WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı vekili karara yönelik temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 732, 733 ve 734 üncü maddeleri, 3.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 20.03.1957 tarihli ve 1956/12 Esas, 1957/2 Karar sayılı kararı. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

    Toplanan delilerden ve tüm dosya içeriğinden dava konusu 2173 parsel taşınmaz Hazine'ye aitken, Manisa Defterdarlığının 7/7/1964 tarih ve 4372 sayılı yazısına istinaden, 222 sayılı Kanunun 65. maddesine tevfikan gelir tarlası olarak aynı köy tüzel kişiliğine tahsis edildiği, 16/12/1970 tarihinde kesinleşen kadastro işlemi ile tahdidi yapılan taşınmazın, 27/7/1964 tarih ve 37 sıra numaralı tapu kaydı ile Sancaklı İğdecik Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır. Davacı Hazine, önceki mülkiyet hakkına dayalı olarak, çekişmeli taşınmazın davalıya devir nedeninin ortadan kalktığı iddiasıyla eldeki davayı açtığına göre, davada taraf sıfatının bulunduğu kuşkusuzdur. Hâl böyle olunca; işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Hukuk Genel Kurulu’nun 4.12.1996 tarihli ve 1996/14- 763- 864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için diğer koşulların yanında özellikle; Tahsise konu yerde 3194 Sayılı Yasanın 18.maddesi uyarınca imar planı veya 3290 Sayılı Yasa ile değişik 2981 Sayılı Yasa uyarınca ıslah-imar planlarının yapılmış olması, Tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması gerekir....

      Mahallesi 7896 ada 4 parsel üzerinde bulunduğu, davacının arsa bedeli olarak 433.342 ETL ödediği, taşınmaz malikinin ise hâli hazırda davalı ... olduğu, Milli Emlak Müdürlüğünce ilgili tapu müdürlüğüne gönderilen 15.02.2002 tarihli yazı ile tahsis belgesi verilen gecekondunun imar planında kamu kullanımına ayrılmış yerde kaldığı gerekçesiyle tapu tahsis belgesinin iptal edilerek tapu kaydındaki tahsis şerhinin terkininin talep edildiği, tapu müdürlüğü tarafından yazı uyarınca 26.02.2002 tarihinde terkin işleminin gerçekleştirildiği, dosyada bulunan tapu kaydının incelenmesinde ise taşınmazın beyanlar hanesinde kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığının belirtildiği görülmüştür. 26. Eldeki davada tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat talep edilmiştir. Davaya konu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalması, davacının öncesinde aynı nedenlere dayalı olarak açtığı tapu iptali ve tescil talepli davanın ... 3....

        nun iyi niyetli olmadıklarını, mahkemece bononun dikkate alınmadığını, ..., ... ile anlaşarak herhangi bir bedel almadan taşınmazın tapusunu çok küçük bir değer göstermek sureti ile devrettiğini, tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmesinin emsal yüksek mahkeme kararlarına da aykırı olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını, el atmanın önlenmesi davasının reddine, tapu iptali ve tescil davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C....

          Somut uyuşmazlıkta Türk Medeni Kanunu’nun 732. ve devamı maddesinde belirtildiği üzere; paylı mülkiyete tabi taşınmaz paydaşları arasında görülen yasal önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davası söz konusu olmadığı gibi, davalının da dava dilekçesinde açıklanan önceki önalım davasının tarafları arasında bulunmadığı, yukarıda belirtilen önalım hakkına ilişkin yasal düzenlemelerin eldeki itirazın iptali davasında uygulama yerinin bulunmadığı açıkça anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/06/2020 tarih 564 ve 586 sayılı kararı gereğince güncellenen "daireler arası iş bölümü" uyarınca, istinaf kanun yoluna başvuru incelemesinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince yapılması gerektiği, dairemizin görevsiz olduğu anlaşılmakla görevsizlik kararı verilerek dosyanın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

          Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı Belediye; 1537 ada 10 parsel sayılı taşınmaz belediye adına kayıtlı iken, sahte encümen kararına dayalı olarak dava dışı kooperatife satış suretiyle temlik edildiğini, kooperatif tarafından dava dışı kişilere tahsis edildikten sonra son olarak davalı şirkete aktarıldığını, yapılan sahte işlemler ile ilgili olarak belediye görevlileri hakkında ceza davaları açıldığını, taşınmazın temlikinin mutlak butlan ile batıl olduğunu ve davalı iyiniyetli olsa bile iktisabının korunamayacağını ileri sürerek tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.06.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı ..., davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir....

              KARAR Davacı, tapu tahsis belgesine istinaden dava konusu taşınmazı davalıdan 15.10.2002 tarihinde satın aldığını, tapusunu da devraldığını ancak tapu tahsis belgesinin davalının açtığı dava sonucunda iptal edildiğini, iptal kararına karşı açtığı idari davanın da reddedildiğini, hazine tarafından açılan dava ile taşınmazın tapusunun elinden çıktığını bildirerek tam zapt hükümlerine göre 30.1.2012 tarihindeki rayiç değerinin ve hazinenin kendisinden talep ettiği ecrimisil bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

                Taraflar arasındaki tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

                  UYAP Entegrasyonu