WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

E. sayılı dosyası ile 1.283.398,30 TL. toplam alacak üzerinden 06.09.2016 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine başladığı, davacıya 03.11.2020 tarihli icra emri gönderildiği, 5 - Davalı bankanın düzenlediği yazının tarihi olan 05.06.2015 tarihinde dava konusu taşınmaz üzerinde tesis edilmiş olan 2 ipoteğin bilgisinin dava tarafından bilinmiş olması gerektiği, ancak yazıda sadece 850.000,-- TL bedelli ipoteğin terkini ile ilgili bilgilere yer verildiği, söz konusu yazıda banka taahhüt bilgilerinin kısmen belirtildiğinin düşünüldüğü, 6 - Davalı bankanın yazısında “kredi kapama tutarı” ifadesinin yer aldığı, ancak bunun yanında 100.000,-- TL bedelli ipoteğin fekki konusunda bir taahhütte bulunulmadığı, 7 -100.000,-- TL. bedelli ipotek akit tablosu dava dosyasına sunulmadığından ipoteğin mevcut borç ipoteği mi yoksa limit ipoteği mi olduğu konusunun tespitinin yapılamadığı kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir....

    A.Ş arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinden doğmuş ve doğacak kredi borçlarının teminatı olarak müvekkilinin iki adet taşınmazı üzerinde ipotek tesis edildiğini, kredi sözleşmesi gereğince tanzim edilen teminat mektuplarının nakde çevrilmemesine rağmen müvekkili aleyhine ipotek limiti olan 80.000 TL ile sınırlı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapılarak müvekkilinden 39.000 TL tahsil edildiğini ileri sürerek davalıdan bu miktarın ticari reeskont faiziyle birlikte tahsiline, bakiye 41.000 TL'den dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, % 40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının kredi sözleşmesinin tarafı olmadığını, kredi sözleşmesinden doğan ve doğabilecek borçların teminatı olarak taşınmazını ipotek ettirdiğini, bu nedenle menfi tespit davası değil, ipoteğin fekki davası açabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

      nin ... tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davaya konu ipoteğin fekkedilmesi ve ayrıca bu ipoteğin teminat kabul edilmek sureti ile şirkete kredi kullandırımı yapılmaması hususu ihtar edildiğini, davalı banka keşide ettiği ... ...'nin ... tarih ve ... yevmiye no.lu cevabı ile davaya konu ipoteğin tek taraflı irade ile fekkedilemeyeceği, bu nedenle teminat vasfının devam edeceği bildirildiğini, bunun üzerine müvekkil tarafından ......'nin ... tarih ve ...yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı bankanın cevabına cevap verilmiş ve müvekkilin verdiği ipoteğin teminat olarak kabul edilemeyeceği ile teminat olarak kullanılmasına da muvafakat verilmediği hususu yeniden ihtar edildiğini, davalı banka kredi kapanmış olmasına ve gönderilen ihtarnamelere rağmen son derece kötü niyetli hareket ederek ipoteğin fekkini temin etmediğini, bu durum üzerine tarafımızca ...'nin ... tarih ve ... yevmiye no.lu yazısı ile ipoteğin fekki talep edildiğini, ayrıca ...'...

        Uyuşmazlık, borcu bitek kredi için kurulan ipoteğin kredi borçlusunun talebi olmadan lehine ipotek kurulan banka tarafından kaldırılmasının gerekip gerekmediği, ipoteğin kaldırılması için tüketicinin talepte bulunmasının zorunlu olup olmadığı hususundadır. İlk derece mahkemesince, tarafların sunmuş oldukları deliller, taşınmaza ilişkin kayıtlar, sözleşme, banka kayıtları dosya arasına alınıştır....

        Öte yandan, ipoteğin fekki yanında ayrıca menfi tespit davası açılmış olması ipoteğin fekki davasında dava şartı niteliğindeki kesin yetki kuralını ortadan kaldırmayacaktır. Menfi tespit davası ile ipoteğin fekki istemi borcun bulunmadığı hukuki sebebine dayalı olduğundan delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiğinden tefrik de usul ekonomisine aykırı olacaktır. Hal böyle olunca, mahkemece menfi tespit ve ipoteğin fekki istemiyle açılan davada ipotekli taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu, kesin yetki kuralının dava şartı niteliğinde bulunduğu, taşınmazın bulunduğu yer olan Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi kesin yetkili olduğu gözetilerek işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gerçek bir------ olmadığından ve usul ve yasaya uygun şekilde konulmuş bir ipotek bulunmadığından bahisle, tapuda davacı adına kayıtlı olan taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin fekki ile davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dosya,-------Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize gelmiş olduğu görülmektedir. Mahkememiz tarafından davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesi ve tüm deliller incelenmiştir. Mahkememizce yapılan değerlendirmede; Davacının ----- kaynaklı taşınmaz üzerine konulan ipoteğin fekki isteminin, ------düzenlenen bankacılık işlemlerinden kaynaklanan alacaklara ilişkin davalar yönünden özel görevli mahkeme olarak faaliyete geçirilmiş bulunmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin Fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, davacı tarafından satın alınan taşınmaz üzerindeki ipoteğin dava dışı önceki malikin davalı bankaya olan kredi borcunun ödenmiş olması nedeniyle bedelsiz kaldığından ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davalı vekili, dava dışı ...’ün bankanın müşterisi dava dışı ...’ın kredi sözleşmesine olan kefaleti nedeniyle ipoteğin fekedilmesinin mümkün olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 29/04/2022 NUMARASI : 2022/335 E-2022/303 K DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ DAVANIN KONUSU : İpoteğin Fekki (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 17/05/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 05/06/2023 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan ipoteğin fekki davasında mahkemece davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davalı bankanın... şubesi ile dava dışı .... A.Ş. ve.......

                Dava, İİK'nın 72. maddesi uyarınca açılan borçlu bulunmadığının tespiti ve ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece icra takibinden önce davalı ipotek alacaklısı bankaya yapılan 16.01.2014 tarihli ve 44.868,84 TL bedelli ödemenin ipotek resmi senedinden kaynaklanan kredi sözleşmesiyle borçlanılan tüm borcun karşılığının ödendiği ve bu miktar ödenmekle davalı banka tarafından borcun bu miktarda olduğunun kabul edilmesinin gerektiği, lehine ipotek verilen davalı ...’ın başka kredi borçlarının olduğu belirtilmek suretiyle ipoteğin fek edilmemesinin MK'nın 2. maddesi gereği dürüstlük kuralına ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu belirtilmişse de, davalı banka tarafından ipotekle güvence altına alınan kredi borçlarının toplam miktarının yatırılan 44.868,84 TL kadar olduğu yönünde herhangi bir kabulünün bulunmaması karşısında söz konusu paranın yatırılması durumunda ipoteğin fek edileceği inancının oluşturulduğu yönündeki gerekçe yerinde değildir....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, banka lehine tesis edilen ipotek bedelinin ödenmesi nedeniyle ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davacı vekili, ipoteğin dava dışı şirketin yalnız kredi borçlarını değil, kefaletinden doğan borçlarını da kapsadığını, kefaletinden dolayı borcu bulunduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalı bankanın sehven yazıldığını savunduğu, ipoteğin fekki konulu yazı dışında taraflar arasında ipoteğin kaldırılacağı yönünde bir teklif veya protokole ilişkin yazılı delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu