ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/522 Esas KARAR NO: 2022/474 DAVA : Tespit DAVA TARİHİ : 26/07/2022 KARAR TARİHİ : 28/07/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ---- hesap yılları için ---- tarihinde olağan genel kurul toplantısı yapma kararı aldığını ve------toplantıya bakanlık temsilcisinin talep edildiğini , ilgili ---- tarafından, ---- yayınlanan yönetmelikte yer alan --- yıl üst üste genel kurul yapılmadığından kanunen dağılmış sayılan----temsilci başvurusunda bulunulursa, toplantı gündeminde münhasıran tasfiye kararı alınmasına dair madde veya ---faaliyetinin sürdüğüne dair mahkeme kararının bulunması halinde temsilci görevlendirilir hükmünden bahisle bu hususta mahkeme kararının ihdas edilmesi gerekliliğinin bildirildiği, müvekkilinin yasa gereği--- yıllık süre içerisinde ilgili hesap dönemine ilişkin genel kurul toplantısı yapma hakkı bulunmasına rağmen -...
nin tarafından açılan davalı şirket genel kurul kararlarının butlan veya iptali istemi yönünden; Davacının, davalı şirketin pay sahibi olmadığı, bu durumda davalı şirket genel kurul kararlarının butlan veya iptali isteminde aktif husumetinin bulunmadığı anlaşıldığından, bu davacı tarafından açılan genel kurul kararlarının butlan veya iptali istemi davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; uyuşmazlık konusu yönetim kurulu kararının özü ve tesis edildiği süreç ile muhteviyatı itibariyle müvekkillerinin kişilik hakları ve T.C Anayasası'nın seyahat özgürlüğü, Çalışma ve Sözleşme Hürriyeti, Mülkiyet Hakkı başta olmak üzere en temel anayasal haklarına aykırılık teşkil ettiğini ve şirket bekası ile hiçbir alakası olmayan sadece ... ve yönetim kurulu üyesi olan/olmayan aile bireylerinin şahsı çıkarlarına hizmet vermeye yönelik bir karar olduğunu, müvekkilleri açısından telafisi imkansız büyük bir mağduriyete yol açılmaması açısından 19/06/2019 tarihli yönetim kurulu kararının uygulanmasının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Talep; derdest davalı Anonim şirketin 29/06/2019 tarihli 2019/ 7 nolu yönetim kurulu kararının butlanının tespiti davasında davaya konu yönetim kurulu kararının tedbiren icrasının durdurulması istemine ilişkindir. TTK.'...
Maddesinde düzenlenmiş olup, kanun hükmü gereğince ''kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde'' iptal davası açılabildiğini, iptal davasının, genel kurul kararının aleyhine alındığı tarihten itibaren üç ay içinde açılabileceğini, bu sürenin, hak düşürücü niteliğinde olduğunu, süreye ilişkin kuralın emredici nitelikte olduğundan aksine bir düzenleme esas sözleşmeye konulsa dahi mutlak butlanla batıl olduğunu, eş söylemle üç aylık süre içerisinde iptal davası açılmaması halinde genel kurul kararı kanuna, esas sözleşme hükümlerine veya dürüstlük kuralına aykırı dahi olsa genel kurul kararının iptaline hükmedilemez . Yani genel kurul karar tarihinden itibaren üç ay içerisinde alınan kararın iptali ileri sürülmezse, alınan genel kurul kararı geçerli hale gelir....
VEKİLLERİ : DAVA : Sermaye arttırımına ilişkin anonim şirket genel kurul kararının butlanı DAVA TARİHİ : 14/09/2018 KARAR TARİHİ : 27/10/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/11/2022 Taraflar arasındaki sermaye artırımına ilişkin anonim şirket genel kurul kararının butlanının tespiti istemiyle açılan davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin pay sahiplerinden olan müvekkilinin dava konusu genel kurul sonrası davalı şirketteki payının %16 olduğunu, davalı şirketin 04.11.2003 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının 3.maddesinde sermayenin beşyüzmilyar TL'ye çıkarılmasına karar verildiğini, davalı şirketin yönetim kurulu üyeleri olan ...'...
