Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle davacı tarafın 30/05/1991 tarihli davalı banka genel kurul kararlarının butlanı talebiyle açılan davanın esas yönünden reddine karar verilmiştir. Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

    yön bulunmadığı, genel kurul toplantısında denetçi seçilmesine ilişkin kararın usulüne uygun şekilde toplanan genel kurulda alındığı, denetçi seçilen kişinin niteliğine ilişkin somut bir istinaf nedeni de bulunmadığından davacılar vekilinin bu konudaki istinaf sebeplerinin yerinde görülmediği, sonuç olarak, genel kurul kararlarının butlanı söz konusu olmadığı gibi, genel kurul kararlarının iptalini gerektirecek şekilde kanuna, ana sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırılık da tespit edilmediğinden ilk derece mahkemesinin davanın reddine dair kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

      KARAR SAYILI BİRLEŞEN DAVADA DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) DAVA TARİHİ : 27/10/2020 BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 27/10/2020 KARAR TARİHİ : 16/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: ASIL DAVADA TALEP: Davacı asil tarafından mahkememize sunulan 27/10/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; yönetim ve denetim kurulu üyelerinin huzur haklarının ne kadar olduğunun belirtilmemesi, öngörülen ve gerçekleşen gelirler arasındaki farkın nedeninin, gerçekleşen gelirin kaynağının, vergi dairesine olan borcun ve sigorta borcunu açıklanmaması, yönetim kumlunun kaçak kat yaparak ve yasa dışı satışlar yaparak kooperatife verdiği zararın faturasını ödemek istememesi, denetim kurulunun yönetim kurulunun hiçbir faaliyetini incelemesi kooperatif defterlerinin tasdiksiz olması, bilgi edinme hakkının sağlanmaması, sitede dairesinin olmamasına...

        Bunun dışındaki bâtıl genel kurul kararlarının tespitinde ise butlanın ikincilliği ilkesi uygulanır. Bu ilke, özel sebepler dolayısıyla iptal etmenin yeterli ve tatmin edici bir yaptırım oluşturmadığı hallerde hukukun genel hüküm ve ilkelerine göre butlana karar verilmesi anlamını taşır. Sakınma ilkesinin özellikle şekli sebeplerin (eksiklik ve aksaklıkların) butlana yol açtığı hallerde gözetilmesi gerekir (Güzin Üçışık/Aydın Çelik, Anonim Ortaklıklar Hukuku, C. I, Ankara 2013, s. 342).TTK m. 447/1-a hükmünde belirtilen batıl genel kurul kararları, belirtilen hakları düzenleyen Kanun hükümlerini kaldırmayı ve değiştirmeyi amaçlayan genel kurul kararlarıdır. Belirtilen hakların somut bir olayda ihlal edilmesi butlan sonucunu doğurmaz. Genel kurula daveti düzenleyen TTK. m. 414 hükmünde öngörülen şartların tamamen ortadan kaldırılmasını sağlayan genel kurul kararı butlanla sakattır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen genel kurul kararının iptali davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin ........2012 tarih 2012/3872 Esas, 2012/6648 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacılar vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Davacılar vekili, davacıların üyesi oldukları kooperatifçe aidatlarda sürekli olarak artış yapıldığını, ....01.2009 tarihli olağan genel kurul toplantısında üyelerden toplanan aidatın yetersiz olduğundan bahisle .... madde ile ek ödeme getirildiğini, ek ödeme kararının nitelikli nisap olmadan alındığını, toplantıya çağrı ve oy kullanma sırasında vekaletnamelerde yasaya aykırılıklar bulunduğunu ileri sürerek, ek ödeme yükümlülüğü getiren genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir....

