Mahkemece, borçlunun vergi borcunun doğumundan sonra, kardeşine yaptığı hisse devrinin bağış niteliğinde olduğundan iptali gerektiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm Mehmet tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 23-24 maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ...'in temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 658,80 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'ndan alınmasına 11/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ün edimini yerine getirmediği, ilk arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden ve ek sözleşmeden itibaren çok uzunca bir süre geçmiş olmasına rağmen taşınmaz üzerinde sözleşmelere göre yapılmış herhangi bir yapı bulunmadığı, davalı ......ın tapuda devrin gerçekleştiği tarih itibariyle yaşlı bulunduğu, hakkında alınmış bir sağlık raporu bulunmadığı ve okuma yazma bilmediği anlaşılmakla tapu hisse devrinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir....
Davalı vekili, öncelikle zamanaşımı ve pasif husumet yokluğu itirazında bulunmuş, davanın esastan da reddini istemiştir. Dava konusu taşınmazın tapu kaydı dosyamıza getirtilmiş, davacı tarafından hisse devir tutanağı fotokopisi ile hisse senedi fotokopileri ve 21/12/2001 tarihli genel kurul toplantısına katılım belgesi fotokopisi ve arabuluculuk tutanağı fotokopisi ibraz edilmiş, davalı tarafından da 21/12/2001 tarihli genel kurul toplantı tutanağı ve hazirun cetveli fotokopileri sunulmuştur. İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Dava, "tespit ile tapu iptali ve tescil veya alacak" davasıdır. Somut olayda ; davalı taraf öncelikle zamanaşımı savunmasında bulunmuş ve kooperatif hisse devrinin 22/03/2001 tarihinde gerçekleştiği anlaşılmış ise de; davacının iddiasının ileri sürülüş şekline (davalının kötüniyetle, gerçek olmayan güven telkin ederek para topladığı vs. iddiasına) göre, Yargıtay . HD.nin 03.04.2014 gün ve ... E. ......
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırılmasız el atmadan kaynaklı tazminat ve ecrimisil davanın yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü; - K A R A R - 1-Dava konusu İzmir İli, Konak İlçesi, Güzelyalı Mahallesi 861 ada 21 parsel sayılı taşınmazın güncel tapu kaydının ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtilerek, dosya arasına alınmasından, 2-Tapu kaydı getirtildikten sonra davacılar, payının vefat nedeniyle intikalen devri yapılmış olan ya da davacılar tarafından satış suretiyle hisse devrinin tespiti halinde, davacılar vekilinden, miras ya da satış yoluyla hisseleri devralan 3. kişilerin vekaletnamelerinin olup olmadığı sorularak, varsa dosya arasına alınmasından, Sonra, birlikte...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN FESHİ - TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, yükleniciden bağımsız bölüm satın almaya yönelik sözleşmenin feshi ile muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 6. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 28/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 24.09.2014 K A R A R Dava ve talep; genel muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, mal rejiminin tasfiyesi ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (17.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 07.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK TARİHİ : 09/07/2020 NUMARASI : 2016/458 ESAS - 2020/128 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin murisi İbrahim Kutlu'nun 2007 yılında İstanbul ili Tuzla ilçesi Tepeören Mahallesi 4 Pafta, 1758 parsel sayılı taşınmazda içinde iki katlı ev bulunan 300 m2'lik alana isabet eden arsa payının satın aldığını, bir yıl sonra aynı taşınmazda 700 m2 alana isabet eden arsa payını satın aldığını, 300 m2 lik arsaya ait payını ihtiyaç sebebi ile satmak istediğini, tapu devri sırasında sadece 300 m2'lik alanın arsa payının devri gerekirken, 700 m2'lik payın da tapu devrinin yapıldığını, hatanın düzeltilmesinin istendiğini, davalının hatanın düzeltilmesi için gerekeni yapmadığını, sürekli hatanın düzeltilmesi talebi üzerine tapuyu geri vermek istediğini, talep ettiği ücretin piyasa fiyatının...
lik telefon görüşmesi yapmadığını beyan etmesi karşısında, sanığa atılı suç sabit olmadığı gibi, ses kaydının sanığa ait olduğu kabul edilse dahi, sanığın eyleminin, katılanın başkaları tarafından bilinmesini istemediği ve hukuk tarafından gizliliği ve korunması temel bir şahsiyet hakkı kabul edilmiş özel yaşam alanına ilişkin bir faaliyet olmadığı, kayıtları üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, hisse devrinin iptaline ilişkin davadaki iddiasını ispatlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket ettiğinin de kabul edilemeyeceği anlaşıldığından, beraatine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....
-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı, mirasbırakan ...’nin, ara malik kullanarak dava konusu taşınmazı davalılara devrinin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tapuya kayıt ve tescilini istemiş, ancak mahkemece tapu kaydının tümden iptali ile davacının miras payı oranında tapuya tesciline kalan payın davalılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun(HMK) 26. maddesi hükmü gereğince hakim, kural olarak tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez....
Diğer taraftan davacı tarafın tutunduğu tapu kaydının yüzölçümü başlangıçta 4 dönüm iken davalıların taraf olmadığı dava sonucu artırılan miktarının ve bu karara ek krokisinin davalıları bağlamayacağı, keza 3425 parsele revizyon gören ve diğer davalılar ile davacı tarafın taraf olmadığı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayalı tescil davası sonucu oluşan tapu kaydının da davacı tarafı bağlamayacağı göz önünde bulundurulmamış, taşınmazlar üzerinde zilyetliğin ne zaman, ne şekilde başladığı, kimden kime ne surette intikal ettiği ve nasıl kullanıldığı araştırılmamıştır. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz....