Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi'nin 2016/13709 Esas, 2018/6884 Karar ve 24/03/2016 tarihli ilamı ile;"(1) Dava, 31/10/2014 tarihli davalı anonim şirket genel kurulunda alınan 3 ve 5 nolu kararların iptali ve bu kararların alındığı genel kurulun toplanmasına ilişkin yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davacı genel kurul çağrı kararının alındığı 09/10/2014 tarihli yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunu ve bu nedenle bu karara dayalı olarak yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların da iptalinin gerektiğini iddia etmiştir.01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nın 410/1. maddesine göre genel kurul, görev süresi dolmuş olsa bile yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabilir....

    nın 2012-2015 dönemleri arasında Yönetim Kurulu üyesi olmasına rağmen hiçbir Yönetim Kurulu toplantısına davet edilmediğini, bununla ilgili 8 ayrı dava açıldığını ve bu davalara konu 9 adet Yönetim Kurulu kararının ve yönetim kurulu seçimine ilişkin genel kurul kararlarının da yoklukla malul olduğunun tespit edildiğini, davaya konu 3 ayrı Yönetim Kurulu kararının da Yönetim Kurulunun yok hükmünde olması sebebiyle yoklukla malul olduğunu, dava konusu Yönetim Kurulu kararının yoklukla malul olması sebebi ile bu karar ile toplanan 04/06/2016 ve 19/07/2016 tarihli Genel Kurullarda alınan tüm kararların da yoklukla malul olduğunu beyanla davalı şirketin 19/01/2016 tarihli 2016-01 karar numaralı, 02/05/2016 tarihli 2016/04 karar numaralı, 08/06/2016 tarihli 2016/06 karar numaralı yönetim kurulu kararları ile 04/06/2016 tarihli genel kurul ve 19/07/2016 tarihli genel kurul toplantılarında alınan tüm genel kurul kararlarının yoklukla veya mutlak butlanla malul olduğunun tespitine, davalı şirketin...

      nın 2012-2015 dönemleri arasında Yönetim Kurulu üyesi olmasına rağmen hiçbir Yönetim Kurulu toplantısına davet edilmediğini, bununla ilgili 8 ayrı dava açıldığını ve bu davalara konu 9 adet Yönetim Kurulu kararının ve yönetim kurulu seçimine ilişkin genel kurul kararlarının da yoklukla malul olduğunun tespit edildiğini, davaya konu 3 ayrı Yönetim Kurulu kararının da Yönetim Kurulunun yok hükmünde olması sebebiyle yoklukla malul olduğunu, dava konusu Yönetim Kurulu kararının yoklukla malul olması sebebi ile bu karar ile toplanan 14/06/2017 ve 17/07/2017 tarihli Genel Kurullarda alınan tüm kararların da yoklukla malul olduğunu beyanla davalı şirketin 02/01/2017 tarihli 2017-01 karar numaralı, 11/05/2017 tarihli 2017-05 karar numaralı, 21/06/2017 tarihli 2017-06 karar numaralı yönetim kurulu kararları ile 14/06/2017 tarihli genel kurul ve 17/07/2017 tarihli genel kurul toplantılarında alınan tüm genel kurul kararlarının yoklukla veya mutlak butlanla malul olduğunun tespitine, davalı şirketin...

        a olan güveni nedeniyle tutanakları farkında olmadan imzaladığını, yapılan genel kurul sonrası davacının sermaye payının düştüğünü, sermaye artırımına katılmama yönünde karar almadıklarını ileri sürerek, genel kurulun yokluk ve butlanının tespitini, bu mümkün olmadığı takdirde sermaye artışı sonucunda davalı ... ve ... lehine oluşan fazla hissenin tespiti, iptali ve davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın üç aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacının alınan yönetim kurulu kararı gereğince genel kurulda vekaleten temsil edildiği, davanın üç aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığı, davacının ileri sürdüğü hususların yokluk ve butlanı gerektirmediği gerekçesiyle, davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

          Dava konusu genel kurulda yönetim kurulu üyelerinin ibraları ayrı ayrı oylanmış ve diğer yönetim kurulu üyeleri ibra edilmesine rağmen davacılar ibra edilmemiştir. Davacıların, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmemelerine ilişkin bir genel kurul kararının iptalini, haklarında sorumluluk davası açılması yolunda alınmış genel kurul kararı bulunmadan önceki bir aşamada dava edebilmeleri mümkün değildir. Zira yönetim kurulu üyeleri sorumlu olmadıkları iddiasına dayanmaktadırlar ve bu husus genel kurul kararlarının iptali davasında değil, kooperatifin açacağı sorumluluk davası veya bu yola uzun bir zaman zarfında gidilmediği takdirde daha sonra ibra edilmeyenlerin açacağı hükmen ibra davasında karara bağlanmalıdır. Somut olayda ise, 10.03.2012 tarihinde talebe konu karar alınmış, eldeki dava ise 04.04.2012 tarihinde alınmıştır....

            TTK'nın 449. maddesine göre genel kurul kararlarının iptali ve butlanı davası açıldığı taktirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra dava konusu kararların yürütmesinin geri bırakılmasına karar verebilir....

              kurulu seçiminde haksızlığa, aday olunması konusunda tereddüde ve kıstlılığa sebebiyet verdiği hususu aşikar olduğunu, pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran bu durum genel kurul kararını geçersiz kılmakta olduğunu, Genel kurul gündem maddelerinden Yönetim Kurulu seçimi maddesi görüşülmüş ve ... temsilcisi ... tarafından vekil eden ...'...

                Noterliği'nin 05/04/2013 gün ve ... yevmiye nolu işlemiyle onaylanan 30/03/2013 tarihli yönetim kurulu kararına göre de 3 yıl süreyle davacı ...'in yönetim kurulu başkanlığına, ... 'un ise yönetim kurulu başkan yardımcılığına seçildikleri, davalı şirketi temsil ve idaresinin münferit yetkili olmak üzere 3 yıl süreyle ...'a bırakıldığı belirlenmiştir. Davada çözülmesi gereken sorunlar ; davacının yönetim kurulu üyeliğine seçildiği 30/03/2013 tarihli genel kurul hazirun cetvelindeki imzanın davacıya ait olup olmadığı, ait değilse bu genel kurul kararının geçerli olup olmadığı, yine davacının yönetim kurulu başkanlığına seçildiği 30/03/2013 tarihli yönetim kurulu kararındaki imzanın davacıya ait olup olmadığı ve ait değilse bu yönetim kurulu kararının da geçerli olup olmadığı sorunlarıdır....

                  İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesiyle; müvekkilinin paylarına yönelik gerçekleştirilen devir işleminin geçersizliğine şirket nezdindeki pay sahipliğinin devam ettiğine kesinleşen mahkeme ilamı ile karar verildiği, sahte hisse devir sözleşmesi ve sahte yönetim kurulu kararı ile hissesi elinden alınan müvekkilinin aynı şirketin yönetim kurulundan da bu vasıtayla haksız yere çıkartıldığı, Kesinleşen mahkeme ilamından da tespit edileceği üzere; müvekkili adına gerçekleştirilen devir ve şirket yönetiminden istifa işlemi sahteciliğe konu olduğundan şirkette pay sahibi olduğu gibi yönetim kurulunda olması gereken müvekkilinin ne yönetim kuruluna ne de genel kurula katılım sağlayamadığı, dolayısıyla yönetim kurulu mevcudiyetine rağmen gereği gibi toplanamamış bunun yanı sıra müvekkilinin genel kurullara katılma ve oy kullanma hakkının elinden alındığı, usulüne uygun ve yetkili kurul tarafından yapılmayan çağrılar da genel kurulun usulüne uygun olarak toplanamaması...

                    nin 29/06/2013 tarihli genel kurul toplantısında finansal tablolara ilişkin görüşmenin ertelenmesi ve ertelenen toplantının 07/09/2013 tarihinde yapılması karşısında, bu yönde dava konusu genel kurul kararının iptalini gerektirir bir durumun olmadığı, özel denetçi talebinin reddine ilişkin olarak kanunun sağladığı 3 ay içerisinde mahkemeye itiraz ile özel denetçi atanması hakkının kullanılmadığı, dava konusu genel kurul kararının iptalinin bu nedenle gerekmediği, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmeden yeniden seçim yapılmasının mümkün olduğu, bu yönden genel kurul kararının iptalinin gerekmediği, denetçi Enver İmam'ın genel kurul toplantısında başkanlık yapmasının hukuken mümkün olduğu, bu yönden kararın iptalinin gerekmediği, yönetim kurulu üyeliğine atanan ... ın pay sahibi olmadığı, ana sözleşmenin .... maddesine aykırı olarak yönetim kurulu üyesi olarak atanmasının hukuken yerinde olmadığı anlaşılmakla, bu toplantıda ...ın yönetim kurulu üyesi olarak atanmasına ilişkin kararın iptali...

                      UYAP Entegrasyonu