            Kararın alınmasından itibaren üç ay içinde dava açılmazsa veya açılan dava reddedilirse söz konusu aykırılık ve bu nedenle kararın iptal edilebilirliği artık ileri sürülemez. Genel kurul kararlarının hükümsüzlük hâllerinden butlan, 6762 sayılı TTK’da ayrıca düzenlenmemişti. Ancak 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 20. maddesinde düzenlenen butlan yaptırımı, genel kurul karalarının butlanı hakkında da uygulanmaktaydı. Bu itibarla emredici hukuk kurallarına, ahlaka aykırı veya imkânsız olan genel kurul kararları da batıl sayılmaktadı. Öte yandan 6102 TTK’nın 447. maddesi ile genel kurul kararlarının butlanı açıkça düzenlenmiştir....

              Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 07.10.2020 tarih ve 2020/228 E. - 2020/569 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalının ortağı olduğunu, 02.07.2015 tarihinde müvekkilinin ortaklıktan çıkarılması amacı ile usulsüz genel kurul yaparak anasözleşme değişikliği gerçekleştirdiğini, iptali veya butlanı için davanın halen derdest olduğunu, daha sonra 04.08.2015 tarihli usulsüz genel kurul kararı ile müvekkilinin ortaklıktan çıkarıldığını, tek ortakla yapılan genel kurulun TTK'nın 621. maddesine aykırı olduğunu, yasada belirtilen asgari toplantı ve karar yeter sayısını içermediğini, ayrıca, çağrının da usulsüz bulunduğunu, 15 gün...

                Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davanın Yargıtay aşamasında olduğunu, 28.06.2017 tarihinde yapılan genel kurula müvekkillerinin pay sahibi ortaklar olacak çağrılı olduğu halde müvekkillerine vekaleten ...'un toplantıya katılmak üzere hazır bulunduğu halde toplantı başkanı tarafından sicil gazetesinde de yazılı olduğu üzere toplantıya katılamayacağı yönünde karar alınması ve müvekkillerinin genel kurul toplantısına katılması ve kararlara iştirak etmesinin engellenmesinin kanunun açık ve emredici hükümleri gereği genel kurul kararlarının geçersizlik halini oluşturduğunu ve genel kurulda alınan kararların ve genel kurulun iptali sebebinin doğurduğunu beyanla, her iki anonim şirket olağan genel kurul kararlarının butlan hükmünde olduğunun tespitine, bu mümkün olmadığı takdirde her iki şirket genel kurul kararlarının iptaline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı kooperatifin 25.01.2009 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında gündemin 7 . maddesi ile alınan kararın genel nitelikte kooperatif harcamalarına ilişkin olup ek ödeme niteliğinde bulunmadığı, toplantı ve karar nisabının yeterli olduğu , kararın butlanı veya iptalini gerektirecek herhangi bir sebep bulunmadığı ,davacıların karara muhalefet şerhi koymadıkları, bu nedenle dava açma hakları olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle somut olayın özelliği ile uyuşmazlığın 25.01.2008 tarihli genel kurul ile ilgili iptal talebine ilişkin olmadığı anlaşılmasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

                    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davalı şirketin mevcut yönetim kurulu üyelerinin dinlenmelerinde tedbir talebinin yerinde olmadığı yönünde beyanda bulundukları, dosyaya sunulan bilgi ve belgelere göre butlanı ve iptali talep edilen taşınmazların satışına ilişkin genel kurul kararı ile yönetim kurulu kararının yürütmesinin geri bırakılmasına yönelik tedbir talebinin yasal şartları taşıdığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davada ihtiyati tedbir talep eden davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile 10/08/2020 tarihli genel kurulun 14 nolu gündem maddesinde alınan şirketin mal varlığının tümü veya önemli bir bölümünün satılması yönündeki yönetim kuruluna yetki verilmesi ile ilgili genel kurul kararının ve buna istinaden 31/08/2020 tarihli 2020/21 sayılı taşınmaz satışına ilişkin yönetim kurulu kararının yürütmesinin dava sonuna kadar durdurulmasına, davacının diğer tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu