Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi'nce, asıl alacağa 2006 yılı Mayıs ayına kadar aylık %15 gecikme faizi üzerinden işlemiş faiz hesaplandığı, oysa dosya içinde yalnızca 2000, 2001 ve 2002 yılları genel kurul tutanaklarının bulunduğu, kural olarak sonraki genel kurullarda yeni bir faiz oranı belirlenmedikçe, daha önce belirlenen gecikme faizi oranının sonraki yıllarda da uygulanacağı, bu nedenle 2002 yılından sonra genel kurul tutanakları getirtilerek bu husus incelenmeksizin hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu, 24.02.2001 tarihli genel kurulda, 31.12.2000 tarihi öncesinden doğan alacaklar için gecikme faizinin alınamayacağı şeklinde karar alındığı, davalı vekilince şerefiye bedelinin 2000 yılına ait olduğu savunulmuş olduğu halde davacının 2000 yılı ve öncesine ait gecikmiş ödemesinin bulunup bulunmadığı ve anılan genel kurul kararına göre 2000 yılı ve öncesinden kalan alacaklar için gecikme faizi hesaplanıp hesaplanmadığı konusunda açıklık içermeyen bilirkişi raporu esas alınarak hüküm verilmiş olduğu gerekçesiyle...

    Söz konusu alacağa dayanak yapılan genel kurul tarihinde de tasfiye hali devam etmektedir. 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 81/4 fıkrası davalı kooperatifin ana sözleşmesinin 87/9. maddesine göre tasfiye halindeki kooperatiflerde genel kurul toplantılarında nisap aranmaz. Dolayısıyla aranmayacak bir nisap nedeniyle anılan Genel Kurul' da alınan kararların geçersiz olduğundan bahsedilemeyeceğinden dava konusu alacağa dayanak yapılan genel kurul kararı geçerli olup burada alınan karar uyarınca tahsilat yapılabilir. Bu durumda davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, davanın çağrı usulsüzlüğüne dayalı olarak 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 53. maddesi kapsamında genel kurul kura kararının iptali şeklinde açıldığı, yalnız çağrı usulsüzlüğünün genel kurul kararının iptalini gerektirmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kura işleminin iptaline ilişkindir. Mahkemece, dava dilekçesinde “genel kurulun kura işleminin iptali” istenildiğinden, dava bir genel kurul kararının iptali davası olarak nitelendirilerek, çağrı usulsüzlüğüne dayalı olarak genel kurul kararının iptalinin istenilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/220 Esas 2020/478 Karar sayılı dosya DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) DAVA TARİHİ : 19/06/2020 KARAR TARİHİ: 27/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl davada davacı vekili 19/06/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı ...' ın davalı kooperatifin üyesi olduğunu, davalı kooperatif yönetim kurulunca Genel Kurul' a çağrılmadığını, davacıya ve çok sayıda üyeye Kooperatifler Kanunu ve ana sözleşmede belirtilen yasal sürelere uygun surette genel kurul çağrısının tebliğ olmadığını, alınan kararların yasaya ve usule aykırı olduğunu, davalı kooperatif yönetim kurulu başkanı ...'...

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/555 Esas KARAR NO : 2022/377 DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 09/11/2020 KARAR TARİHİ : 27/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili tarafından dava dosyasına sunulan dava dilekçesinde; özetle ve mealen; Davacı vekili, davalı şirketin 3 ortaklı olduğunu, müvekilinin de % 20 oranında pay sahibi olduğunu ve müdür olarak atandığını,---- genel kurul toplantısında; Bilanço ve yönetim kurulu faaliyet raporlarının ----- aykırı olarak hazırlandığını, -- olan ortaklar --- kendi ibralarında oy kullandıklarını, Dürüstlük kuralına aykırı olarak müvekkilinin imza ve temsil yetkilerinin kaldırılarak ---- müştereken temsil ve ilzam yetkilisi kılınarak müdür olarak atanmasına karar verildiğini, Bu nedenle davalı -- tarihinde gerçekleştirilen --- numaralı maddelerinin iptaline karar verilmesini...

