İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "...Somut olayda uyuşmazlık genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan ipoteğin ve haczin kaldırılması istemine ilişkin olup genel kredi sözleşmeleri 6102 sayılı TTK'nun 4/1- f maddesinde düzenlenen işlemlerden olduğundan bu sözleşmeleri teminen tesis edilen ipotek ve haciz işlemlerinin de anılan yasa hükmü kapsamında ticari dava olduğunun kabulü gerekir. Uyuşmazlık her ne kadar sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespiti ile hukuka aykırı tesis edilen ipoteğin ve kötüniyetli haczin fekki, mümkün olmaması halinde bedelin iadesi istemi ile açılmışsa da temel ilişki genel kredi sözleşmelerinden kaynaklandığından TTK'nın 4.maddesi uyarınca ticari mahiyetteki genel kredi sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme ticaret mahkemesidir. Nitekim benzer bir uyuşmazlığa yönelik İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 17/09/2020 tarih 2020/1078 esas 2020/1178 karar sayılı ilamı da bu yöndedir....
ın davalı bankadan konut kredisi ve bireysel kredi kartı kullandığı, konut kredisi riskinin 16.06.2010 tarihinde ödemelerin tamamlanmasıyla sona erdiği, ancak bireysel kredi kartı riskinin devam ettiği, 01.07.2021 tarihli itibarıyla kredi kartı risk tutarının 149.584,70 TL olduğu, bu nedenle 13.06.2006 tarihinde davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin fekki şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankaya ipotekli taşınmazı satın aldığını, taşınmazı satın aldıktan sonra ipotek bedelinin tamamını davalı bankaya ödediğini, bankaya hitaben Niğde 3....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/597 Esas KARAR NO : 2024/436 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 30/05/2016 KARAR TARİHİ : 11/06/2024 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ..., ..., ... Mah. 73 pafta 438 ada, 1 parselde kayıtlı F Blok Zemin kat 1 nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu dava dışı ... Tic. LŞ, yine dava dışı ... A.Ş 'den dört ayrı tarihte kredi kullanmak üzere genel kredi sözleşmesi imzaladığını; 25/12/2006 tarihinde... ile ... AŞ arasında Genel Kredi Sözleşmesi yapıldığını ve sözleşmeye ..., ..., ... LŞ ve ... AŞ 500,000'er TL limitle müteselsil kefil olduğunu, 05/03/2007 tarihinde ... LŞ ile ... AŞ arasında ikinci Genel Kredi Sözleşmesi yapıldığını ve ..., ..., ... LŞ ve ... AŞ 150,000 TL'er limitle mütelselsil kefil olduğunu, 20/03/2007 tarihinde ...LŞ ile ......
ın ise kredi ve ipotek sözleşmesindeki şartlar dairesinde sorumlu olduğunu, 13.12.2007 tarih ve 26096 yevmiye ile banka lehine ipotek tesis edilmiş olduğunu, dava dışı şirketlerle banka arasında süresiz genel kredi sözleşmesi imzalandığını, bankanın teminat mektuplarından, çek karnelerinden, komisyon ve masraflardan mütevellit 130.174,62 TL alacağı bulunduğunu, ipoteğin doğmuş ve doğacak tüm borçlar için tesis edilmiş olduğunu, ipoteğin limiti ve temin ettiği borç miktarının tapu kaydı ile sabit olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Davalı banka vekili, alacak kredi kefili İzzet Kocaman tarafından ödendiğini için müvekkilince TBK.nun 168 ve 596.maddeleri gereğince İzzet Kocaman’a temlik yapıldığını, müvekkili bankanın ipoteğin fekki konusunda tasarruf yetkisinin bulunmadığını, davanın öncelikle husumetten reddi gerektiğini, davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....
Kurumu raporunun esas alınarak hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, somut olayda ipoteğin asıl borçlu dava dışı şirketin davalı bankadan kullandığı tüm kredilerden kaynaklanan borcun ipotek limiti dahilinde teminatı olduğu, davacının ipotek tesis edilen tarihte fiil ehliyetinin bulunması halinde, kullandırılan kredilerde kefaletinin bulunup bulunmaması gözetilmeden davalı bankanın dava tarihinde dava dışı şirketten kullandırılan krediler nedeniyle alacaklı olduğu miktar tespit edilerek hüküm kurulması gerekirken, davacının kefaletinin bulunmadığı 23.03.2007 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan davalı banka alacağı hesaplamaya dahil edilmeden sadece davacının kefaletinin bulunduğu 17.01.2008 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan davalı alacağının tespitine ilişkin 26.05.2014 tarihli hesap bilirkişi raporunun hükme esas alınması da bozmayı gerektirmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava açılırken arabuluculuk dava şartının yerine getirilmemesi nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, sonradan yerine getirilen şartın hukuka aykırı olduğunu, borcun olmadığına yönelik iddianın menfi tespit talebi içerdiğinden İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, ipoteğin fekki ve menfi tespit talebinin tefrik edilerek hüküm kurulması gerektiğini, davacıların bayilik sözleşmesinden kaynaklı olarak müvekkiline borçlarının bulunduğunu savunarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık, ipoteğin fekki talebinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, ipoteğin fekki istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye HukukMahkemesi Tarih :11.5.2010 Nosu : 77/280 Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ile ihbar olunanlar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili müvekkilinin kredi kullanırken davalı bankaya teminat olarak maliki bulunduğu taşınmaz üzerine davalı lehine 1.350.000 YTL bedelle birinci dereceden ipotek tesis ettiğini, davalı bankanın yazısı ile ipotek limitini 600.000 YTL’ye indirdiğini, müvekkilinin tüm borçlarını tasfiye etmesine rağmen ipoteğin fek edilmediğini ileri sürmüş ve ipoteğin fekkini talep etmiştir....
ne tevdi ettiği ve ileride tevdi edeceği her türlü kredi taahhütnamelerine ve sözleşmelerine istinaden açılmış ve açılacak nakdi veya gayri nakdi ...doğmuş ve doğacak her türlü asalet ve kefalet kredi borçları ...ayrıca herhangi bir gayrimenkulü 1.derecede 1.sırada fekki bankaca bildirilinceye kadar 120.000,00 TL için...'ye ipotek verildiği anlaşılmıştır. 03/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı bankanın ......
Davalı vekili, dava konusu ipoteğin dava dışı kredi borçlusunun müvekkili bankaya olan tüm kredi borcunun teminatı olarak kurulduğunu ve kredi borçlusunun halen müvekkili bankaya kredi kartı ve Bankomat kredisi borcunun olduğunu bu nedenle ipoteğin kaldırılmadığını öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda dava konusu ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu ve dava dışı ...'ün davalı banka aracılığı ile kullandığı 26.8.2004 tarihli Tüketici Kredisinin teminatı olarak tesis edildiği, ipoteğin dayanağı olan bu kredinin tümüyle kapatılmadığı, bu nedenle ipoteğin kaldırılmasının mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....