Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ... kendine ait olan 996 oy ile olumsuz oy kullanmıştır. ... ve ... yönetim kurulu üyesi olması dolayısıyla kullandıkları oylar geçersizdir ancak ... Holding A.Ş'nin olumlu oyu ile yönetim kurulu üyelerinin ibrası gerçekleştiğinden bu maddenin iptali koşulu oluşmamıştır. Yönetim kurulu seçimine ilişkin 6 nolu gündem maddesine ilişkin alınan kararın TTK 436/1 maddesine aykırı olmadığından bu maddenin iptali koşulu oluşmamıştır. 7 nolu genel kurul kararı açısından TTK 395-396'daki izinlerin verilmesinin TTK 436/1 maddesi anlamında oydan yoksunluk kapsamına girecek olmakla birlikte, ......

    DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) DAVA TARİHİ : 09/11/2021 KARAR TARİHİ : 16/06/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 24/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilerinin, 2019-2020 dönemi dahil davalı kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri olduklarını, 27.10.2019 tarihli genel kurulda yapılan seçimle, yönetim kurulu başkanlığına ..., yönetim kurulu üyeliklerine de ... 'ün seçildiğini, seçimden yaklaşık 3 ay sonra Kamer GÜNGÖRün istifası sonrası yedekten üye, ...'...

      Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, iptalini talep ettiği genel kurul kararı ile denetçililik sıfatının kalmadığından davayı denetçi sıfatıyla açamayacağı, genel kurulu çağrıya yönelik yönetim kurulu kararı usulsüz olsa dahi, genel kurulda alınan kararların bu nedenle batıl olduğunun ileri sürülemeyeceği, toplantıda alınan kararların ileri sürülüş biçimine göre batıl olmadığı, davacının tutanağa muhalefet şerhi yazdırmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 45/2, maddesi, "Genel kurul, anasözleşmede gösterilen şekil ve surette toplantıya çağrılır....

        Dava konusu; yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin 4 nolu genel kurul kararı yönünden; İbra, genel kurulun yönetim kurulu üyeleri hakkında bir irade açıklamasıdır. Genel kurul bu kararı ile yönetim kurulu üyelerinin söz konusu dönemdeki işlemlerinin hukuka ve ortaklık açısından işin gereğine uygun bulduğunu beyan etmektedir. Genel kurul ibra kararı ile yönetim kurulu üyelerini ilgili dönemdeki faaliyetleri sebebi ile sorumlu tutmayacağını açıklamaktadır....

          Dosya kapsamına göre, somut uyuşmazlıkta; davacılar tarafından davalı şirket yönetim kurulu kararının iptali talebinde bulunulmuş, yerel mahkemece yanılgılı olarak davanın genel kurul kararının iptaline yönelik olduğu değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiş olup, bu durumda davacının davalı şirket yönetim kurulu kararının iptali yönündeki talebi ve bildirilen delilleri toplanarak, şirket yönetim kurulu kararının davalı birliğin tüzüğüne ve alınan genel kurul kararına aykırı olup olmadığı hususları değerlendirilerek oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Kabule göre ise, davalı vekili tarafından yerel mahkemece davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken tek davalı lehine vekalet ücreti takdir edildiğinden bahisle istinaf talebinde bulunulmuş olup, AAÜT'nin 3/2....

          Dağıtım Pazarlama Ticaret ve Sanayi A.Ş. yönetim kurulu başkanı olan davalının B grubu imtiyazlı hissedarlara haber vermeden gerçekleştirdiği 28.09.2011 tarihli olağanüstü genel kurul tutanağını yayınlatmak için Ticaret Sicil Memurluğu'na başvurduğunu, Memurlukça kabul görmemesi üzerine bazı madde ve ifadeleri değiştirip sahte bir genel kurul toplantı tutanağı tanzim ederek metni ilan ettirdiğini, buna bağlı olarak sözde yönetim kurulu kararı ile kendini yönetim kurulu başkanı seçtirdiğini ileri sürerek sahte belgeyle ilan edilen 28.09.2011 tarihli genel kurul toplantısı ile buna bağlı yönetim kurulu kararının iptalini, yeni bir olağanüstü genel kurul yapılması doğrultusunda karar alınmasını, yönetim kurulu başkan ve üyelerinin yetkili olmadıklarından yönetime kayyım atanmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davada taraf sıfatının bulunmadığını, davanın şirket tüzel kişiliğine karşı açılması gerektiğini savunarak davanın husumet yokluğundan reddini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, asıl davada davacı vekili, davalı sendika Şube Yönetim Kurulu tarafından alınan 19. Şube Olağan Genel Kurulu yapılmasına dair kararın ve 17.02.2014 tarihinde icra edilen delege seçimlerinin iptalini, birleşen davada ise davacı vekili davalı sendika şubesinin 19. Olağan Genel Kurulun 22.03.2014 tarihinde yapılmasına dair 14.01.2014 tarih ve 84 sayılı şube yönetim kurulu kararının ve 19. Olağan Genel Kurula esas olmak üzere yapılan delege seçimlerinin iptali ile Şube Yönetim Kurulu üyelerine işten el çektirilmelerine ve şubeye kayyım tayinine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır....

              DAVA Davacı vekili; müvekkili kooperatifin davalı birliğin üyesi olduğunu, davalı birliğin 22/06/2014 tarihinde 2013 yılı olağan genel kurul toplantısının yapıldığını, anılan genel kurul toplantısına terkin edilen üye kooperatif temsilcilerinin de katıldığını, bu durumda söz konusu kooperatifin yaptığı hiçbir işlemin yasallığının bulunmadığını, ayrıca ticaret sicilinden terkin edilen bir kooperatifin yetkililerinin de bulunamayacağını, bu kooperatifin delegesi olarak dava konusu genel kurul toplantısına katılan kişilerin kooperatif faalken bile üyesi olup olmadıklarının belli olmadığını davalı Üst Birliğin yönetim kurulu üye yapısında 23/06/2013 tarihinde değişiklik yapıldığı ve denetim kurulu üyesi olan Ali Arslan'ın yönetim kurulu üyeliğine getirildiğinin anlaşıldığını, yönetim kurulunda eksilme olması halinde yönetim kurulu yedek üyelerinden birinin yönetim kurulu üyeliğine getirilmesi gerekirken denetim kurulundan bir üyenin yönetim kuruluna seçilmesinin genel kurul kararlarına ve ana...

                Mahkemece, davacının 16.01.2014 tarihinde hisselerini devrederek şirketten ayrıldığının sabit olduğu, dava ve genel kurul tarihi itibariyle yönetim kurulu üyesi olmadığından dava hakkı ve aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, bir an için aktif husumet ehliyeti bulunduğu kabul edilse dahi, davacı hakkında sorumluluk davası açılması yönünde alınmış bir karar bulunmadığı gibi açılmış bir sorumluluk davası da bulunmadığı, iptali istenilen genel kurul kararının davacının ibra edilmemesine ilişkin olduğu, bu haliyle kararın tek başına uygulanabilir bir niteliğinin bulunmadığı, bu kararların yalnızca sorumluluk davasının dayanağı durumunda olduğu, bu nedenle yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmemelerine ilişkin genel kurul kararının iptalini, haklarında sorumluluk davası açılmadıkça öncelikli bir aşamada dava etmelerinin mümkün olmadığı, hal böyle olmakla davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/717 Esas KARAR NO : 2022/662 DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 14/12/2021 KARAR TARİHİ : 12/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... A.Ş.'...

                    UYAP Entegrasyonu