            Belki zorlama bir yorumla, önce genel kurul kararının iptali talebi ön mesele olarak ele alınıp karara bağlandıktan sonra buna bağlı olarak tapu iptali ve tescil talebi değerlendirmeye alınabilir. Ancak davacıların da beyan ettiği üzere önce genel kurul kararı iptali davasını neticelendirip kesinleştirmek, akabinde gerek görülürse bu karara istinaden yapılan taşınmaz devrini tartışmaya açmak daha doğru bir tercihtir. Davacının bu tercih hakkını elinden almak, onu dava açmaya zorlamak doğru değildir. Üstelik davacı açısından riskli bir süreç başlamıştır. Tapu iptali davasından feragat edemez, taraf teşkili sağlanmadan ve davalı kabul etmeden davasını geri de alamaz. Dava açsa, genel kurul kararının iptali davası esastan reddedildiğinden ve henüz temyiz incelemesine tabi tutulmadığından davayı kaybetme riski yüksektir. Taşınmaz değerine göre ciddi harç ödeme külfeti ve dava reddedilirse ciddi vekalet ücretleri gündeme gelecektir....

              SMMM ve şirketler hukuku uzmanı bilirkişi düzenlediği raporunda sonuç olarak;Davada, davalı şirketin 25.05.2021 tarihli olağanüstü genel kurulunda alınan sermaye artırım kararının iptali istendiği ve davanın 15.06.2021 tarihinde açıldığı, iptale konu 25.05.2021 tarihli çağrıda yasa ve anasözleşmeye aykırı bir husus tespit edilemediği, yine iptale konu genel kurulda toplantı ve karar nisabında yasa ve anasözleşmeye bir aykırılık tespit edilemediği, davacılar vekilince genel kurul toplantısına sunulan vekaletnamede genel kurul toplantı tarihi ve her bir pay sahibinin sahip olduğu pay adedi yazılı olmadığından söz konusu vekaletnameye istinaden vekilin genel kurula kabul edilmemesinde Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul Ve Esasları İle Bu Toplantılarda Bulunacak Bakanlık Temsilcileri Hakkında Yönetmeliğin 18/7 maddesi ve 21/1 maddesi hükümlerine aykırı bir yön tespit edilemediği, dava açma hakkının bulunduğu kabul edildiği takdirde; iptale konu genel kurulda geçmiş yıl karlarından...

                SMMM ve şirketler hukuku uzmanı bilirkişi düzenlediği raporunda sonuç olarak;Davada, davalı şirketin 25.05.2021 tarihli olağanüstü genel kurulunda alınan sermaye artırım kararının iptali istendiği ve davanın 15.06.2021 tarihinde açıldığı, iptale konu 25.05.2021 tarihli çağrıda yasa ve anasözleşmeye aykırı bir husus tespit edilemediği, yine iptale konu genel kurulda toplantı ve karar nisabında yasa ve anasözleşmeye bir aykırılık tespit edilemediği, davacılar vekilince genel kurul toplantısına sunulan vekaletnamede genel kurul toplantı tarihi ve her bir pay sahibinin sahip olduğu pay adedi yazılı olmadığından söz konusu vekaletnameye istinaden vekilin genel kurula kabul edilmemesinde Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul Ve Esasları İle Bu Toplantılarda Bulunacak Bakanlık Temsilcileri Hakkında Yönetmeliğin 18/7 maddesi ve 21/1 maddesi hükümlerine aykırı bir yön tespit edilemediği, dava açma hakkının bulunduğu kabul edildiği takdirde; iptale konu genel kurulda geçmiş yıl karlarından...

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/757 Esas KARAR NO : 2022/1018 DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali), MAHKEMEMİZLE BİRLEŞEN BAKIRKÖY ...ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN ... ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 20/09/2021 KARAR TARİHİ : 10/11/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali), Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl dava dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde; genel kurulda %22,84 hisseyi temsilen ... adına vekaleten oy kullanan ...'...

                    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iptali istenen 13.05.2014 tarihli genel kurulun olağanüstü genel kurul olmayıp 2013 yılının olağan genel kurul toplantısı olduğunu, butlana dayanak gösterilen 19.07.2012 tarihli genel kurul toplantısı ile yönetim kurulunun 2012/1- A ve B maddelerinin iptaline ilişkin Bakırköy 15....

                    UYAP Entegrasyonu