kendileri lehine kişisel çıkar sağladıklarını, şirketi borçlu hâle getirdiklerini, dolayısıyla anılan dönemdeki tüm yönetim kurulu kararlarının yoklukla malul olduğunu ileri sürerek 12.12.2013 ve 10.04.2014 tarihli genel kurulların toplanmasına ilişkin yönetim kurulu kararlarının, ...’na tek başına ve sonradan... ile Lütfi Güleryüzlü’ye temsil ve ilzam yetkisi veren yönetim kurulu kararlarının, 17.06.2011 tarihli genel kurul sonrasından dava tarihine kadar olan tüm yönetim kurulu kararlarının yokluklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
, yönetim kurulunun ibrası maddesinin kanuna ve iyi niyet kaidelerine aykırı olduğundan iptali gerektiğini, genel kurul toplantısında bilanço ve gelir tablolarının okunması ve görüşülerek onanmasının TTK m. 420 gereğince ... ay sonraki genel kurula ertelenmesine rağmen henüz bilanço ve gelir tablosu görüşülüp karara bağlanmadan yönetim kurul ücretlerinin tespiti görüşmesine geçildiğini ve yönetim kurulu ücretlerinin belirlendiğini, bunun da iptali gerektiğini, davacıların genel kurul öncesinde ve genel kurul sırasında TTK 437 ve 447 ile garanti altına alınan bilgi edinme ve inceleme hakkının açıkça ihlal edildiğini, davacıların 12 Temmuz Cumartesi günü belirtilen kısıtlı saatte şirket merkezine gittiklerinde karar defterini incelemek istediklerini, görevlinin izinli olmasından dolayı kasa anahtarının şirket merkezinde bulunmadığı gerekçe gösterilerek inceleme hakkının kullandırılmadığını, bu hakkın ihlal edildiğini, bu nedenle genel kurul kararının butlan yaptırımına tabi tutulması gerektiğini...
‘ın dosyaları temlik aldığı, şirket kayıtlarında tahrifat yapıldığı ve hileli işlemler ile davacının bertaraf edildiği iddiasının da asılsız olduğu, davacının, şirket kayıtlarında bilinen adresinin"... Alanya-Antalya"ve 28.07.2017 Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde davacının "München-Almanya Federal Cumhuriyeti" olarak bildirdiği bu adresin yeterli bir adres olmadığı, şirket karar defterinde 05.05.2017 tarih ...sayılı yönetim kurulu kararında davacının ikamet adresini "... Alanya" olarak belirttiği ve bu yönetim kurulu kararı altında davacının yönetim kurulu başkanı olarak imzasının bulunduğu, şirketin 26.01.2019 tarihli genel kurul toplantısı hazirun cetveli ve 16.08.2018 tarihli genel kurul toplantısı hazirun cetvelinde davacının ikamet adresinin "......
yön bulunmadığı, genel kurul toplantısında denetçi seçilmesine ilişkin kararın usulüne uygun şekilde toplanan genel kurulda alındığı, denetçi seçilen kişinin niteliğine ilişkin somut bir istinaf nedeni de bulunmadığından davacılar vekilinin bu konudaki istinaf sebeplerinin yerinde görülmediği, sonuç olarak, genel kurul kararlarının butlanı söz konusu olmadığı gibi, genel kurul kararlarının iptalini gerektirecek şekilde kanuna, ana sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırılık da tespit edilmediğinden ilk derece mahkemesinin davanın reddine dair kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesi ile; taşınmaz satışına yönelik yönetim kurulu kararının genel kurulun vazgeçilmez ve devredilmez yetkilerinden birisi olduğunu, yönetim kurulunun yetkisiz olarak genel kurul yetkisi kullandığını, bu duruma dair yönetim kurulu, genel kurul ve taşınmaz bilgilerinin sunulması karşısında kayyım atanmasına yönelik tedbir istemi için yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davalı birliğe kayyım atanmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: Dava, yönetim kurulu kararının mutlak butlanla batıl olması sebebiyle iptali istemine yönelik olup, istinaf incelemesine konu talep, dava süresince davalı kooperatif birliğine tedbiren yönetim kayyımı atanmasına ilişkindir. İlk derece mahkemesince, kayyım atanmasına yönelik talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....
