ve kimsenin de itiraz etmediğini, 12.12.2013 tarihli genel kurul kararı gereğince şirketin yeni yönetim kurulunun seçildiğini ve göreve başladığını, yönetim kurulu üyelerinin genel kurul tarafından her zaman görevden alınarak yerine yenisinin seçilebileceğini, davacının yönetim kurulu üye sayısının 12.12.2013 tarihli genel kurul kararları gereğince 4 kişiye yükseldiği iddiasının doğru olmadığını, davacının 10.04.2014 tarihli genel kurula katıldığını, 10,04.2014 tarihli genel kurul ile 12.12.2013 tarihli genel kurul toplantısındaki gündem maddelerinin aynı olduğunu , şirketin pay miktarları ve hisse devirlerine ilişkin isnatların doğru olmadığını, kaldı ki 10.04.2014 tarihli toplantıya tüm pay sahiplerinin iştirak ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
, davacının pay sahibi yetkilerini kullanmasının engellendiğini, davacının tüm banka hesaplarını görebilme yetkisinin kaldırıldığını, oysa ki pay sahiplerinin eşit işlem hakkı olduğunu, davalı şirketin diğer iki pay sahibinin ve yönetim kurulu başkanının usulsüz ve yasaya aykırı işlemleri bulunduğunu ileri sürerek 13.06.2022 tarihli genel kurul toplantısının iptali ile şirkete kayyım heyeti atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, ayrıca telafisi güç zararların doğmaması için genel kurul kararlarının uygulanmasının tedbiren durdurulmasına, davacının önceki yetkilerinin tedbiren geri verilmesine, tedbiren kayyım heyeti atanmasını istemiştir....
, davacının pay sahibi yetkilerini kullanmasının engellendiğini, davacının tüm banka hesaplarını görebilme yetkisinin kaldırıldığını, oysa ki pay sahiplerinin eşit işlem hakkı olduğunu, davalı şirketin diğer iki pay sahibinin ve yönetim kurulu başkanının usulsüz ve yasaya aykırı işlemleri bulunduğunu ileri sürerek 13.06.2022 tarihli genel kurul toplantısının iptali ile şirkete kayyım heyeti atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, ayrıca telafisi güç zararların doğmaması için genel kurul kararlarının uygulanmasının tedbiren durdurulmasına, davacının önceki yetkilerinin tedbiren geri verilmesine, tedbiren kayyım heyeti atanmasını istemiştir....
ise Genel Kurul kararlarının iptali davasında değerlendirilebileceğinden, bu yeni tedbir talebinin de reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..."...
Bu durumda çağrının usulüne uygun olup olmadığı ve davacıların davaya konu 25.02.2020 tarihli genel kurul kararının iptalini isteme haklarının bulunup bulunmadığı hususu incelendiğinde; Genel kurula davetin geçerliliği için, davetin tüm pay sahiplerine yapılmış olması, yetkili ve görevli organlar veya kişiler tarafından yapılmış olması ve olağan dikkat ve özeni gösteren her pay sahibinin belli bir yer ve zamanda genel kurulun toplanacağını tahmin edebileceği nitelikte olması gerekir. Olağanüstü genel kurul çağrısı için, 27.01.2020/2 tarihli Yönetim Kurulu Kararı alındığı, Sonsöz Gazetesinin 01.02.2020 tarihli nüshasında 25.02.2020 tarihli gene kurul çağrısına ilişkin gündem yayınlandığı, aynı hususun, T. Ticaret Sicil Gazetesinin, 03.02.2020 tarih 10007 sayılı nüshasında da yer aldığı, böylece çağrının usulüne uygun olduğu, davacıların genel kurul kararının iptalini isteme haklarının bulunmadığı anlaşılmıştır....
Esas sözleşmenin pay sahipleri ile üçüncü kişiler lehine anonim şirkete karşı ve pay sahipleri arasında birbirlerine karşı talep (alacak) hakları (sözleşmesel hak) ihdas eden hükümlerine aykırı olan, bunları değiştiren, sınırlayan veya ortadan kaldıran genel kurul kararlarının geçersizliğinin dava edilmesi genel kurul kararlarının iptalini düzenleyen 6762 sayılı TTK’nin 381. maddesinde belirtilen (genel kurul kararına muhalif kalıp bunun toplantı tutanağına geçirilmesi, üç aylık hak düşürücü dava süresine uyulması ve en erken dava ile birlikte icranın geri bırakılmasını talep edebilme) koşullarına tabi değildir. Üçüncü kişiler ile pay sahipleri söz konusu genel kurul kararlarının kendileri hakkında bağlayıcılığının bulunmadığını genel hükümlere göre tespit davası veya itiraz yoluyla ileri sürebilirler (Moroğlu, s. 236). 20....
CEVAP: Davalı/karşı taraf vekili cevap dilekçesinde özetle; genel kurul kararlarının yürütülmesini engelleyecek ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için gerekli yasal koşullar bulunmadığını, genel kurul kararlarının ifası halinde davacıların telafisi imkansız ya da çok güç zararlara uğramasının ve ortaklar haricinde bir kişiye ortaklık hissesi verilmesinin söz konusu olmadığını, gerek ortaklara gerekse müteahhit firmaya ..., ..., ... ... ada ... parselde bulunan taşınmazda paylı mülkiyet oluşturularak bu taşınmazdan pay verileceğini, genel kurul kararına dayalı olarak özellikle müteahhide taşınmazdan pay verilmesi ile aynı parselde bulunan taşınmazların tamamlanıp oturulur hale gelmesi için müteahhitçe yapılan ve işin geldiği seviye nazara alındığında sözleşmeye göre yerine getirilmesi gereken edimin küçük bir kısmının ifa edilmiş olacağını, bu edimin herhangi şekilde ifa edilmemesi halinde müvekkili kooperatifin mali, hukuki sorumluluğu doğacağını, bu pay devrinin herhangi bir sebeple...
, bankadan neden çekildiğinin ve hesaptan dağıtılmadığının anlaşılamadığını, davacının pay sahibi yetkilerini kullanmasının engellendiğini, davacının tüm banka hesaplarını görebilme yetkisinin kaldırıldığını, oysa ki pay sahiplerinin eşit işlem hakkı olduğunu, davalı şirketin diğer iki pay sahibinin ve yönetim kurulu başkanının usulsüz ve yasaya aykırı işlemleri bulunduğunu ileri sürerek, 13.06.2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ayrıca telafisi güç zararların doğmaması için genel kurul kararlarının uygulanmasının tedbiren durdurulmasına, davacının önceki yetkilerinin tedbiren geri verilmesini, tedbiren kayyım heyeti atanmasını istemiştir....
, bankadan neden çekildiğinin ve hesaptan dağıtılmadığının anlaşılamadığını, davacının pay sahibi yetkilerini kullanmasının engellendiğini, davacının tüm banka hesaplarını görebilme yetkisinin kaldırıldığını, oysa ki pay sahiplerinin eşit işlem hakkı olduğunu, davalı şirketin diğer iki pay sahibinin ve yönetim kurulu başkanının usulsüz ve yasaya aykırı işlemleri bulunduğunu ileri sürerek, 13.06.2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ayrıca telafisi güç zararların doğmaması için genel kurul kararlarının uygulanmasının tedbiren durdurulmasına, davacının önceki yetkilerinin tedbiren geri verilmesini, tedbiren kayyım heyeti atanmasını istemiştir....
Dava sebebi devir niyeti olmadan hisse devrinin usul ve yasaya ve şekle aykırı olarak yapıldığı ve davacının tehdit ve baskı altında hisse devrinin gerçekleşmesi olarak dava dilekçesinde açıklanmıştır. TBK nın 39. maddesinde korkutma etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olunmadığının bildirilmesi şart koşulmuştur....