DAVA KONUSU : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) KARAR : NEVŞEHİR 1....
ye çıkarıldığını, diğer taraftan, artırılan sermaye bir kısmı eski yıllardan beri dağıtılmayan kar paylarından karşılandığını, bir kısmı ise ortaklar tarafından taahhüt edilmiş olarak belirtildiğini, müvekkiline çağrılı genel kurulun şartları olarak bulunması gereken davete dair hiç bir bildirim yapılmadığını, genel kurulun ilanı prosedürlerine uyulmadığını, diğer taraftan çağrısız genel kurul şartlarına da uyulmadığını, müvekkilinin böyle bir genel kuruldan haberi dahi olmadığını, izah olunduğu ve davalı şirket defterlerinden de görüleceği üzere genel kurula hazırlık için gerekli prosedürler hukuka uygun olarak uygulanmadığını, şirket ana sözleşmesinde sermaye artırımı için oy birliği şartı olmasına rağmen oy birliği ile alınmayan genel kurul kararının ve sermaye artırımının yok hükmünde olduğunun tespitine, şirket genel kurulun ve sermaye artırımı kararının yok hükmünde olduğunun tespitine dair talebinin kabul görmemesi halinde ve müvekkilinin katılımı olmaksızın genel kurul yapılmış...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, kooperatif genel kurul kararının yoklukla malul olduğunun tespiti istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın genel kurul kararının iptali/butlanı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarının tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Davalı kooperatifin 03/06/2012 ve 24/05/2015 tarihli genel kurul kararlarının yoklukla malul olduğunun tespiti talebi yönünden; Genel kurul kararlarının Yokluk ile Butlan sebepleri birbirinden farklı olmakla birlikte müeyyidesi bakımından bir farklılık yoktur. Her iki sebebe dayanan tespit istemleri zaman aşımı ve hak düşürücü süreye tabi olmadan ilgili herkes tarafından ileri sürülebilir. Genel kurul kararlarının butlanı yada yokluğunun tespiti istemi kural olarak herhangi bir süreye tabi değilse de bu hak hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmayacak şekilde dürüstlük kuralı çerçevesinde kullanılmaldır....
-K A R A R- Davacı ... vekili asıl davada, davalı kooperatifin tüm daireleri yaparak ortaklara tapuların verildiğini ve ferdi mülkiyete geçildiğini, 11 yıldır hiçbir işlem ve toplantı yapılmadığını, 21.03.2009 tarihinde genel kurulun toplantıya çağrıldığını, kooperatif üzerine yalnızca 1627 m² arsa kaldığını, kanuna ve anasözleşmeye göre kooperatifin dağıldığını, tasfiyesinin mahkeme tarafından yapılması gerektiğini, yasal dayanağı bulunmayan toplantıda alınan kararların geçerli olmadığını, çağrı ve toplantının da anasözleşme ve kanuna aykırı yapıldığını ileri sürerek, genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun, kooperatifin münfesih olduğunun tespiti ile tasfiyenin mahkeme aracılığıyla yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif yönetim kurulu kararının ve genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/91 Esas KARAR NO : 2021/599 DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 10/02/2021 KARAR TARİHİ : 02/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi özetle;--------- olduğunu, dava konusu ------- hisse devri yapıldığını, ayrıca --- edildiğini, müvekkili ..---- imzasının olmadığını ve müvekkili adına atılan imzanın sahte olduğunu, bu nedenle alınan kararın yok hükmünde olduğunu, davanın sonuçlanması ve kararın kesinleşmesine kadar, geri dönüşü olmayan zararların önlenmesi için, dava konusu 14.02.2020 tarihli, davalı şirketin ortaklar kurulu kararının yürütülmesinin durdurulması yönünde ve ...------ yetkisinin kaldırılması yönünde tedbir kararı verilerek davanın ------ terkini yönünde karar verilmesini...
02.02.2011 tarihli genel kurulunda, yönetim kurulu üyelerinin seçilmesine ilişkin kararın iptaline, birleşen davanın da kabulü ile, davalı şirketin ....03.2011 tarihinde genel kurul yapılmasına ilişkin ....02.2011 tarihli ticaret sicil gazetesinin 52.sayfasında yayınlanan yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiştir....
- K A R A R - Davacılar vekili, 2007 yılı genel kurul toplantısının yok hükmünde olduğunun tespit edilmesi nedeniyle 2008 yılı genel kurul toplantısının da yok hükmünde olduğunu, haklarında verilen ihraç kararı kesinleşmeyen müvekkillerinin genel kurul toplantısına çağrılmadığını, mahalli gazete ilanı yapılmasına rağmen, taahhütlü mektupla çağrı yapılmadan genel kurul toplantısı yapıldığını, bu durumun 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 45 ve kooperatif Anasözleşmesinin 28'nci maddelerine aykırı olduğunu ileri sürerek, 09.04.2009 tarihli genel kurul toplantısının yok hükmünde olduğunun tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın bir aylık hak düşürücü süreden sonra açıldığını, çağrının usulüne uygun yapıldığını, genel kurul toplantısında kararların oybirliği ile alındığını, davacıların toplantıya katılmamasının sonuca etkili olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Yargıtay uygulaması da benzer şekildedir: Bir genel kurul kararının yokluğu (Nicht- oder Scheinbeschlüsse), başlangıçtan itibaren bir genel kurul kararının mevcut olmadığını ifade eder.Bir işlemin ve bu arada genel kurul kararının kurucu unsurlarının mevcut olmaması halinde, hukukî işlemin veya genel kurul kararının yokluğu, eski deyimle “keenlemyekûn” veya mutlak butlan ile malûl olduğundan bahsedilmektedir. Örneğin bir genel kurul kararının alınabilmesi için,mutlaka usulüne uygun davet ve buna uygun toplantı yapılması şarttır,toplantı yapılmadan “elden dolaştırma usulü” veya “mektup” ile GK kararı alınmışsa, bu GK kararı kurucu ve şeklî noksanlıklar nedeniyle hukukî anlamda hiç bir etki ve sonuç doğurmaz ve dolayısıyla “yok” sayılır....
Çağrının bulunmamasının yaptırımı çağrı bulunmaksızın alınan genel kurul kararlarının yok hükmünde olmasıdır. Bu nedenle gerek 01/10/2010 tarihli olağan genel kurul kararları, gerekse 15/03/2011 tarihli olağanüstü genel kurul kararları yok hükmünde bulunmaktadır. Tüm bu hususlar dikkate alınarak davacı tarafça açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜNE, davalı ...'...