GEREKÇE : Talep, şirket genel kurul kararının iptali davasında TTK'nın 449.maddesi uyarınca, 22/10/2021 Tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan kararların uygulanmasının tedbiren geriye bırakılması ve şirket adına kayıtlı taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulması istemine ilişkindir. Mahkeme TTK.nın 449.md uyarınca yönetim kurulu üyelerinin görüşü alındıktan sonra sonra tedbir talebinin reddine karar vermiş ve bu ara karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur, Sicil kayıtlarına göre davalı şirket 3 ortaklı, 20.000- TL sermayeli toplam 800 adet hissenin 280 adedinin davacı adına kayıtlı olduğu ve davaya konu genel kurul kararlarının davacının olumsuz oyu sonucu oy çokluğu ile alındığı görülmüştür. TTK 449.maddesine göre, genel kurul kararlarının iptali ve butlanı davası açıldığı taktirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra dava konusu kararların yürütmesinin geri bırakılmasına karar verebilir....
ibrasının yukarıda açıklanan gerekçelerle batıl olduğu saptandığına göre yönetim ve denetim kurulunun ibrasına ilişkin 4 no'lu kararı da sonuç itibariyle geçersiz saymak gerektiğini, ibra kararının alınmasında bir takım pay sahiplerine oy hakkı tanınmadığını, geçerli bir ibra kararının alınabilmesi için oydan yoksun kişilerin ibra kararının alınmasına katılmamış olmaları gerekeceğini, TTK’nın 374/2. maddesi uyarınca yönetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullanmaları mümkün olmadığını, yönetim kurulunun ibrasında olumlu oy kullanan ortakların tamamının, oylamaya konu faaliyet raporu döneminde ve hali hazırda şirket yönetim kurulu üyesi olarak görev aldıklarının görüldüğünü, bu nedenlerle TTK'nın 374/2. maddesine aykırı davranılarak yönetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullanması sonucu alınan ibraya ilişkin genel kurul kararının geçersiz olacağından davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin 16/09/2015 tarihli genel kurulunda gündemin 3. maddesinin 2011-2012-2013 ve...
CEVAP : Davalı/karşı taraf vekili cevap dilekçesinde özetle; olağan genel kurul yapılmasına ilişkin yönetim kurulu kararının hukuka uygun olduğunu, dava konusu genel kurul toplantısı tüm pay sahiplerinin katılımıyla yapıldığından yönetim kuruluna ilişkin ileri sürülen hususların genel kurul toplantısını hukuka aykırı kılmayacağını olağan genel kurul toplantısına yapılan çağrının hukuka uygun olup kabul anlamına gelmemek kaydıyla aksi kabul edilse dahi çağrı merasimindeki hukuka aykırılıkların tek başına iptal için yeterli olmadığını, genel kurulun gündeminde yönetim kurulu üyelerinin seçimi ve görev sürelerinin belirlenmesi maddesinin görüşülmesinin hukuka uygun olduğunu, gündem maddelerinde yer almayan ve hakkında karar tesis edilmeyen bir konunun iptal gerekçesi yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, şirketin yönetim kurulu faaliyet raporunun hukuka uygun ve eksiksiz olup aksi yöndeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, bağımsız denetçi olarak ......
üyelerinin oy çokluğu ile ibrası kararının" iptali hakkında Genel Kurul Toplantısı'nda ... ... açık kanun hükmü uyarınca kendi ibrasında oy kullanmadığını ve ibra edilmediğini, buna karşın Yönetim kurulu üyeleri ayrı ayrı ibra edildiği için ......
üyelerinin oy çokluğu ile ibrası kararının" iptali hakkında Genel Kurul Toplantısı'nda ... ... açık kanun hükmü uyarınca kendi ibrasında oy kullanmadığını ve ibra edilmediğini, buna karşın Yönetim kurulu üyeleri ayrı ayrı ibra edildiği için ......