Dosya kapsamına göre, İş Mahkemesinin 08.07.2014 tarihli 2013/280 esas ve 2014/312 karar sayılı kararının, Dairemizce muvazaa yönünden eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş ise de, temyiz incelemesinde, davacının daha önce muvazaa iddiasına dayalı olarak açtığı işe iade ve alacak davaları sonucunda verilen kararların varlığının gözden kaçtığı ve dolayısıyla söz konusu kararlardaki muvazaa kabulünün, eldeki davada hüküm altına alınan alacakların hesaplanmasına esas alınan çalışma süresi bakımından kesin hüküm etkisinin değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Davacının, davalıya karşı daha önce muvazaa iddiasına dayalı olarak açtığı işe iade ve alacak davalarında Kırıkkale İş Mahkemelerince verilen kararlarda, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayalı olduğu kabul edilmiştir....
tahsili ile tamir süresi araç mahrumiyet bedelinin de sadece davalı ...’den tahsiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R Davacı vekili, davacı şirket tarafından sigortalanan aracın seyir halinde iken davalı idare tarafından gerekli işaretlemelerin yapılmaması ve önlemlerin alınması nedeniyle bölünmüş yol başlangıcındaki kum tepesine çarpıp karşı şeride geçmesi sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, oluşan hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini ileri sürerek ödenen hasar bedelinin davalı idareden rücuen tahsili talep ve dava edilmiştir....
Davalı vekili, davacının müvekkili şirketten 03.04.2011 ve 04.11.2011 tarihlerinde olmak üzere 2 adet araç satın aldığını, buna ilişkin olarak satış sözleşmesinin imzalandığını, satıma dayalı olarak düzenlenen faturalardan kaynaklı bakiye borcun ödenmediğini, ispat yükünün davacıda olduğunu belirterek davanın reddine ve %20 tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller sonucunda; davacı yanca akdi ilişkinin kabul edilip, borcun araç teslimi esnasında ödendiği iddia edildiğinden ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, bakiye borcun ödendiğinin yazılı delillerle ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, araç satımından kaynaklı bakiye alacağın tahsili için girişilen icra takibinden dolayı menfi tespit istemine ilişkindir....
Uyuşmazlığın, 21/09/2019 tarihinde gerçekleşen kazada araç sürücülerinin kusur dağılım oranlarının ne olduğu, davacıya ait araçta var ise oluşan zarar bedelinin tamamının sigorta şirketi tarafından ödenip ödenmediği, davacının var ise talep edebileceği hasar ve değer kaybı bedeli ile araç mahrumiyet bedelinin talep edilip edilemeyeceği hususlarına ilişkindir. Davalı sigorta şirketi tarafından dava konusu kaza nedeniyle davacıya 3.285,42 TL ödeme yapıldığı görülmüştür. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda; davalıya sigortalı araç sürücüsünün meydana gelen kazada % 80 oranında kusurlu olduğu, hasar bedelinin 18.337,77 TL, değer kaybı bedelinin 7.500 TL olduğu belirtilmiştir. Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır....
ve 100 TL sı değer kaybının , sigorta şirketinin kaza tarihinden itibaren avans faizi ile müşterek ve müteselsilen 100 TL sı İkame araç bedelinin davalı araç sürücünden kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsili talep edildiği, dava konusu ... plaka sayılı araçta, kaza nedeniyle yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 7.941.40....
D.iş sayılı dosyasındaki raporda; aracın pert olarak değerlendirilmesi gerektiğinin açıklandığını, davalı tarafça kasko bedelinin ödenmediğini, aracın tamir masrafının 46.160,00 TL'nı bulduğunu, ayrıca kaza sebebiyle araçta 20.000,00 TL değer kaybı oluştuğunu, toplam zararın 69.700,00 TL olup kazko sigorta bedelinin de aynı miktarda bulunduğunu ve aracın kullanılamaması sebebiyle gelir kaybının da meydana geldiğini belirterek 69.700,00 TL kasko sigorta tazminatı ve 11.250,00 TL araç kiralama bedelinin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Somut olayda, davacının, davalıya karşı daha önce muvazaa iddiasına dayalı olarak açtığı dava neticesinde verilen kararda, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığı kabul edilmiş ve karar temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiş ise de, her hizmet alım sözleşmesinin kendi dönemi ve şartlarında değerlendirmeye tabi tutulması gerektiğinden, önceki hizmet alım sözleşmelerinin kanuna uygun kurulmamış olması veya muvazaalı olması, sonrakilerin de aynı şekilde kanuna uygun kurulmadığını ya da muvazaaya dayandığını göstermez. Daha sonra yapılan sözleşmenin ayrıca kanuna uygunluk ve muvazaa yönünden değerlendirmeye tabi tutulması gerekir. Eldeki dava işe iade davası olup, uyuşmazlığa konu fesih tarihi itibariyle yürürlükteki hizmet alım sözleşmesini konu alan, kesinleşmiş bir yargı kararı dosya kapsamında bulunmamaktadır....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 11.500,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 1.000,00 TL lik aracın onarım süresince kullanılamamasından dolayı talep edilen tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekili ve davalı ...'ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan araç değer kaybı ve ikame araç bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı tarafça, iş bu davada araç hasarı talep edilmemiş, ancak kaza nedeniyle araçta oluşan değer kaybı istenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Davada ehliyetsizliğe dayalı olarak dava açılmış ise de, yargılama sırasında muvazaaya dayalı tasarrufun iptali istenildiğine ve Mahkemece uyuşmazlık bu şekilde nitelendirilerek çözüme kavuşturulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı ...... Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (17.) Hukuk Dairesi'ne ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 21.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....