Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, genel muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (17.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 07.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    KARAR Davacı, davalıya araç sattığını, ödenmeyen araç satış bedelinin tahsili için başlattığı icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacı şirket ile davalı tüketici arasında düzenlenen araç satış sözleşmesi gereğince ödenmeyen satış bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir....

      Anılan sebeplerle, dosya kapsamında bulunmayan fesih tarihi itibariyle yürürlükteki hizmet alım sözleşmesi, genel şartname, idari şartname, teknik (özel ve genel) şartnameler, makine, teçhizat ve ekipman listeleri ile sair sözleşme ekleri dosya içeriğine alınarak titizlikle incelenmeli ve fesih tarihi itibariyle yürürlükteki hizmet alım sözleşmesinin, davacının işyerinde yürüttüğü iş açısından, 6001 sayılı Kanun'un 4. maddesi gözönünde bulundurularak kanuna uygun yapılıp yapılmadığı belirlenmeli, ayrıca muvazaaya dayalı olup olmadığı değerlendirilmeli ve neticeye göre sonuca gidilmelidir. Yukarıda yazılı sebeplerden, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu açıklamaların ışığında olaya dönüldüğünde, davanın özellikle muvazaaya dayalı olarak açıldığının açıkça belirtilmiş olması ve davacının dava açma hakkını muvazaa yönünde tercih etmiş olması karşısında davanın İİK'nın 277 v.d. maddelerine dayalı bir dava olmadığı kabul olunmalıdır. Öyle olunca bu davaların HUMK'nın 176.ncı maddesinde belirlenen adli tatilde görülemeyen davalardan olmaması nedeniyle karar düzeltme isteminin de süresinde bulunduğu ortadadır. Hâl böyle olunca mahkemece dava BK.18.maddesindeki genel muvazaaya dayalı tapu iptâl ve tescil istemi doğrultusunda değerlendirilmeli, tarafların iddia, savunma ve delilleri bu yönde incelenip dava sonuçlandırılmalıdır. Bu hususlar üzerinde durulmadan davanın tavsifinde hataya düşülerek davanın aciz belgesinin ibraz edilmediğinden bahisle reddedilmesi doğru olmadığından karar düzeltme isteminin kabul olunması gerekmiştir....

          Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK'nin 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK'nin 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkının bulunması davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK'nin 283 üncü maddesinin 1 inci fıkrası kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....

          A.Ş. vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; Dava trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı ve araç mahrumiyeti bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı zorunlu mali sorumluluk sigortacısı ... ... A.Ş.'nin poliçeden kaynaklanan sorumluluğu azami poliçe teminat limiti dahilinde gerçek zarar miktarı ile sınırlıdır. Davacı vekili değer kaybı yanında 3.677,59 TL araç mahrumiyeti zararının da tahsilini istemiştir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları gereğince, araç mahrumiyeti zararı, gerçek zarar dışında aracın hasarlanması nedeniyle uğranılan dolaylı bir zarar olması sebebiyle poliçe teminatına dahil değildir. Bu nedenle, mahkemece davalı ... ... A.Ş.'nin de 3.677,59 TL araç mahrumiyeti zararından sorumluluğuna karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            un başkalarına olan borçlarından ve icra takibinden bilgisi olduğu, iyiniyetinden sözedilemiyeceği, temlikin alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla yapıldığı ve muvazaaya dayalı olması nedeniyle geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu Bursa ili, Nilüfer ilçesi, Beşevler Mahallesi, 799 Ada, 12 parsel sayılı taşınmazın, davalı ... tarafından diğer davalıya 09.10.2007 tarihinde satışına ilişkin tasarrufun Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2007/13146 sayılı takip dosyasındaki asıl alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....

              Mahkemece, manevi tazminat davası ile aracın kullanılamaması nedeniyle uğradığı zararın tahsiline ilişkin davanın reddine, hasar bedeline yönelik davanın kısmen kabulüne, 3.433.YTL tazminat ile 1.322.60.YTL faiz kaybı bedelinin,hasar bedelinin 29.10.2004 tarihinden işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı dElillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekili ile davalı vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava kasko sigortasına dayalı rücuan tazminat istemine ilişkindir. Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.3.3.1.2. maddesi, aracın tam ziyaı halinde sigortacının azami sorumluluk haddini geçmemek üzere hasar anındaki sigorta değeri ödenir....

                Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin araç satış bedelini davacıya ödemiş olması nedeniyle araç satışı ve ilgili faturadan kaynaklı olarak davacıya borcu olmadığının Noterlikçe düzenlenen Satış Sözleşmesinden de anlaşıldığını, bu durumun cevabi ihtarname ile davacıya bildirildiğini, Noter Sözleşmesindeki araç satış bedelinin davacıya ödendiğine ilişkin kayıtların müvekkilinin davacıya borcu olmadığına ilişkin iddialarını kesin olarak ispat ettiğini, HMK 204/1 maddesi uyarınca düzenleme şeklindeki noter senetlerinin sahteliği ispat olunmadıkça kesin delil sayıldığını belirterek davanın reddi ile tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. Dava, araç satış bedelinin ödenmediği iddiasına dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup yasal sürede açılmıştır. Deliller toplanmış, davaya dayanak Ankara ...İcra Müdürlüğü'nün ......

                  Sigorta’ya kasko sigorta poliçesi ile sigortalı aracın çalındığını ve yasal mercilere müracaat edilmesine rağmen halen bulunamadığını, yapılan müracaata rağmen davalının araç bedelini ödemediğini belirterek 55.950 TL araç bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... Sigorta vekili, hasarın poliçe ve genel şartlar uyarınca teminat dışı kaldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; toplanan delillere göre, aracın anahtarı üzerinde ve çalışır vaziyette iken bırakılması sonucu çalındığını, hasarın poliçe ve genel şartlar uyarınca teminat dışı kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan araç bedelinin çalınma nedeniyle tahsili istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu