Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Seçkin Konut Yapı Kooperatifi’nin olağan genel kurul toplantısına kooperatif üyesi olarak katıldıklarını ve tutanağa muhalefet şerhini yazdırdıklarını, davalı kooperatif 3 yıl üst üste olağan genel kurul toplantısı yapmadığından organsız kaldığını, genel kurul kararlarının yok hükmünde olmasına rağmen genel kurulda kooperatifin kapatılması ve ticaret sicilinden terkini kararı alındığını, iskan sorunu çözülmeden söz konusu kararların alınmaması gerektiğinden bu konuda gündeme madde eklenmesi yönündeki taleplerinin ise gündeme alınmadığını, kooperatife ait 2 dairenin genel kurul kararı olmadan ve kooperatifi zarara uğratacak biçimde ucuza satıldığını, tasfiye memurlarının ibrasını kabul etmediklerini ileri sürerek, genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, yönetim kurulu başkanının yokluğuna ve toplantı çağrısının telefonla yapıldığına ilişkin belge, bilgi ve tutanağın dosyaya sunulmadığı, bu nedenle davalı kooperatifin 22.09.2014 tarihli toplantıya yönetim kurulu üyelerinin telefonla çağrıldığını ispatlayamadığı, yönetim kurulunun 3 üye ile toplandığı, toplantıya katılanların oybirliği ile karar aldığı, bu yönleriyle yönetim kurulunun toplantı yeter sayısı ve karar sayısı nisabına uyulduğu, ortada mevcut olan bir yönetim kurulunun kabul edilmesi gerektiği, genel kurul kararının iptalinin istenilmesinin dürüstlük ve iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağı ve tek başına genel kurul kararının iptalini gerektirmeyeceği gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir....

      Davalı vekili, 30.06.2009 ve 01.12.2008 tarihli genel kurulların iptalinin hak düşürücü süre içinde istenmediğini, 22.06.2010 tarihli genel kurul toplantısına ortakların yarıdan fazlasının katıldığını, toplantıda alınan kararların yasa, anasözleşme ve iyi niyet kurallarına aykırı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, iptali istenen 22.06.2010 tarihli genel kurul toplantısında alınan bazı kararların oy birliği, bazılarının ise oy çokluğuyla alındığı, davacıların anılan genel kurul toplantısına katılmalarına rağmen alınan kararlara muhalif kalarak keyfiyeti genel kurul tutanağına yazmadıkları, iptali istenen 30.06.2009 ve 01.12.2008 tarihli genel kurullar yönünden 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 53.maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir....

        gerektiği kanaatine varıldığının bildirildiğini beyanla derneğin 04/11/2015 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

        Mahkememizce davacının genel kurul sırasında istediği bilgilerin genel kurul öncesi ( sunulan tebligat örneğine göre tarihsiz olarak ) tebliğ edilen şirket finansal tabloları,yönetim kurulunun kar dağıtım önerisi ve genel kurul tutanaklarındaki beyanlar ile cevaplanıp cevaplanmadığı, bu bilgilerin ticari sır olup olmadığı konusunda bilirkişi Emekli Maliye Bakanlığı Başhesap Uzmanı Doç Dr ......

          Mahkememizce davacının genel kurul sırasında istediği bilgilerin genel kurul öncesi ( sunulan tebligat örneğine göre tarihsiz olarak ) tebliğ edilen şirket finansal tabloları,yönetim kurulunun kar dağıtım önerisi ve genel kurul tutanaklarındaki beyanlar ile cevaplanıp cevaplanmadığı, bu bilgilerin ticari sır olup olmadığı konusunda bilirkişi Emekli Maliye Bakanlığı Başhesap Uzmanı Doç Dr ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı, davalı kooperatifin 1999 yılından beri ortağı olduğunu, 2011 yılında yapılan yıllık olağan genel kurul toplantısının hazirun listesinde isminin olmasına rağmen 31.03.2012 tarihinde yapılan yıllık olağan genel kurul toplantısına davet edilmediği gibi kooperatif yönetim kurulu hazirun listesine isminin yazılmadığını, bu durumu yazılı olarak sorduğunda ortaklık şartını kaybettiğinden dolayı ortaklıktan çıkarıldığına ilişkin imzasız şekilde yazı ile gönderildiğini ileri sürerek, 31.03.2012 tarihinde yapılan yıllık olağan genel genel kurulun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              30.10.2021 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı sonrasında iki günlük kura çekimi planlandığı, bu genel kurul öncesinde de, kura çekimi için daha önce 2013 yılında alınan genel kurul kararları ve------ projeleri , yerleşim planı, ------ yaptırılan raporlar vb....

                Yukarıda yer verilen mevzuat ile diğer bilgi ve belgeler doğrultusunda Mahkememizce yapılan değerlendirmede, her ne kadar davacı tarafça davalı şirketin 18/08/2022 tarihli 2021 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararların tescil ve ilan edilmemeleri nedeniyle bu genel kurul kararlarına dayanılarak alınan 06/09/2022 tarihli .... sayılı yönetim kurulu kararı ve 13/09/2022 tarihli ve .... sayılı yönetim kurulu kararlarının geçersiz olduğu ileri sürülmüş ise de; İlgili genel kurulun iptaline ilişkin bir mahkeme kararı ya da tespit mevcut olmadığı ,18/08/2022 tarihli genel kurul toplantısının ve bu toplantıda alınan kararların halen ayakta ve geçerli olduğu açıktır. Davacı tarafın Türk Ticaret Kanunu 30. Ve 422. Maddelerini dayanak göstererek tescil ve ilan yapılmamasının genel kurul toplantısını ve alınan kararları geçersiz kılacağı iddiası yerinde değildir. Zira kanun koyucu tarafından genel kurul kararlarının iptal ve butlan sebepleri Türk Ticaret Kanunu'nun 445. ve 447....

                  Dava dosyasının geri çevrilmesinden sonra yapılan incelemede; davalı derneğin 10.08.2005 tarihinde genel kurul toplantısı yaptığı, daha sonra 15.09.2008 tarihinde de genel kurul toplantısı yaptığı dava tarihi itibariyle üst üste iki defa genel kurul yapmama olgusunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde karar verilmesi doğru değil ise de, bu durum yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden sonucu itibariyle doğru bulunan hükmün gerekçe değiştirilerek ONANMASINA, 19.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu