Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın kefalet sorumluluğunun hangi genel kredi sözleşmesinden doğduğunu bildirmesi için davacı bankaya süre verilmiş olup davacı banka vekili 20/04/2018 tarihli dilekçesinde; dava dışı şirket ile imzalanan 30/03/2004, 17/11/2008 ve 10/04/2013 tarihli üç adet genel kredi sözleşmesinden davalının şirkete kullandırılan tüm kredilerden sorumlu olduğu bildirilmiştir. Davalı kefilin sorumluluğunun, takip ve dava konusu kredi alacağının davalı-kefilin imzasının bulunduğu genel kredi sözleşmesinden doğduğunu tevsik eden belge olmaksızın davacı banka vekilinin salt bu soyut beyanı dikkate alınarak karar verilmesi mümkün değildir. Bu sebeple davalı ...'...

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası niteliğindedir....

      İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle davalı kefiller aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır....

        Dava konusu kredi sözleşmesinde davalı şirketlerin müteselsil kefil oldukları ve kefalet limitlerinin 3.000 TL. olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Davacı banka tarafından talepten önce kefillere gönderilen hesap kat ihtarının tebliğ edildiği ve kefil olan davalı şirketlerin buna göre 20.10.2001 tarihinde temerrüde düştükleri görülmüştür. O halde mahkemece temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, takip tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmadığı gibi genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak likit (bilinebilir, belirlenebilir) olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 08.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Genel kredi sözleşmesinden doğan alacak isteğinin 4077 sayılı yasanın değişik 10.maddesi kapsamında tüketici kredisi olmadığından uyuşmazlığın çözümü genel mahkemenin görevine girer. Yine bankomat 724 kredi sözleşmesi açısından da; 1 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kredi Kartları Kanunu’nun 44/2. maddesi “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılan davalarda, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır” hükmünü getirmiştir. Bu madde hükmü ile, kart çıkaran kuruluşlar tarafından açılan davanın genel mahkemelerde görüleceği belirtilmiştir. Yargılama usulüne ilişkin olan kanunlarda yapılan değişiklikler, yasada aksine bir hüküm yoksa, yürürlüğe girdikleri andan itibaren hüküm ifade ederler ve derdest olan tüm davalara da uygulanırlar. Kanunda da, bu değişikliğin uygulanabileceği zaman yönünden bir açıklama bulunmadığından henüz sonuçlanmamış olan tüm davalarda uygulanması gerekir....

            nin kefalet sorumluluğunun 14/10/2008 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklandığını, müvekkilinin davalı kredi borçlusuna limit tesisinin gerekçesinin de her iki kredi sözleşmesindeki kefillerin varlığı ve bu borcu ödeyeceklerine olan güveni olduğunu, 20/02/2012 tarihli kredi sözleşmesinin kredi borçlusu bakımından bir önceki kredi sözleşmesinin eki ve ayrılmaz bir parçası olduğunu, kredi limit artırımı niteliğinde bulunduğunu, ancak iki kredi sözleşmesinin birbirinden bağımsız sözleşmeler kabul edilmesi halinde dahi, her bir kafalet sözleşmesinin diğer genel kredi sözleşmesindeki kefaletlerden bağımsız müteselsil ve birlikte kefalet yapısı içerisinde taahhütler içerdiğini, bu kapsamda 20/02/2012 tarihinde akdedilen genel kredi sözleşmesi/kefalet sözleşmesinin 14/10/2008 tarihinde akdedilen genel kredi sözleşmesini/kefalet sözleşmesini değiştiren ve tadil sözleşmesi niteliği bulunmadığını, her bir kredi sözleşmesi için verilen kefaletlerin, diğer kredi sözleşmesi için verilen kefaletlerden...

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/632 KARAR NO : 2021/513 DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 07/11/2019 KARAR TARİHİ : 08/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... A.Ş. ile davalı şirket arasında akdedilen ve diğer davalıların müteselsil kefil olduğu genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla ... 36. İcra Müdürlüğü' nün ......

              - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı ... şirketi arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine davalının kefil olduğunu, davalının kredi sözleşmesinden kaynaklı borçları ödememesi üzerine alacağı tahsil için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin böyle bir sözleşmeye imza atmadığını, imzanın bir an için müvekkiline ait olduğu düşünülse dahi müvekkilinin ancak kefil olunan borç için sorumlu olabileceğini, kredi sözleşmesinden sonra çekilen başka krediler için müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davacı ile T9 A.Ş. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde diğer davalıların müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu, davalılar T7 ve T6 asıl borçlu şirketin ortağı oldukları, TBK'nun 584/3. maddesinde yer alan istisnanın gerçekleştiği, hesap kat ihtarnamesi asıl borçluya tebliğ edilmekle TBK'nun 586/1. maddesindeki koşulun yerine geldiği, genel kredi sözleşmesine dayalı olarak davacı banka tarafından davalı asıl borçlu şirkete kullandırılan taksitli ticari krediler kapsamında ödenmeyen alacağının bulunduğu, müteselsil kefil davalıların ödenmeyen kredi borcundan kefalet limiti oranında ve kendi temerrütlerinin hukuki sonuçları ile sorumlu oldukları, bilirkişi tarafından takip tarihi itibariyle hesaplama yapılmak sureti ile tespit edilen ödenmemiş olan taksitli ticari krediye ilişkin asıl alacak ve gecikme cezası esas alınarak ve gecikme cezasına ilişkin takip talebindeki davacı talebi ile bağlı kalınması gerektiği, genel kredi sözleşmesinin...

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 günlü ve 2014/1 sayılı kararı uyarınca Banka ve finans kuruluşlarından kullandırılan genel veya ticari kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacak davaları sonunda verilen hüküm ve kararların,temyizen incelenme görevi 11. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu