e kullandırılan kredinin dayanağı 25.000,00 TL Genel kredi sözleşmesi olup, davalının bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı, dava dışı asıl borçlu ile banka arasında yapılan yapılandırma taahhütnamelerinde, taahhütnamenin Genel Kredi Sözleşmesinin ayrılmaz bir parçası olduğunun belirtildiği, kredinin yapılandırılması ve davalının yapılandırma taahhütnamesinde imzasının bulunmamasının davalının Genel Kredi Sözleşmesindeki kefalet sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının Kemalpaşa İcra Müdürlüğü'nün 2010/2416 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 27.892,21TL asıl alacak ve işlemiş faizi yönünden iptali ile bu bedel üzerinden takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir....
E K sayılı 15.02.2018 tarihli kararla; '' davalı banka tarafından ihbar olunana kullandırılan kredi sözleşmesinin teminatı olarak davacının (ipotek yüklü olarak ihbar olunandan aldığı) taşınmazına konulan ipoteğin kredi borcunun ödenmediği iddiası ve bankanın kredi-ipotek sözleşmesindeki tüm haklarından doğan alacağını yapmış olduğu ödeme nisbetinde diğer davalıya (kredi sözleşmesinin kefili) temlik etmesi nedeniyle icra takibine girişildiği, taraflar arasındaki ihtilafın davalı banka tarafından verilen genel kredi alacağından kaynaklandığı, banka kredi sözleşmesi ile üstlenilen edimlerin yerine getirilmediği iddiasının bulunduğu dolayısıyla uyuşmazlığın genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşıldığından bankacılık işlemlerinden kaynaklanan davada 6102 sayılı TTK 'nın 4.ve 5.maddeleri uyarınca davaya bakmaya Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddelerine göre dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine, mahkemenin görevsizliğine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, alacaklı banka ile aralarındaki ticari ilişkiye teminat olmak üzere 28.05.2004 tarihli sözleşme ile aracına rehin konulduğunu, sözleşmeden kaynaklanan borcunu ödemesine rağmen bankanın başka kredilerden kaynaklanan borcu nedeniyle rehni kaldırmadığını, rehnin konu olduğu kredi borcunun ve bankanın ret gerekçesinde belirttiği diğer kredi borçlarının dava dışı...ın teminatı altında olduğunu ileri sürerek, araç üzerindeki rehnin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "...Somut olayda uyuşmazlık genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan ipoteğin ve haczin kaldırılması istemine ilişkin olup genel kredi sözleşmeleri 6102 sayılı TTK'nun 4/1- f maddesinde düzenlenen işlemlerden olduğundan bu sözleşmeleri teminen tesis edilen ipotek ve haciz işlemlerinin de anılan yasa hükmü kapsamında ticari dava olduğunun kabulü gerekir. Uyuşmazlık her ne kadar sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespiti ile hukuka aykırı tesis edilen ipoteğin ve kötüniyetli haczin fekki, mümkün olmaması halinde bedelin iadesi istemi ile açılmışsa da temel ilişki genel kredi sözleşmelerinden kaynaklandığından TTK'nın 4.maddesi uyarınca ticari mahiyetteki genel kredi sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme ticaret mahkemesidir. Nitekim benzer bir uyuşmazlığa yönelik İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 17/09/2020 tarih 2020/1078 esas 2020/1178 karar sayılı ilamı da bu yöndedir....
İcra Müdürlüğü’nün 2015/20573 Esas sayılı dosyasında 11.08.2015 tarihinde alacaklı banka tarafından 07.04.2013 tarihli genel ticari kredi ve 26.02.2014 tarihli genel kredi sözleşmeleri, Bakırköy 23. Noterliğinin 08.06.2015 tarih ve 9621 yevmiye nolu ihtarnamesine dayalı olarak kredi sözleşmelerinin kefili borçlu aleyhine 11.08.2015 tarihinde toplam 1.781.831,81 USD (karşılığı 4.835.453,40- TL) alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatılmış, ayrıca 08.09.2015 tarihinde aynı miktarda alacağın tahsili için kredi asıl borçlusu ile şikayetçi borçlu hakkında İstanbul 10. İcra Müdürlüğü’nün 2015/4207 Esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatılmıştır. Dosya kapsamına alınan resmi akit tabloları incelendiğinde, ipoteğin, gerek kredi borçlusu Verona Deri Giyim Sanayi ve Tic. Ltd. Şti..'...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/03/2021 NUMARASI : 2020/331 ESAS-2021/115 KARAR DAVA KONUSU : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Tek Petrol Ürünleri Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile müvekkili T1 A.Ş.Sinop Şubesi Müdürlüğü arasında bağıtlanan Genel Nakdive Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi uyarınca ilgili firmaya Ticari Kredili Mevduat hesabı, BCH ve aylık taksit ödemeli ticari kredi kullandırıldığını, davalı T4 ise arada imzalı 22/09/2008 tarihli kredi sözleşmesinde 100.000 TL kefalet beledi ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olmak kaydıyla müştereken ve müteselsilen kefil olarak imza koyduğunu, ayrıca T4 kendi kefaletinden ari olarak, kredi borçlusu şirketin banka nezdinde doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatını oluşturmak üzere Sinop Merkez Gelincik Mahallesi mevkiinde bulunan mesken vasfında...
-KARAR- Dava, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için kefil aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, sözleşmenin müvekkiline hile ile imzalattırıldığını, kefilin sorumlu olduğu limitin gösterilmediğini, sözleşmenin geçersiz olduğunu, BK.'nun 493. maddesine göre bir aylık hak düşürücü süre içerisinde müvekkiline karşı işlem yapılmadığını, bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davalının Genel Kredi Sözleşmesindeki imzaya itirazının bulunmadığı, bankaların güven müessesesi olduğu, davalının hata ve hile savunmasını kanıtlayamadığı, davalının kefalet borcunu temin için ipotek tesis etmediğinden İİK.'...
Mahkeme başkanı " Dava, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu Özkan Yılmaz arasında akdedilen genel kredi sözleşmelerine teminat olarak olarak davalıya ait taşınmazda ipotek tesis edilmesi sırasında düzenlenen ipotek akit tablosundaki kefalet şerhine dayalı olarak genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan nakdi ve gayri nakdi alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. İpotek akit belgesinin 5. maddesinde davalının "ipotek limiti miktarınca müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu..." açıkça ifade edilmiştir. Bu nedenle 18/12/2017 tarihli raporda hesaplanan borçtan davalının müteselsil kefalet hükümleri gereğince sorumlu olduğu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği görüşü ile sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum." gerekçeleri ile karara muhalif kalmıştır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/149 Esas KARAR NO : 2021/272 DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/07/2020 KARAR TARİHİ : 20/04/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin taşınmazı dava dışı 3.kişi ...'tan 28.02.2020 tarihinde davalı bankanın ipoteğiyle satın aldığını, 31.05.2017 tarihinde ... taşınmazı satın alırken davalı bankadan kullandığı konut kredisi aşamasında ipotek tesis edildiğini, davalı-alacaklının icra takip dosyasına sunduğu genel kredi sözleşmesi 22.06.2018 tarihli yani ipoteğin kurulmasından 1 yıl sonra imzalandığını, ipoteğin tesis edildiği tarihte ... Ltd.Şti nin davalı bankanın müşterisi bile olmadığını, dava dışı 3.kişi ...'...
Davalı vekili, dava dışı kredi borçlusu ile 19.04.2005 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davacının bu sözleşmede kefil sıfatıyla imzası bulunduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla girişilen takipten sonra tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davacı kefil aleyhine genel haciz yoluyla takip yapıldığını, girişilen takipte bir usulsüzlük bulunmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Yerel Mahkemece; asıl kredi borçlusunun borcunun teminatı olarak tesis edilen ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin yanı sıra, genel haciz yoluyla da tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla icra takibine girişilmesinde usulsüzlük bulunmadığı gibi benimsenen bilirkişi raporuna göre de; davacı kefilin davalı bankaya 144.105,53TL borçlu bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin temyizi üzerine karar Özel Dairece yukarıda gösterilen nedenlerle bozulmuştur....