Dosya kapsamından, davacının, davalı Kırıkkale Ziraat Odası Başkanlığının eski başkanı olduğu, başkanlık görevinde bulunduğu dönemle ilgili hakkında zimmet ve görevi kötüye kullanma suçlarından ceza davası açıldığı, davacı tarafça, davalı Odanın yeni başkanının seçilmesi için yapılan genel kurul toplantısı öncesi yapılan delege seçimlerinde usulsüzlük yapıldığının, usulsüz yöntemlerle seçilen delegelerin katılımıyla yapılan genel kurul toplantısının iptal edilmesi gerektiğinin iddia edildiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince, eldeki dava, kooperatif genel kurul kararının iptali olarak nitelendirilmiş olup 1163 sayılı Kooperatifler Kanununu hükümlerine göre inceleme ve değerlendirme yapılarak davacının genel kurul toplantısının iptalini talep etme hakkı olmadığı, anılan kanuna göre delege seçiminde ve yapılan genel kurul toplantısında bir usulsüzlük olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği görülmüştür....
Somut olayda davacı, 19.03.2021 tarihinde yapılan Büro- Memur Sen Genel Kurulunun usule aykırı olarak yapıldığını iddia ederek söz konusu toplantının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. T2nin 20.11.2020 tarihli 248 sayılı yazısı ile, yazı ekinde sunulan takvime göre seçim sürecinin 23.11.2020 tarihinde başlayacağı bildirilmiştir. Ancak İçişleri Bakanlığı'nın 27.11.2020 tarihli genelgesi ile genel kurul ve seçim süreci 1 Mart 2021 tarihine kadar durdurulmuştur. 02.03.2021 tarihi itibariyle genel merkez seçim sürecini tekrar başlatmıştır. Şubenin, 03.03.2021 tarih ve 282 sayılı yazısı ile; seçim bölgelerindeki delege başvuruları delege sayısına eşit olduğundan, şubeye ve genel merkeze herhangi bir delege başvurusu veya itiraz olmadığından, şubeye başvuran delege adayları doğrudan delege olarak kabul edilmiş, delege seçimi yapmaya gerek olmadığı belirtilmiştir....
Bu eksik delege ile toplanma davacı ... tarafından seçime itiraz edilmesi nedeniyle seçimin durdurulmasından ve Ege Şubesi seçimlerinin merkez genel kurul tarihinden önce askı listesi kesinleşmeden sonuçlanmamasından kaynaklanmaktadır. Tüm bu süreç dikkate alındığında 2007 yılındaki olağanüstü genel kurulun iptali neticesinde yönetimi devralan önceki yönetimin kısa süre içinde genel kurulu toplamak zorunda olması nedeniyle şube genel kurullarının merkez genel kurulundan üç ay önce toplanması ve merkez genel kurulun 200 delege ile toplanmasına ilişkin kurallara uyulamadığı anlaşılmaktadır. Şu halde bu aykırılıkların genel kurul ve alınan kararların sonucunu etkileyip etkilemediğinin değerlendirilmesi gereklidir. Yapılan incelemede toplantı karar nisapları dikkate alındığında eksik delege ile toplanılmış olması genel kurul ve genel kurulda alınan kararları sonuç olarak değiştirebilecek nitelikte değildir....
Ayrıca 4688 sayılı Kanun’un 11. maddesinin 2. fıkrasının yollamasıyla 6356 sayılı Kanun’un “Genel kurul dışında delege seçimi” başlıklı 16. maddesinin 2. fıkrasına göre seçim sonuçlarının ilanından sonra iki gün içinde yapılacak itirazların mahkeme tarafından kesin olarak karara bağlanacaktır. Davacı genel kurul dışında yapılan delege seçiminin iptali istemiyle açılan davada bu talep yönünden ilk derece mahkemesi delege seçiminin iptali yönünde karar vermiştir. Bu karar 6356 sayılı Kanun’un 16. maddesine göre kesin bir karar olduğundan istinaf kanun yoluna kapalıdır. Dolayısıyla Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nin ilk derece mahkemesinin bu talep konusunda verdiği kararı denetleme imkanı bulunmadığının gözden kaçırılmaması ancak delege seçimi iptali yanında yönetimin işten el çektirilmesi ve kayyum tayini isteminin kanun yolu denetimine açık olduğunun dikkat edilmesi gerekir. Yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedenidir....
Bu kurul, 24.07.2014 tarihli kararı ile 2012-2013 ve 2013-2014 sezonları esas alınarak 3. genel kurulun çoğunluklu olarak 13.09.2014, çoğunluksuz olarak 14.09.2014 tarihinde yapılması kararı almış ve bu karar gereği delege listeleri tamamlanıp, itirazlar karara bağlanıp, 14.09.2014 tarihinde genel kurul yapılmıştır. Davacı tarafından iptali istenilen genel kurul seçim komisyonu tarafından yapılan 14.09.2014 tarihli genel kuruldur. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Olağan genel kurul, kanunda ve daha kısa bir süre belirlenmesi koşuluyla tüzükte öngörülen sürelerde düzenli olarak yapılmak zorunda olunan ve yapılması için herhangi bir sebebin ortaya çıkması gerekli olmayan genel kuruldur. Olağanüstü genel kurul ise ancak genel kurulun olağanüstü toplanmasını gerektirir nitelikte objektif ve ciddi sebeplerin bulunması halinde söz konusu olan istisnai nitelikteki genel kuruldur. 6356 sayılı Kanun'un 12. maddesinin ikinci fıkrasına göre “Olağan genel kurul en geç dört yılda bir toplanır.” 4688 sayılı Kanun'un 10. maddesinin ikinci fıkrası da aynı yöndedir. Sendika tüzüğünün 36. maddesinde de, şube genel kurulunun dört yılda bir, şube yönetim kurulu kararı ve genel yönetim kurulunun onayı ile toplanacağı belirtilmiştir. Bu genel açıklamalardan sonra belirtmek gerekir ki, mahkemece “... Sen Sendikası......
Genel Müdürlük, genel kurul toplantılarında gözlemci bulundurur. Gözlemci, genel kurul çalışmalarının bu Kanun ile ana statüye uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetleyerek, raporunu Bakana sunulmak üzere onbeş gün içerisinde Genel Müdürlüğe verir. Genel Müdürlük, raporun verildiği, ilgililer ise genel kurulun yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içerisinde asliye hukuk mahkemesinde genel kurulun iptalini isteyebilir. Genel kurulun toplanması, üyelerin belirlenmesi, divanın oluşturulması, delege listesine yapılacak itirazlar ve oyların sayımı ile ilgili diğer esas ve usuller ana statüde belirlenir..." 4. fıkrasında; "......
Olağan genel kurul, kanunda ve daha kısa bir süre belirlenmesi koşuluyla tüzükte öngörülen sürelerde düzenli olarak yapılmak zorunda olunan ve yapılması için herhangi bir sebebin ortaya çıkması gerekli olmayan genel kuruldur. Olağanüstü genel kurul ise ancak genel kurulun olağanüstü toplanmasını gerektirir nitelikte objektif ve ciddi sebeplerin bulunması halinde söz konusu olan istisnai nitelikteki genel kuruldur. 6356 sayılı Kanun'un 12. maddesinin ikinci fıkrasına göre “Olağan genel kurul en geç dört yılda bir toplanır.” 4688 sayılı Kanun'un 10. maddesinin ikinci fıkrası da aynı yöndedir. Somut uyuşmazlıkta Mahkemece davanın kabulü ile “Sağlık Sen Sendikası ... Şubesinin 5....
Taraflar arasında davanın süresinde açılıp açılmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 16. maddesine göre, “(1) Genel kurul dışında yapılan delege seçimleri üyeler tarafından serbest, eşit, gizli oy, açık sayım ve döküm esasına ve tüzük hükümlerine göre yapılır. (2) Genel kurul dışında yapılan delege seçimlerine seçim sonuçlarının ilanından sonra iki gün içinde yapılacak itirazlar, mahkeme tarafından kesin olarak karara bağlanır. Delege seçiminin mahkeme tarafından iptal edilmesi hâlinde, seçimler on beş gün içinde yenilenir.” Davalı Sendikanın Erzurum 8 Nolu Şube Başkanlığına ilişkin 03.11.2018 tarihinde yapılan 2....
Son genel kuruldan sonra yasal süre olan 4 yılın dolmasıyla zorunlu olarak genel kurul yapmaya çalışmış ve tekrar örgütlenme olasılığı nedeni ile tüzel kişiliğini devam ettirmeye çalışmıştır. Genel kurul yapmak, kamunun da malumu olduğu üzere masraflı bir iştir. Sırf işçilerin sendikalaşma özgürlüğü amacıyla tüzel kişiliğin devamı için elinden geleni yapan mevcut yönetim, genel kurul yapacak masrafı bulunmadığından asgari masrafla bu genel kurulu yapmaya çalışmıştır. Öncelikle şube sayıları düşürülmüş ve şube genel kurul seçimleri için ayrı masraflar asgariye indirilmiştir. Bunun sonucunda da delegeler oluşturulmuştur. Delegeler, davacının iddiasının aksine yasaya uygun belirlenmiştir. Yasa gereği öncelikle istekli olan kişiler delege seçimine girmiş, geliri olmayan bir sendikada gönüllü delege bulmak kolay olmadığından yasa gereği genel merkez tarafından zorunlu delege uygulamasına gidilmiştir....