"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen üyelik tespiti ve genel kurul kararlarının iptali davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin ........2012 gün ve 3886 Esas, 6864 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacılar vekili, dava dışı yüklenici ... Ltd....
Somut uyuşmazlıkta, dava konusunun, davalı şirketin genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti veya iptaline ilişkin olduğu, tedbir konusu taşınmazın dava konusu edilmediği, HMK 389. maddesinin ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir verilebileceğine ilişkin amir hükmü karşısında ilk derece mahkemesinin tedbir isteminin reddi yönündeki karar ve gerekçesinde isabetsizlik bulunmadığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir....
un davalı anonim şirket hissedarı olmasına dayanarak 24.11.1994 ve 23.02.1997 tarihli genel kurul kararlarının batıl olduğunun tespitini istediği, dava konusu 23.02.1997 tarihli genel kurul toplantısında faaliyet raporunun ve bilanço kar/zarar hesaplarının onaylanmasına, yedek akçe ayrılmasına ve yönetim kurulu üyelerinin seçimine dair kararlar alınmış olup alınan kararların TTK'nın 447. maddesinde belirtilen butlan halleri içinde değerlendirilemeyeceği, söz konusu genel kurul toplantısında davacılar murisinin ... başkanı olarak seçildiği, toplantıyı yürüttüğü, tutanağı imzaladığı ve davacıların murislerine ait imzanın sahteliğinin iddia ve ispat edilmediği, bu nedenle dava konusu 23.02.1997 tarihli genel kurul kararlarının batıl olduğunun tespitine dair istemin reddinde bir isabetsizlik bulunmadığı, batıl olduğunun tespiti istenen 24.11.1994 tarihli genel kurulda sermaye artırım kararı alınmış olduğundan butlan halleri içerisinde değerlendirilebilse de, 1997 yılında genel kurul toplantısında...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davalı şirketin 13.06.1997 tarihli olağanüstü genel kurul ve 24.04.1998 ve 10.04.2000 tarihli olağan genel kurul kararlarının yokluk ve butlanla malul olduğunun tespiti, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6762 sayılı Kanun'un 386 ncı maddesi, 388 inci maddesinin birinci fıkrası. 3....
/10/2016 tarihli genel kurulda alınan kararların iptali konusundaki taleplerin konusuz kaldığı belirtilmiştir 27.11.2017 tarihli ek raporda; daha sonra yapılan 10/12/2016 tarihli genel kurulda aynı ihraç kararları yeniden alınmış olduğundan artık önceki genel kurul ihraç kararlarının ortadan kalktığı ve 10/12/2016 tarihli genel kurulda alınan ihraç kararlarının ortaklara tebliğinden sonra bu genel kurul ihraç kararlarının iptali için yeni bir dava hakkının doğduğu, diğer taraftan 02/10/2016 tarihli genel kurulda alınan kararların geçerli sayılamayacağı, biran için geçerli olduğu kabul edilse bile daha sonra yapılan 10/12/2016 tarihli genel kurul kararı ile ortadan kalkmış olacağı, ihraç kararları haricinde 02/10/2016 tarihli genel kurulda 252 ortağa genel kurul çağrısı tebliğ edilmediği, 421 ortaklı bir kooperatifte 252 ortağa tebligat yapılmamasının toplantı ve karar nisabını etkileyecek önemli miktarda bir sayı olup, 78 ortakla yapılan toplantıda, toplantı nisabı ve alınan kararlarda...
/10/2016 tarihli genel kurulda alınan kararların iptali konusundaki taleplerin konusuz kaldığı belirtilmiştir 27.11.2017 tarihli ek raporda; daha sonra yapılan 10/12/2016 tarihli genel kurulda aynı ihraç kararları yeniden alınmış olduğundan artık önceki genel kurul ihraç kararlarının ortadan kalktığı ve 10/12/2016 tarihli genel kurulda alınan ihraç kararlarının ortaklara tebliğinden sonra bu genel kurul ihraç kararlarının iptali için yeni bir dava hakkının doğduğu, diğer taraftan 02/10/2016 tarihli genel kurulda alınan kararların geçerli sayılamayacağı, biran için geçerli olduğu kabul edilse bile daha sonra yapılan 10/12/2016 tarihli genel kurul kararı ile ortadan kalkmış olacağı, ihraç kararları haricinde 02/10/2016 tarihli genel kurulda 252 ortağa genel kurul çağrısı tebliğ edilmediği, 421 ortaklı bir kooperatifte 252 ortağa tebligat yapılmamasının toplantı ve karar nisabını etkileyecek önemli miktarda bir sayı olup, 78 ortakla yapılan toplantıda, toplantı nisabı ve alınan kararlarda...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı şirketin olağan genel kurul toplantılarında davacının çalıştığı her yıl için huzur hakkı için belirleme yapıldığı, davacıya davalı şirket tarafından bir kısım ödeme yapıldığının sabit olduğu, buna göre davacının bakiye 33.249,99 TL huzur hakkı alacağının bulunduğu, ilave ücret alacağı yönünden ise 15.04.2011, 19.04.2012 tarihli genel kurul kararlarına göre yönetim kurulu üyesinin bu alacağa hak kazanması için ilave görev alması gerektiği, dosya kapsamından davacının aynı zamanda genel müdürlük de yaptığının ispatlandığı, genel kurulun devredilemez yetkileri arasında sayılan ek ücret miktarını belirleme yetkisi yönetim kuruluna devredildiğinden yönetim kurulunun bu yönde bir belirleme yapmasının batıl kabul edildiği, buna rağmen davacı yan bu yöndeki belirlemeyi mahkemeden talep etmekte olup bilirkişi raporuyla da benzer şirketlerde ödenen ek ücretlere ilişkin sınırlar dikkate alınarak...
DELİLLER VE GEREKÇE; Dava, davalı şirketin 17.03.2020 tarihli genel kurul toplantısında alınan 7 nolu kararın hükümsüzlüğünün tespiti/ iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamında bulunan dava dilekçesi cevap dilekçesi, ... Ticaret A.Ş.'nin 17/03/2020 tarihinde yapılan 2019 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantı Tutanağı Sureti, Bilirkişi raporları davamızın delillerini oluşturmaktadır. Mahkememizden verilen ara karar gereği Tarafların Türk Ticaret Kanunun hükümleri gereğince tutmakla yükümlü oldukları ticari defter kayıt ve belgeleri, icra dosyası, tarafların iddia ve itirazlarının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olmakla dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir....
Genel kurul kararlarının yoklukla sakat olması TTK'da açıkça düzenlenmemiştir. Ancak kararların yoklukla sakat olması olanaklıdır. Genel kurul kararlarının alınması sırasında kurucu şekli nitelikteki emredici hukuk kurallarına uyulmamışsa alınan genel kurul kararı yoktur. Hiçbir hüküm ve sonuç doğurmaz. Örneğin kanunda ön görülen yeter sayılara uyulmamışsa alınan genel kurul kararı yoktur. Yine TTK 414'e uygun olarak ortakların tamamı toplantıya çağrılmadan alınan genel kurul kararları da geçerli değildir, yoktur. Yokluk durumunda alınan genel kurul kararları hiçbir hüküm ve sonuç doğurmaz. Ancak alınan kararların yoklukla sakat olduğuna ilişkin tespit davası açılabilir. Bu davanın herhangi bir süreye tabi tutulabilmesi olanaklı değildir. Hakim de genel kurul kararının yoklukla sakat olduğunu resen dikkate almak zorundadır. Yok hükmündeki genel kurul kararları yönetim kurulu tarafından icra edilemeyeceği gibi ticaret siciline tescil ve ilan edilemez....
Zira kooperatif yönetimince değiştirilmesi istenilen bir yönetim kurulu ya da genel kurul kararının, kooperatif yönetim kurulu ya da genel kurulu tarafından alınacak yeni bir karar ile değiştirilmesi mümkün olduğundan, kooperatif yönetimince kendi kararlarının iptali için mahkemede davacı sıfatıyla dava açmalarında hukuki yarar yoktur. Esasen mahkemede yönetim kurulu ve genel kurul kararının iptali davasını açma hakkı, bu karardan zarar gören kooperatif üyelerine aittir....