Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşte bu noktada, nüfus kütüğündeki hatalı kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup, zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir Nesebin reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiş, ancak bu doğru daha sonra nesebin reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, gerçek durumu yansıtmayan nüfus kaydı baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmiş olmaktadır. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davalarının konusunu oluşturur (Özsunay, E.: Gerçek Kişilerin Hukuki Durumu, İstanbul 1982, s. 243)....

Hükme karşı davalı nüfus müdürlüğü temsilcisi tarafından, davacı ile baba olduğu iddia edilen davalı T6 arasında DNA incelemesi yapılmadan eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesi ile istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava, gerçeğe aykırı olarak tescil edilen nüfus kaydının düzeltilmesi talebine ilişkindir. Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinde; Gaziantep 2....

Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2- 36- 47 sayılı kararı). Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre davaya konu T1, amcası Abdülhalim ile eşi Halime’nin üzerine kendi bilgileri dahilinde tescil edildiği, yani bu çocuğun Abdülhalim’in kardeşi T1 çocuğu olduğunu bildiklerinin sabit olduğu, dolayısı ile açılan bu davada gerçeğe aykırı beyanla oluşturulan nüfus kaydının iptaline ilişkin talep nüfus kayıt düzeltme davasıdır. Ancak öncesinde davacı Mahmut’un, yukarıda Mahkeme no’su belirtilen kararla anne adının Avniye olarak düzeltilmesine karar verilmiş, karar henüz nüfusa işlenmemiştir. Biyolojik baba olduğu söylenilen, 1962 doğumlu T1 açısından ise babalık davasıdır. Nüfus kayıt düzeltme davaları asliye hukuk mahkemesi görev alanında kalmaktadır....

Hukuk Dairesi’nin 10.11.2016 tarih, 2016/10286 E. ve 2016/12040 K. sayılı kararı da aynı yönde olup, “...Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay HGK’nun 30.01.2008 tarih 2008/2- 36- 47 Sayılı içtihadında da açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi sebebiyle mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu sebeple davacının talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır...”...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada ... 1.Asliye Hukuk ve ... Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın soybağının düzeltilmesine ilişkin olduğu ve Aile Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Aile Mahkemesi ise, hatalı nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davaname ile küçük ...'nin gerçekte ... ile ...'in evliliklerinden olmasına rağmen sağlık yardımından yararlanmak amacıyla diğer davalılar ... ile ... Ay'ın nüfuslarına kayıt edildiği bildirilip, nüfusta gerçeğe aykırı olarak yapılan hatalı işlemin düzeltilerek küçük ... ...'nin ... ile ......

    Bu durumda, soybağı ihtilafı ortaya çıkmayacağından, açıklanan muhtevadaki davalar, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibaret kalacak ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanunun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olacaktır. Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir. (Yargıtay HGK 2013/354-1554, 18. HD 2015/1360-3281 E.K, 2015/1591-4537 E.K.)...

      Bu durumda, soybağı ihtilafı ortaya çıkmayacağından, açıklanan muhtevadaki davalar, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibaret kalacak ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanunun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olacaktır. Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir (Yargıtay HGK 2013/354-1554, 18. HD 2015/1360-3281, 2015/1591-4537)....

        Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. Davacının, gerçek babası üzerine kayıt istemi ise anne ve baba arasında evlilik ilişkisi olmadığından baba yönünden soybağının düzeltilmesi davasıdır. Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. Esasen soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir....

        Yargıtay HGK’nun 30.01.2008 tarih 2008/2- 36- 47 Sayılı içtihadında da açıklandığı üzere, "resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi sebebiyle mevcut kaydın düzeltilmesi davası sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu sebeple davacının talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır...” Nüfus kayıt düzeltim davalarının nüfus idaresi yanında verilecek karardan hukuku etkilenecek kişilerin davada taraf gösterilmesi suretiyle taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarındandır....

        Soybağının reddinde kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2- 36- 47 sayılı kararı). Eldeki dosyada;davacılar vakıa olarak davalılardan Hüseyin'in yanıltıcı beyanlarıyla kendi çocuklarıymış gibi nüfus kaydına işlendiğini ileri sürmektedir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler dikkate alındığında davacıların gerçeğe aykırı beyanıyla oluşturulan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin talep nüfus kayıt düzeltimesi davası olup Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görev alanında kalmaktadır. Buna göre ilk derece mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi doğru bulunmuştur....

        UYAP Entegrasyonu