Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/365 E. sayılı kararı gereği 2015 yılı olağan genel kurulunun mutlak butlanla batıl olduğunu, dava konusu genel kurula çağrıyı 2015 yılı olağan genel kurulunda yönetime seçilen kişiler yapmış olup bu kişilerin çağrıya yetkili olmadığını, Ankara Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce, 18.01.2014 tarihinde ..., ..., ...'in olağanüstü genel kurulu topladığı, bu genel kurulun 18.08.2015 tarihinde tescil edilmesine rağmen 05.04.2014 yılında ..., ... yönetiminde olağan genel kurul toplantısı yapılması hasebiyle hangi yönetimin genel kurul çağrısına yetkisi olduğu hususunda tereddüte düşüldüğünü, 2015 yılı olağan genel kurulunun geçici olarak tescil edildiğini, davalı kooperatifçe geçici tescilin kesin tescile çevrilmesi istemi ile açılan Ankara 2....
İlk Derece Mahkemesince, 1163 sayıılı Kooperatifler Kanununun 46 ncı maddesinde ek gündem maddesiyle yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin azli ve yerlerine yenilerinin seçilmesinin genel kurula katılanların yarıdan bir fazlasının kabulü ile gündeme alınabileceğinin tahdidi olarak düzenlendiği, "yönetim kurulu ve denetim kurulunun seçimi" ne ilişkin ek gündem maddesi eklenilmesine ilişkin düzenleme bulunmadığından genel kurulda alınan seçim kararının mutlak butlanla batıl olduğuna karar verilmiştir. 3. 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53 ncü maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların, yasaya, anasözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olması durumunda, toplantıda bulunan ortaklar alınan kararlara muhalif kalarak, keyfiyeti tutanağa geçirdikten sonra kararın iptali için dava açabilir. Ancak, emredici kurallara aykırılık halinde genel kurul kararları mutlak butlanla batıl olacağından bu halde iptalleri için açılacak davalarda muhalefet şerhi aranmaz....
Anılan hükümler emredici nitelikte olup, bu hükümlere aykırılık teşkil eden genel kurul kararları, BK'nın 19 ve 20. maddeleri hükümlerine göre mutlak butlanla batıldır. Somut olayda; bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, kooperatifin tasfiyesine yönelik 7/a maddesinde alınan kararın mükerrer kullanılan oylar düşüldükten sonra, Kooperatifler Kanunu'nun 51/2. maddesinde belirtilen 2/3 oranında nitelikli çoğunlukla alınmadığı, kooperatif üyesi ...'in ihracının onaylanması hususunda yönetim kuruluna yetki verilmesine ilişkin 8. Madde de alınan kararın karar yeter sayısının altında oyla alındığı, emredici nitelikte olan bu hükümlere aykırılık teşkil eden genel kurul kararlarının, BK'nın 19 ve 20. maddeleri hükümlerine göre mutlak butlanla batıl olduğu, bu sebeple davalı kooperatifin dava konusu 14.04.2019 tarihli genel kurulunda alınan kararlardan gündemin 7/a ve 8. Maddesindeki "...'...
başlayarak bir ay, toplantıya katılmayan her kat malikinin kararı öğrenme tarihinden başlayarak bir ay ve her halde karar tarihinden başlayarak altı ay içinde anataşınmazın bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesinde iptal davası açabileceği; kat malikleri kurulu kararlarının yok hükmünde veya mutlak butlanla batıl olması halinde süre koşulu aranmayacağı, 32. madde de ise, kat malikleri kurulu kararlarının toplantıda bulunan bütün kat maliklerince imzalanacağı, karara aykırı oy verenler bu aykırılığın sebebini belirterek imza koyacakları belirtilmiştir....
- KARAR - Davacı, davalı kooperatif başkanından 16.05.2005 tarihli protokol ile 3 hisse satın aldığını, protokol gereği hisseler karşılığı toplam 52.500,00 TL ödenmesi gerekirken, kooperatif başkanının talebi üzerine toplam 76.000,00 TL ödendiğini, hisselerin 01.06.2005 tarihinde eşi, kızı ve bacanağı üzerine, 23.06.2011 tarihinde de kendi üzerine devredildiğini, davalı kooperatifin 2005 ila 2010 yıllarına ilişkin genel kurul toplantılarında aylık % 10 gecikme faizinin kararlaştırıldığını, oysa bu durumun mutlak butlanla malül olduğunu ileri sürerek, anılan genel kurul kararlarının iptali ile şimdilik 1.000,00 TL'nin temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesi istemiş, 23.10.2013 tarihli oturumda, alacağa ilişkin dava ayrılmıştır. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Davacının genel kurul toplantısına katılmadığı gibi alınan kararlara muhalefet şerhi vermesi de söz konusu olmamıştır. Öte yandan davacı tarafından genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin toplantıya katılmış olduklarını iddia eden bir pay sahibi de olmadığı bu nedenle davacının genel kurul toplantısının iptalini talep etme ön şartlarına haiz olmadığı görülmüştür. Davacı yanca genel kurulda alınan kararların mutlak butlan ile batıl olduğu da ileri sürüldüğünden ------- Maddesinde yazılı ----- süre içinde dava açılmadığı görülmesine rağmen esasa girilmiştir. ------- tarihli genel kurul toplantısının kanunen yetkili yönetim kurulunca yapılmış olduğu görülmüştür. Esas yönünden incelemeye geçilmiş davacının esas yönünden davalı kooperatifin tasfiyeden dönme kararının usul ve yasaya aykırı olması ve mutlak butlan ile batıl olması nedeni ile söz konusu genel kurulda alınan kararının iptali talep ettiği görülmüştür....
Davacının genel kurul toplantısına katılmadığı gibi alınan kararlara muhalefet şerhi vermesi de söz konusu olmamıştır. Öte yandan davacı tarafından genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin toplantıya katılmış olduklarını iddia eden bir pay sahibi de olmadığı bu nedenle davacının genel kurul toplantısının iptalini talep etme ön şartlarına haiz olmadığı görülmüştür. Davacı yanca genel kurulda alınan kararların mutlak butlan ile batıl olduğu da ileri sürüldüğünden ------- Maddesinde yazılı ----- süre içinde dava açılmadığı görülmesine rağmen esasa girilmiştir. ------- tarihli genel kurul toplantısının kanunen yetkili yönetim kurulunca yapılmış olduğu görülmüştür. Esas yönünden incelemeye geçilmiş davacının esas yönünden davalı kooperatifin tasfiyeden dönme kararının usul ve yasaya aykırı olması ve mutlak butlan ile batıl olması nedeni ile söz konusu genel kurulda alınan kararının iptali talep ettiği görülmüştür....
Genel kurul kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlar saklıdır. ” Belirtilen düzenleme sendika genel kurul kararlarının iptalinin hukuki dayanağını oluşturmakta olup, sendikanın diğer organlarının kararlarının iptaline dair 4721 sayılı Kanun’da da açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Bununla birlikte sendikanın en geniş yetkilere sahip nihai karar organı olan genel kurulun kararlarına karşı yargı yoluna başvurulması hak düşürücü süreye tabi tutulmuşken diğer zorunlu organların kararlarına karşı yargı yoluna başvurulmasının herhangi bir süre sınırına tabi olmadığını söylemek güçtür. Buna göre 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 83’üncü maddesinin birinci fıkrasında öngörülen hak düşürücü sürenin kıyasen diğer zorunlu organların kararlarına karşı açılacak davalarda da uygulanabileceğinin kabulü gereklidir....
in şirket müdürü olarak seçilmesi, .../02/2007 tarihli ... nolu şirket sermayesinin 200.000,00 TL arttırılmasına ilişkin genel kurul kararlarının butlanına karar verilmesine, aksi takdirde geriye doğru etkili olarak tüm genel kurul kararlarının iptalini, şirket müdürünün yetkisiz bulunması nedeniyle butlana konu kararların yürütülmesinin geri bırakılmasını ve şirketin yönetimsiz kalması nedeniyle şirkete kayyım tayin edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı ...'in davalı şirketteki hissesini 2014 tarihinde oğlu olan diğer davalı ...'a devrettiğini, iptali istenen genel kurulların tamamının hisse devrinin yapıldığı 2014 tarihinden öncesine ait olduğunu, dolayısıyla hisseyi devralan ... ile her hangi bir ilgisinin bulunmadığını, ...'ın bu davayı açmakta hukuki menfaati olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
CEVAP : Davalı vekili, davacıların genel kurul kararlarının yasaya uygun şekilde teklif edildiğini, oylandığını ve gündeme alındığını, genel kurul toplantısının ertelenmesinin görüşmeye açılmamış olmasının iptali gerektirmediğini, genel kurul kararının geçerli ve bağlayıcı olduğunu, toplantı ve karar nisabının bulunduğunu, hesap tetkik komisyonunun seçilmesi, bilanço incelemesinin ve ibranın geriye bırakılmasının gündeme alınabilleceğini, subjektif gerekçelerle genel kurul kararlarının iptali talep edilemeyeceğini, genel kurulun yöneticiyi azil yetkisinin mutlak olduğunu, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53 ve Ana Sözleşmenin 38. maddeleri gereğince 1 aylık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davacıların kooperatif ortağı olup tümünün genel kurula katıldıkları, davacı ...'...