Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17 Hukuk Dairesi 2020/613 Esas, 2022/441 Karar sayılı ve 03/03/2022 tarihli ilamı doğrultusunda, dava konusu uyuşmazlığın Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında konulan ipotek işlemine dayalı ipoteğin kaldırılması talebine yönelik olduğu, uyuşmazlıkta temel ilişki genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığından, sözleşme ticari nitelikte olup, TTK'nın 4. maddesi uyarınca ticari mahiyetteki genel kredi sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğuna kanaat getirilmiştir....
Şti'nin davalı bankayla akdettiği ticari nitelikteki genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nun 4/1-f maddesi uyarınca genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan davalar ise mutlak ticari davalardır. Anılan Kanunun 5/2 maddesi uyarınca da tüm ticari davalara bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir " denilerek istinaf isteğinin reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi ilgili dairesinin yukarına belirttiği gerekçeye göre; İpoteğin teminat altına aldığı ilişki davalı banka ile dava dışı ipotek veren arasındaki banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 31/12/2021 NUMARASI : 2020/305 Esas 2021/891 Karar DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : DAVA : İpoteğin Fekki DAVA TARİHİ : 12/12/2019 KARAR TARİHİ : 13/03/2024 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/04/2024 Taraflar arasındaki ipoteğin fekki istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçeyle davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin araba almak için kredi çeken dava dışı ...'in kredi borcuna kefil olduğunu, taşınmazı üzerinde banka lehine üst sınır ipoteği tesis edildiğini, kredi borcunun asıl borçlu tarafından ödendiğini, ipoteğin kaldırılması için davalı bankaya başvurduğunu, haksız bir şekilde talebin reddedildiğini belirterek müvekkilinin taşınmazı üzerinde bulunan ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/523 Esas KARAR NO : 2023/572 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 10/03/2020 KARAR TARİHİ : 29/05/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Bağcılar da bulunan ... ada .... parsel 11 nolu bağımsız bölümün banka lehine teminat amacı ile tesis edilen 27/01/2016 tarih ... yevmiye nolu 1.070.000 TL bedelli ipoteğin davalı eş .... tarafından üçüncü şahıs yararına verilidğini, söz konusu ipoteğin kefalet r niteliğinde olduğu, borçlu ile taşınmaz malikinin aynı kişi olmadığını, kefalete ilişkin ipotek sözleşmelerinden kefilin sorumlu olduğu azami miktarın kefalet tarihinin müteselsil kefil olunması hallerinde sözleşmede bu sıfatla ve bu anlama gelen bir ifadenin kefilin kendi el yazısı ile belirtmesinin zorunlu olduğu, bu durumun eşin...
GEREKÇE: Talep derdest ipoteğin fekkine ilişkin davada ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibi nedeniyle menfi tespit isteminde bulunulmamış olmakla birlikte, İİK.nun 150. maddesine göre icra takibinden sonra ipoteğin iptali (fekki) davası açılması halinde İİK.nun 72. maddesi hükümleri kıyasen uygulanır.( Y 19 H.D'nin 21/05/2019 tarih E: 2017/5509 -K: 2019/3347) ipoteğin fekki istemi de temelde menfi tespit yani ipoteğe konu taşınmaz nedeniyle borçlu olunmadığı iddiasını içermektedir. Kaldı ki somut olayda ihtiyati tedbir talebi salt ipotekli taşınmaza ilişkin değil, ipotekli icra takibine ilişkindir. Davacı tarafça ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibine konu , ipoteğin fekki istemi özünde menfi tespit istemine ilişkin olup, ipoteğe konu taşınmaz nedeniyle borçlu olunmadığı iddiasını kapsadığından, eldeki istinafa konu davada İİK'nın 72.madde hükümlerinin kıyasen uygulanması gerekir....
Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 14.Hukuk Dairesinin 08.06.2010 gün, 2010/6348-6736 sayılı, 19.Hukuk Dairesinin 16.02.2011 gün 2010/7286-2011/1965 sayılı, 13.Hukuk Dairesinin 13.09.2011 gün, 2011/3836-12122 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, bireysel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibarıyla hükmün temyiz inceleme görevi 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 13.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu daireye gönderilmesine, 09.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 30.3.2010 gün, 2010/3370-3566 sayılı, 14.Hukuk Dairesinin 10.5.2010 gün 2010/4352-5417 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, banka ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan ipoteğin fekki istemine ilişkin olup, Asliye Ticaret Mahkemesince karar verilmiştir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibarıyla hükmün temyiz inceleme görevi 19.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 19.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine 07.10.2010 gününde oyçokluğu ile karar verildi....
Mahkemece toplanan delillere göre; davanın niteliği ve davacı tarafın tacir olmaması nedeniyle görev itirazının yerinde görülmediği, yargılama sırasında davacının ipoteğin fekki talebinin davalı tarafça yerine getirildiği gerekçesiyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, dava dışı bir şirketin davalı banka ile akdetmiş olduğu genel kredi sözleşmesi uyarınca kullanacağı kredilerin teminatı amacıyla tesis edilmiş ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Dava konusu genel kredi sözleşmesi 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesinde belirtilen bir bankacılık işlemi olduğundan,bu davanın ticari dava vasfında olduğu ve somut olayda Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: Dava genel kredi sözleşmesine dayanan menfi tespit ve ipoteğin fekki isteğinden ibarettir. 6100 sayılı HMK'nın 355 maddesi gereğince kamu düzeni ve istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan incelemede; Patnos 1....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı; davalı banka ile davadışı borçlu ... arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinde kefil sıfatı ile imzasının bulunduğunu ayrıca üzerine kayıtlı taşınmazı da ipotek verdiğini, kredi borcunun tamamen ödenmesi üzerine davalı bankaya müracaat edip, ipoteğin kaldırılmasının talep edildiğini, ancak davalının davadışı borçlunun kredi kartı borcu olduğu gerekçesiyle bu talebi reddettiğini, oysaki kendisinin imzasının olmadığı bu sözleşme nedeni ile sorumluluğu bulunmadığını belirterek taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....