştirmediği hususunda her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığı gözetilerek sanık hakkında şikayete tabi olan basit yaralama eylemi nedeniyle açılan kamu davasının CMK'nin 223/8. maddesine göre şikayet yokluğundan düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması, 2- Kabule göre de; CMK'nin 231. maddesindeki diğer objektif ve sübjektif koşullar da değerlendirilmeden adli sicil belgesindeki kaydın silinme koşulları oluşan sanık hakkında "sabıkalı olduğu" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; 1) Sanığın adli sicil belgesindeki kaydın 3167 sayılı Kanuna muhalefete ilişkin olduğu, 03/02/2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanunu ile karşılıksız çek keşide etme eylemlerinin suç olmaktan çıkarıldığı anlaşılmakla sanık hakkında 5271 sayılı CMK'nin 231. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması lüzumu, 2) Sanığın adli sicil kaydına konu olan ve tekerrüre esas alınan Adana 10.Asliye Ceza Mahkemesinin 16.12.2004 tarih ve 577-1782 sayılı ilamına konu 3167 sayılı Kanuna muhalefet suçu 03/02/2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanunu ile suç olmaktan çıkması nedeni ile sanığın hakkında 5237 sayılı TCK'nin 58.maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması lüzumu, Bozmayı gerektirmiş...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK.’nın 157/1, 62/1, 52/3, 50/1-a, 52/4 maddeleri gereğince mahkumiyet Dolandırıcılık suçundan sanık ...’nın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Katılanın araç muayenesi için, 2003-2006 yılları arasında fenni muayene işleri yapan sanık ...’ya 225 TL vererek trafik tescil belgesi yaptırdığı, ancak 24/09/2008 tarihinde ... kavşağında trafik ekiplerince yapılan kontrolde kullandığı ... plakalı aracın trafik tescil belgesindeki trafik muayenesinin yapıldığına dair kaydın sahte olarak oluşturulduğu tespit edildiği, böylece sanığın araç muayene işlerini sahte olarak yaparak katılanı dolandırdığı iddia edilen olayda; sanık, katılan beyanları, ekspertiz raporu ile uzlaşmanın sağlanamadığına dair 20/07/2018 tarihli rapor ve tüm dosya kapsamı ile sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğine yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir...

                      UYAP Entegrasyonu