Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kooperatifler Kanunu'nun 53/3. maddesi gereğince, (Kooperatif üyesi olmayan) denetçilerin bu sıfatla kooperatif genel kurul kararının iptali için dava açma hakları mevcut ise de, bu hak "genel kurul kararlarını yerine getirilmesini denetçilerin şahsi sorumluluklarını mucip olduğu takdirde" kullanılabilecek şarta bağlı bir haktır. Dosya kapsamına uygun görülerek hükme esas alınan bilirkişi heyetinin 02/01/2023 tarihli raporunda da belirtildiği üzere; davalı kooperatifin 23/06/2019 tarihli genel kurulunda alınan kararlarda davacı denetçinin kişisel sorumluluğunu gerektirir herhangi bir karar alınmadığı, aksine denetçilerin ibra edildiği, genel kurul kararının iptali veya butlanı sebeplerinin bulunmadığı anlaşılmış, davacı denetçinin dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı sonucuna varılmıştır. 6100 s....

    Genel kurul toplantısında 1-2-3-4-5-6-7 ve 11 nolu gündem maddeleri ile alınan genel kurul kararlarının icrai nitelikte olmadıkları anlaşılmakla bu genel kurul kararları için açılan iptal davasının hukuki menfaat yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. 8 nolu gündem maddesi ile alınan genel kurul kararı 2013-2014-2015-2016-2017-2018-2019-2020-2021 yıllara ait yönetim ve denetim kurulunun ibrasına yönelik olup, KK 42/4.md.de yönetim ve denetçiler kurullarını ibra etmek genel kurulun devir ve terk edilemez yetkileri arasında sayılmıştır....

      DEĞERLENDİRME :Dava; limited şirket genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı limited şirketin 720 payının davacıya devrinin onaylanmasına dair ... tarihli .../... sıra numaralı genel kurul kararı ile davacının şirket müdürü olarak 10 yıl süre ile atanmasına dair ... tarihli .../... sayılı genel kurul kararlarının yasaya ve sözleşmeye uygun olup olmadığı, müdür değişikliğine ilişkin iptali istenen kararın davacıya zorla imzalattırılıp imzalattırılmadığı, bu kapsamda genel kurul kararlarının iptali gerekip gerekmediği, yok hükmünde sayılıp sayılmayacağı noktasında toplanmıştır. TTK nun 622....

        Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/220 Esas 2020/478 Karar sayılı dosya DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) DAVA TARİHİ : 19/06/2020 KARAR TARİHİ: 27/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl davada davacı vekili 19/06/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı ...' ın davalı kooperatifin üyesi olduğunu, davalı kooperatif yönetim kurulunca Genel Kurul' a çağrılmadığını, davacıya ve çok sayıda üyeye Kooperatifler Kanunu ve ana sözleşmede belirtilen yasal sürelere uygun surette genel kurul çağrısının tebliğ olmadığını, alınan kararların yasaya ve usule aykırı olduğunu, davalı kooperatif yönetim kurulu başkanı ...'...

          sebebiyle genel kurul ve genel kurul kararlarının iptalini, davacıların ve vekillerinin incelenmesine ibraz edilmeyen şirket gelir, gider, kâr ile ilgili hesap ve bilançolarının incelenmesi ile varsa usulsüzlerin tespitini, dava konusu genel kurul kararlarının uygulanmaması için dava sonuna kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Öte yandan davacılar vekili, davalı şirketin 1987 yılında kurulduğunu, ilk genel kurul toplantısı haricinde yapılan tüm genel kurul toplantılarının ve bu toplantılarda alınan kararların iptali istemi yanında, bu toplantıların ve toplantılarda alınan kararların yoklukla malul ve batıl olduğunu ileri sürülerek bu hususun tespitine dair karar verilmesini de talep etmiştir. Bir genel kurul toplantısından söz edebilmek için ana sözleşme ve yasanın öngördüğü yeter sayılarla alınmış bir kararın varlığı gereklidir. Eğer ortaklarca yasal bir genel kurul gerçekleştirilmemiş ise bu toplantıda alınan kararlar yok hükmündedir. Yine, toplantı veya karar yeter sayılarının sağlanamadığı, bakanlık temsilcisinin katılmadığı toplantılar da aynı şekilde yok hükmünde sayılmalıdır....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2021 NUMARASI : 2013/778 ESAS 2021/130 KARAR DAVA KONUSU : Genel Kurul Kararlarının İptali KARAR : Taraflar arasındaki genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

              , imtiyaz hakkında alınan genel kurul kararının Ticaret Sicilince yayınlanmadığını ve yürürlüğe girmediğini, davacının anılan genel kurul kararının da iptali amacıyla Ankara ......

                Dava konusu ihtilaf davalı şirketin 23/05/2023 tarihinde yapılan 2020, 2021 ve 2022 yıllarına ait Olağan Kurul Toplantısında alınan ve iptali talep edilen 2, 3, 4, 6, 7 ve 8 numaralı kararlarının şirket esas sözleşmesine, usul ve yasaya uygun olup, olmadığına ve iptal koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkindir. Dava konusu ihtilafa ilişkin TTK'da Genel kurul kararlarının iptali başlığı altında belirtilen düzenlemelere bakılacak olursa; TTK 445. maddesinde; İptal sebepleri ; "446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler." şeklinde düzenleme yapılmıştır. Davacı tarafça davalı şirketin genel kurul kararlarının iptaline yönelik dava Mahkememizde açılmış ise de TTK 445....

                  Dava genel kurul kararlarının iptali ile davacının ihracına dair kararın iptaline ilişkindir. Davacı kooperatiften ihracına ilişkin kararın iptalini isterken ,geçmiş tarihli aidat belirlenmesine ilişkin genel kurul kararlarının yerinde olmadığını ,belirlenen aidatların fahiş olduğunu iddia etmektedir. Öncelikle aidatların belirlenmesine dair genel kurullarının yapılış tarihleri nazara alındığında iptali için yasada öngörülen hak düşürücü sürenin çok uzun süre önce geçtiği , dolaysıyla bu davada bu genel kurul kararlarının değerlendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır. Davacı ayrıca aidat belirlenmesine dair genel kurul kararlarında fahiş aidatlar belirlenmesi nedeniyle müvekkilinin aidatlarını ödeyemediğini iddia ederek ,bu durumu ihraç kararının haksızlığına bir gerekçe olarak ileri sürmektedir. Ancak süresinde bu genel kurul kararlarının iptali istenmediğinden, aidatların fahiş olup olmadığı değerlendirilmemiş, belirlenen aidat tutarlarına göre davacının borcu belirlenmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu