Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ltd Şti ile davacı banka arasında, 30/07/2012 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme uyarınca kredi kullandırıldığını, davalı tarafın sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, asıl borçlunun sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı kredi hesabının katedildiğini ve ihtarname keşide edildiğini, borcun ödenmemesi nedeni ile ... 8 İcra Müdürlüğü'nün 2014/16981 esas sayılı icra dosyasında takip başlatıldığını, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız olduğunu belirterek icra takibine konu edilen Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve aynı sözleşme kapsamında verilen ticari kredi kartından kaynaklanan alacak yönünden itirazın iptaline, %20 icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafa usulüne uygun şekilde tebligat yapılmış olup davaya cevap verilmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, tarımsal kredi sözleşmesi nedeniyle ödenmeyen kredi borcunun davacı tarafından ödenmesi üzerine davalılardan rücuen tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 günlü ve 2014/1 sayılı kararı uyarınca Banka ve finans kuruluşlarından kullandırılan genel veya ticari kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacak davaları sonunda verilen hüküm ve kararların, temyizen incelenme görevi 11. Hukuk Dairesinindir....

      Taraflar arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, kredinin ödenmediği iddiasıyla davacının kredi hesabını kat ettiği, alacağın tahsili için icra takibi başlattığı, davalıların icra takibine itiraz ettikleri hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, takip tarihi itibarıyla davacının davalılardan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağı bulunup bulunmadığı, alacak var ise miktarı, davacının bu alacağı davalılardan talep edip edemeyeceği, davalıların icra takibine itirazının haksız olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır. Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde, davacı banka ile davalı şirket arasında 3 ayrı genel kredi sözleşmesi akdedilmiştir. Davalı T3 tüm sözleşmelerde müteselsil kefil olarak yer almakta ise de, davalı T4 sadece 20/04/2017 tarihli genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olarak yer almaktadır....

      Taraflar arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, kredinin ödenmediği iddiasıyla davacının kredi hesabını kat ettiği, alacağın tahsili için icra takibi başlattığı, davalıların icra takibine itiraz ettikleri hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, takip tarihi itibarıyla davacının davalılardan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağı bulunup bulunmadığı, alacak var ise miktarı, davacının bu alacağı davalılardan talep edip edemeyeceği, davalıların icra takibine itirazının haksız olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır. Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde, davacı banka ile davalı şirket arasında 3 ayrı genel kredi sözleşmesi akdedilmiştir. Davalı ... tüm sözleşmelerde müteselsil kefil olarak yer almakta ise de, davalı ... sadece 20/04/2017 tarihli genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olarak yer almaktadır....

        Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, davalıların sözleşme sebebiyle borçtan sorumlu oldukları, yapılan hesaplamada takip tarihi itibariyle davalıların, genel kredi sözleşmesine bağlı taşıt kredisi hesabından 38.395,31 TL asıl alacak, 171,00 TL işlemiş faiz ve 8,55 TL faizin gider vergisi olmak üzere toplam 38.574,86 TL, iskonto kredi hesabından kaynaklanan ise 2.039.471,46 TL asıl alacak, 11.566,32 TL işlemiş faiz ve 578,32 TL faizin gider vergisi olmak üzere toplam 2.051.616,10 TL borçlu oldukları gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....

          Noterliği’nin 10.03.2016 tarih ve 5306 yevmiye numaralı Alacağın Devri Sözleşmesi ile dava dışı Köprü Mermer İnşaat Yapı Üretim Lojistik T8 ile müvekkili banka arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı kredi alacak hakkını ve yine kullandırılan kredilerin teminatını oluşturmak üzere verilen 09.01.2013 tarih ve 708 yevmiye nolu T4 lehine tesis edilmiş bulunan ipotek hakkını devir ve temlik aldığını, 3. şahsın tek ile ilgili onayı olmadığından ipotek fek edilmediğini ayrıca kredileri kapatan 3. şahısa alacak temliki yapıldığını, bu durumda müvekkili bankanın alacak hakkı ve ipotek hakkı ile ilgisi kalmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dahili T8 ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; Dahili davalı müvekkili şirketin 08.01.2013 tarihli kredi sözleşmesinden dolayı 161.032,00 TL Kredi borcunu T4.'ne ödeyerek Beyoğlu 23....

          Davalının kefalet imzasını taşıyan Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan borcun bir noktada ödenmiş olması davalı kefilin, kefalet sorumluluğunu; daha sonra aynı sözleşmeye dayalı olarak kullandırılan krediler yönünden sona erdirmez. Kefaletten dönme sebeplerinin gerçekleştiği yolunda da herhangi bir iddia ve ispat bulunmamaktadır. Davalı dava ve icra takibine konu borcun genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığı ve asıl borçlunun davacı ile imzalamış olduğu tüketici kredisinden kaynaklandığını iddia etmiş ise de bu iddiasını dosya kapsamında usulüne uygun delillerle ispatlayamamıştır. Genel kredi sözleşmesi çerçeve bir sözleşme olup, cari hesap şeklinde işleyen bu sözleşme kapsamında birden fazla kredi kullandırılması mümkündür. Bu kapsamda takibe konu kredi kullandırılması ayrı bir sözleşme niteliğinde olmayıp, çerçeve niteliğindeki sözleşme kapsamında kullanılan kredi olduğunun kabulü gerekmiştir....

            Davalının kefalet imzasını taşıyan Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan borcun bir noktada ödenmiş olması davalı kefilin, kefalet sorumluluğunu; daha sonra aynı sözleşmeye dayalı olarak kullandırılan krediler yönünden sona erdirmez. Kefaletten dönme sebeplerinin gerçekleştiği yolunda da herhangi bir iddia ve ispat bulunmamaktadır. Davalı dava ve icra takibine konu borcun genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığı ve asıl borçlunun davacı ile imzalamış olduğu tüketici kredisinden kaynaklandığını iddia etmiş ise de bu iddiasını dosya kapsamında usulüne uygun delillerle ispatlayamamıştır. Genel kredi sözleşmesi çerçeve bir sözleşme olup, cari hesap şeklinde işleyen bu sözleşme kapsamında birden fazla kredi kullandırılması mümkündür. Bu kapsamda takibe konu kredi kullandırılması ayrı bir sözleşme niteliğinde olmayıp, çerçeve niteliğindeki sözleşme kapsamında kullanılan kredi olduğunun kabulü gerekmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi KARAR Davacılar murislerinin konut teminatlı işyeri kullandığını, davalı ile murisleri arasında genel kredi sözleşmesi imzalanıp hayat sigortası yapıldığını, ancak davalı banka tarafından sigortanın yenilenmediğini ileri sürerek 10.000 TL zararın tazmini istemiyle eldeki davayı açmışlardır. Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 günlü ve 2013/1 sayılı kararı uyarınca Banka ve finans kuruluşlarından kullandırılan genel veya ticari kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacak davaları sonunda verilen hüküm ve kararların,temyizen incelenme görevi 11. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11....

              DELİLLER VE GEREKÇE : Asıl davada dava Menfi Tespit davası olup, taraflar arasındaki ihtilafın; Davalı banka tarafından kullandırılan, davacının kefil olarak imzasının bulunduğu 1.500.000,00 TL lik genel kredi sözleşmesi çerçevesinde, davacının .... İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı takip dosyasında yapılan takip dolayısıyla, müşterek müteselsil kefil sıfatı ile icra takibine konu olan borçtan sorumlu olup olmadığı, kefaletin geçerli olup olmadığı, takip konusu alacak miktarının, bahsi geçen 1.500.000,00 TL lik genel kredi sözleşmesi kapsamında kalan bakiye borç olup olmadığı, davacının iddia ettiği gibi bu genel kredi sözleşmesi kapsamında borcun tamamen ödenip ödenmediği, bahsi geçen genel kredi sözleşmesinden dolayı davacının davalıya borcunun olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür....

                UYAP Entegrasyonu