Davacı tarafça, davalı kooperatif yönetim kurulunca bu hususta alınmış bir genel kurul kararı bulunmaksızın 05.02.2006 tarihinde kooperatif arsasının satın alınmasına karar verilmiş, sonrasında 06.02.2006 tarihli genel kurulda arsa ve taşınmaz satın almaya ilişkin yönetim kuruluna icazet anlamında karar alınmış ise de, toplantı nisabına uyulmaması sebebiyle bu genel kurul kararının batıl olduğu ileri sürülerek, kooperatif arsasının genel kurul kararı olmaksızın usulsüz alındığının tespiti istenmiştir. Davacının istemi, HMK'nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davası niteliğinde olmayıp, kooperatif arsasının satın alımına ilişkin 05.02.2006 tarihli yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti istemine yöneliktir. Her ne kadar sözleşmenin nispiliği ilkesi gereğince kural olarak sözleşmenin iptalini ancak sözleşmenin tarafları isteyebilir ise de, sözleşmenin batıl olması durumunda ilgili kişiler bunun tespitini isteyebilirler....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2020/365 KARAR NO : 2022/441 DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 18/08/2020 KARAR TARİHİ : 02/06/2022 K. YAZIM TARİHİ : 01/07/2022 Mahkememizde görülen Şirket Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesi ile özetle; ... ......
kararlar ile dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı şekilde müdürlük görevinden el çektirilip kötü niyetli olarak şirketten uzaklaştırılmaya çalışıldığını, müvekkilinin daha önceki genel kurulda diğer müdürün hisse devrine icazet vermesine rağmen kendi hisselerini devretmesi konusunda genel kurulda 7. maddede alınan kararda devre icazet verilmediğini ve çifte standart uygulandığını, bu durumun TTK 627. maddesindeki eşit işlem ilkesine aykırı olduğunu, emredici hükümlere aykırı olarak alınan tüm kararların geçersiz olduğunu ileri sürerek, 01/02/2016 tarihli 2016/1 karar numaralı genel kurul kararlarının 2,3,4,5 ve 7. numaralı maddelerinin butlanının tespitine, aksi halde iptal edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Sonuç olarak, yukarıda anlatılan nedenlerle, davacıya yapılan toplantıya çağrı tebligatının usulsüz olduğu, ancak toplantıdan bir gün önce olsa bile toplantıdan önce tebligat yapıldığı, bu nedenle genel kurul kararının butlanı şartının oluşmadığı, genel kurul kararının iptali yönünden ise, davacı toplantıya katılsa bile sonucun değişmeyeceği ve davacının ---- dönemi için ibra edilmemiş olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
-K A R A R- Davacılar vekili, davalı kooperatifin 07.06.2009 tarihli olağan genel kurul gündeminin 7. sırasında görüşülmesine karar verilen azami işyeri ve konut sayısının tespitinin görüşülüp görüşülmemesi hususunun 209 kişinin red oyu ile görüşülemediğini, genel kurulun bu tespiti yapma görevinin oylama ile elinden alınamayacağını, genel kurulda gündemin 10/a maddesinde 44.000 m² alanlı arsaların kat irtifaklı tapularının 18.000,00 TL bedelle alınması konusunda yönetim kuruluna yetki verildiğini, gayrimenkul alım ve satımında takip edilecek usul ile alınacak gayrimenkulün niteliği ve yerinin genel kurul kararında belirtilmesi gerektiğini, davalı kooperatifin 07.06.2009 tarihli genel kurulunda alınan kararların kanuna, anasözleşmeye ve iyiniyet esaslarına aykırı olup hatta yok hükmünde olduğunu ileri sürerek anılan genel kurul kararının mutlak butlanla batıl olduğunun tespiti ve iptalini talep ve dava etmiştir....