Sayılı dosyası ile açılan davanın yargılaması sırasında Mahkememizin 06/05/2019 tarihli ara kararı ile; "Genel Kurul Kararının İptali talepli dava ile ferdileşme, tasfiye ve kayyım atanması ile tespit taleplerinin birlikte görülmesi usulen mümkün olmadığından; "Genel Kurul Kararının İptali" davasının eldeki dosyadan tefriki ile mahkememizin ayrı bir esasına(2019/266 E.) kaydedilmesine, karar verilerek eldeki davaya kooperatifin ferdileşmesi amacıyla tasfiyesi davası olarak devam edilmiştir. Dava, davalı kooperatifin, kooperatifin ferdileşmesi amacıyla tasfiyesi talebine ilişkin bulunmaktadır....
Yapılan incelemede, şirketin yönetim kurulunun vefat nedeniyle boşaldığı, şirketin genel kurul toplantısı yapmak üzere toplantıya çağrılması gerektiği, bu nedenle talebin haklı olduğu, şirketin ve ortaklarının menfaatini korumak amacıyla bağımsız birinin kayyım atanmasının uygun olacağı, atanacak kayyımın genel kurul toplantısını yapmak üzere atanması gerektiği ayrıca bu süreçte şirketin rutin işlemlerinin yapılması için kayyıma temsil yetkisi verilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Yapılan incelemede, şirketin yönetim kurulunun vefat nedeniyle boşaldığı, şirketin genel kurul toplantısı yapmak üzere toplantıya çağrılması gerektiği, bu nedenle talebin haklı olduğu, şirketin ve ortaklarının menfaatini korumak amacıyla bağımsız birinin kayyım atanmasının uygun olacağı, atanacak kayyımın genel kurul toplantısını yapmak üzere atanması gerektiği ayrıca bu süreçte şirketin rutin işlemlerinin yapılması için kayyıma temsil yetkisi verilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Yapılan incelemede, şirketin yönetim kurulunun vefat nedeniyle boşaldığı, şirketin genel kurul toplantısı yapmak üzere toplantıya çağrılması gerektiği, bu nedenle talebin haklı olduğu, şirketin ve ortaklarının menfaatini korumak amacıyla bağımsız birinin kayyım atanmasının uygun olacağı, atanacak kayyımın genel kurul toplantısını yapmak üzere atanması gerektiği ayrıca bu süreçte şirketin rutin işlemlerinin yapılması için kayyıma temsil yetkisi verilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Davalılar vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; dava açıldıktan sonra yapılan genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyeleri seçilmiştir, bu bağlamda şirkete kayyım atanması yönündeki taleple ilgili karar verilmesine yer olmadığına; denetçi atanmasına ilişkin talebin ise koşulları oluşmaması nedeniyle reddine bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Yargılama devam ederken davalı şirkete ait 10/12/2021 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan 7 nolu karar kapsamında şirket yönetim kurulu üyelerinin seçildiği, dolayısıyla şirketin TMK 427/4 maddesi kapsamında organsız kalmadığı anlaşılmıştır....
Ne var ki, şirketin 2019 mali yılından sonraki mali yıllara ait zorunlu olağan genel kurul toplantılarını yapmadığı, bu nedenle davacının bilgi alma ve inceleme hakkını ve buna bağlı olarak özel denetçi atanması talebini genel kurulda ileri sürme imkanına kavuşmadığı anlaşılmıştır. TTK'nın 409. uyarınca, anonim şirketlerde olağan genel kurul toplantısının, her faaliyet yılı için, dönem sonunundan itibaren üç ay içinde yapılması zorunlu olup, bu sorumluluk yönetim kurula aittir. Yönetim kurulunun genel kurulu toplantıya çağırmaması halinde TTK'nın 411. Maddesi gereğince istemde bulunan azlık hakkı sahibi olan %10 pay sahipleri veya pay sahiplerinin TTK'nın 412. Maddesi uyarınca mahkemeden talep etmesi halinde mahkemece atanacak kayyım tarafından genel kurul toplantıya çağrılır. Eldeki somut olayda, davalı şirketin 2019 ve 2020 yıllarının olağan genel kurul toplantı çağrısı yapmadığı, davacının da TTK'nın 412....
Davcı bu genel kurul toplantısında özel denetçi atanması talebinde bulunmamıştır. Genel kurul toplantısı yapıldıktan yaklaşık iki ay sonra ... 56. Noterliğinin ...Tarihli ve ... numaralı ihtarnamesi ile salt özel denetçi atanması hakkını kullanabilmek için genel kurulun toplanmasına izin talebi makul, kabul edilebilir bir neden olarak kabul görmediğinden davanın reddine verilmiştir....
ın da diyaliz hastası olması ve yoğunluklu sağlık problemleri sebebi ile müdürler kurulu tarafından alınan 19.11.2018 tarihli 57 no'lu ortaklar kurulu kararı uyarınca şirket olağanüstü genel kurul toplantısına çağrıldığını, bu karar uyarınca yapılan 07.12.2018 tarihli Olağanüstü Genel Kurul toplantısına ortaklardan ... ve ...'ın asaleten, ... ve davacı adına vekillerinin toplantıya katıldıklarını, olağanüstü genel kurul toplantısında oybirliği ile alınan karar ile de, davacının ve ...'...
Mahkemece; ilgili sitenin 17.01.2016 genel kurul toplantısında alınan kararların iptali ile tarafsız yönetici atanmasına ilişkin talebi içerir hakimin müdahalesine yönelik davanın 634 sayılı KMK'nın 33. maddesi uyarınca kat malikleri tarafından açılması gerekip, davacının tapu kayıtlarına göre ilgili sitede kat maliki olmadığı gibi icra ve yargı işlerinde avukat olarak görev yapan vekilleri dışında vekaletle temsilde yasal olmayacağı gerekçesiyle 634 sayılı KMK'nın 33. maddesi uyarınca davacının kat maliki olmaması nedeni ile davada taraf sıfatı yokluğundan açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kat malikleri genel kurul kararının iptali ve yönetici atanması istemine ilişkindir. Kural olarak, kat malikleri kurul kararlarının iptali ancak kat malikleri tarafından dava edilebilir. İstisnai hallerde, dava açmakta hukuki yararı bulunan kimseler kat maliki olmasalar bile ilgili hükümden yararlanmaktadır....
İLK DERECE MAHKEME ARA KARARI:Dava konusunun 12.11.2022 tarihli genel kurul kararlarının iptali talebi olup davacı vekilinin tedbiren yönetim kayyımı tayini talebi incelendiğinde davanın TTK'nun 630. maddesine dayalı azil davası olmadığından kayyım atanması talebinin reddine, TTK'nın 449. maddesi gereğince 14.11.2022 tarihli genel kurul kararlarının yürütülmesinin geri bırakılması talebinin ise; TTK 413/1 maddesi uyarınca gündem, genel kurul toplantısına çağıran tarafından belirleneceğinden ve dava dilekçesinde de genel kurulu toplantıya çağıranın davalı şirket olduğu belirtildiğinden, davalı şirketin sicil kayıtlarındaki tek yönetim kurulu üyesinin ... olması, gündeme alınmasını istediği konular yönünden dosya kapsamında TTK'nun 412. maddesi uyarınca işlem yapıldığına ilişkin bir kayıt olmadığı, davacının iddialarının yargılama esnasında toplanan kanıtların tartışılması ile değerlendirilebileceği kanaatiyle bu aşamada iptali istenen genel kurul kararlarının yürütülmesinin durdurulması...