Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Alacak genel kredi ve teminat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup alacak miktarı likit (bilinebilir) mahiyette olduğundan haksız itiraz nedeniyle İİK 67. maddeye göre davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bankası A.Ş ile davalı ... arasında 1 adet genel kredi sözleşmesi ve 3 adet ticari taşıt kredisi ve rehin sözleşmesi imzalandığını, davalıların bu sözleşmelere kefil olduklarını, sözleşmelere istinaden kullandırılan kredinin geri ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin davalıların itirazıyla durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davalılar hakkında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan delillere göre, dava genel kredi sözleşmesinden doğan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalılar ... ve ...'nin asıl kredi borçlusu ......

      Şti. arasındaki kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, davalının bu sözleşmeye müteselsil kefil sıfatıyla sorumluluğu bulunduğu, davalının kredi sözleşmesini inkar etmediği ancak çek keşide tarihlerinde şirketin hissedarı yahut yetkilisi olmadığını ileri sürdüğü, ispat külfeti davacı taraf üzerine olduğu, kredi sözleşmesi çerçevesince değerlendirme yapılması için banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı,alınan raporda dava dışı şirket ile banka arasındaki kredi ilişkisinde davalının kefil sıfatıyla sözleşmede imzası bulunduğunun anlaşıldığı,nakdi riske dönüşen çek yaprağı yönünden davalının sorumluluğu ferileri ile birlikte 1.485,15-TL ve iade edilmeyen çek yapraklarından kaynaklanan gayri nakdi alacak toplamı ise 10.750-TL olduğundan davanın kabulüne, alacağın likit olduğu nazara alınarak ve sadece nakde dönüşen alacak miktarı esas alınarak davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 28.03.2013 gün ve 2011/213 - 2013/154 sayılı kararı onayan Daire'nin 10.02.2021 gün ve 2020/4742 - 2021/1090 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, davacı banka ile davalı şirket arasında genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi ile dört adet ticari taşıt kredisi ve rehin sözleşmesinden kaynaklanan borç nedeniyle menkul rehninin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibine geçildiğini, taraflar arasında imzalan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi uyarınca davalıya cari hesap açıldığını, davacının imzaladığı taşıt kredisi hükümleri uyarınca taşıt rehninin gerek o kredi sözleşmesinden gerekse borçlunun bankayla imzaladığı sözleşmelerden...

          Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan nakdi alacağın tahsili ve gayri nakdi alacağın depo edilmesi talebi ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı vekili reddolunan gayri nakdi alacak yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı tarafça davaya konu icra takibinde; ... A.Ş. ile imzalanan genel kredi sözleşmesinden doğan toplam 4.100,06 TL nakdi alacağın, ......

            - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağını tahsil için başlattığı icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek, davalının 5.000,00 TL'ye yönelik itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu ile davacının takip tarihi itibariyle alacak miktarının belirlendiği, davalının kefil olarak yer aldığı sözleşmede kefalet limitinin 5.000,00 TL olduğu, bu itibarla davalının takibe konu borcun 5.000,00 TL asıl alacak kısmından sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Takip konusu alacağın taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafça herhangi bir cevap verilmemiş, görev itirazında bulunulmamıştır, ancak görev kamu düzenine ilişkin olduğundan bu husus resen dikkate alınmalıdır. Takip konusu kredinin genel kredi sözleşmesi olduğu, davalının da tüketici sıfatının bulunmamasına göre yargılamada mahkememiz görevlidir. Davacı banka tarafından hesaplar kat edilerek kat ihtarnamesi düzenlenmiş ve takip başlatılmıştır. Davalı tarafın itirazları sonucu eldeki dava açılmıştır....

                Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, icra takibine dayanak genel kredi sözleşmelerinden 04.08.2006 tarihli 30.000,00.TL ve 01.03.2007 tarihli 100.000,00.TL bedelli genel kredi sözleşmelerinde davacıya atfen atılan imzaların davacının eli ürünü olmadığı, diğer kredi sözleşmesinin 10.07.2003 tarihli 10.000.00.TL bedelli olup, 28.11.2003 tarihli limit artırımı ile limitinin 30.000,00 TL'sına çıkarıldığı, davacı yanca anılan sözleşmedeki ve limit artımdaki imzalarının kabul edildiği, buna göre sözü edilen genel kredi sözleşmesinden dolayı davacı kefilin sorumluluğunun kefalet limiti ve kendi temerrüdü ile sınırlı olacağı, takip tarihi itibarıyla davalı bankaya 30.000,00.TL asıl alacak, 7.937,50.TL temerrüt faizi ve 396,87.TL Bsmv olmak üzere toplamı 38.334,37TL borcunun bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne davacının icra takibinden dolayı davalı bankaya 38.334,37.TL borcunun bulunduğu saptandığından 31.860,33.TL için borçlu bulunmadığının tespitine...

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 03/05/2019 NUMARASI : 2018/788 ESAS 2019/417 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalılar vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Taraflar arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalıların sözleşmelerde müteselsil kefil olduğu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği, alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacının davalılardan takip tarihi itibarıyla genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir asıl alacağı bulunup bulunmadığı, asıl alacağı var ise miktarı, temerrüt faiz oranı hususlarından kaynaklanmaktadır. Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde, taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinin 44/2. maddesinde kredi borçlarının ödenmemesi halinde müşterinin borcu bankaya ödeyeceği tarihe kadar geçecek günler için bankaca tespit edilmiş kısa, orta veya uzun vadeli en yüksek genel kredi faiz oranına 50 puan ilave edilmek suretiyle bulunacak faiz oranı üzerinden faiz ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği hükme bağlanmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu