Somut olayda davalı banka ile davacı arasında Temel Bankacılık Sözleşmesi, 09.07.2014 tarihli Ticari Kart Sözleşmesi03.11.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi, 03.11.2014 tarihli Ek-A: Cari Hesap Kredisi Sözleşmesi (Kredi Limiti 34.400,00 TL) imzalandığı, davacıya bankacılık hizmetleri sunularak kredi kullandırıldığı, ayrıca söz konusu kredi sözleşmesi kapsamında dava ve takibe konu 28.06.2017 tarihinde keşidecisi ..., lehtarı ... olan 250.000.00 TL tutarında 20.01.2020 vadeli munzam senet tanzim edildiği, senedin davalı bankaya alacağa teminen verildiği, genel kredi sözleşmesinin tutarı ve tarihi ile senedin tutarı ve düzenleme tarihinin bonodaki lehtarın genel kredi sözleşmesinin tarafı olması ve genel kredi sözleşmesini imzalayan banka ve davacının aynı oluşları gözetildiğinde, davalı bankanın dava ve takibe konu bonoyu senet üzerinde yazılan tutarın altında bir bedelle tahsil amacıyla takibe koyduğu gözetildiğinde bononun genel kredi sözleşmesi ile kullandırılan kredinin teminatı...
Şti. arasında 16/08/2017 tarihli 10.000.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmesi yapıldığı, sözleşmelerin yapıldığı tarihler itibariyle dava dışı şirketin ortağı olan davalıların sözleşmeyi aynı limitle müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, kefaletin TBK'nun 583 maddesi kapsamında geçerli olduğu, yukarıda belirtilen genel kredi sözleşmeleri kapsamında dava dışı kredi lehdarı şirkete taksitli ticari kredi kullandırıldığı, taksitli ticari kredi taksitlerinin zamanında ödenmemesi nedeniyle hesabın 07/11/2018 tarihinde kat edildiği, 24 saatlik mehil içeren kat ihtarının kredi lehdarı şirket ile davalı kefillere tebliğe çıkartıldığı, ihtarın dava dışı asıl borçlu ve kefillere 12/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, böylece asıl borçlunun ve davalıların 14/11/2018 tarihi itibariyle temerrüde düştükleri tespit edilmiştir....
Şti. arasında 16/08/2017 tarihli 10.000.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmesi yapıldığı, sözleşmelerin yapıldığı tarihler itibariyle dava dışı şirketin ortağı olan davalıların sözleşmeyi aynı limitle müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, kefaletin TBK'nun 583 maddesi kapsamında geçerli olduğu, yukarıda belirtilen genel kredi sözleşmeleri kapsamında dava dışı kredi lehdarı şirkete taksitli ticari kredi kullandırıldığı, taksitli ticari kredi taksitlerinin zamanında ödenmemesi nedeniyle hesabın 07/11/2018 tarihinde kat edildiği, 24 saatlik mehil içeren kat ihtarının kredi lehdarı şirket ile davalı kefillere tebliğe çıkartıldığı, ihtarın dava dışı asıl borçlu ve kefillere 12/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, böylece asıl borçlunun ve davalıların 14/11/2018 tarihi itibariyle temerrüde düştükleri tespit edilmiştir....
A.Ş. arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerinde davacı şirketin kefaletinin bulunmadığı, nitekim 26.02.2014 tarihli bilirkişi raporunda da, her iki sözleşme yönünden davalı bankanın kayıtları incelendiğinde bu sözleşmelerin davacı ile ilişkisinin kurulamadığı tespit edildiği, davacı, bono lehtarı ve birinci ciranta olarak, kendisinden sonraki ciranta/hamil olan bankaya karşı, bankacılık sözleşmesine dayanarak menfi tespit davası açtığı davacının kendi imzaladığı genel kredi sözleşmeleri kapsamında bankaya borcunun bulunmadığının tespit edildiği, dava dışı şirketlere kullandırılan kredi sözleşmelerinde davacı şirketin kefaletinin yer almadığı, bankaların Bankalar Kanunu çerçevesinde faaliyet göstermek zorunda oldukları bu nedenle bir kimseye mal satarak veya açıktan para vererek bono alamayacakları da dikkate alınarak icra takibine konu senet nedeniyle davacı şirketin davalı bankaya borçlu bulunmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davalı vekili cevabında, davacının kefil olduğu 21.11.1996 tarihli ve 87 nolu Tarımsal Kredi Genel sözleşmesine istinaden 1999 yılında dava dışı ...'a kredi kullandırıldığını, davacının sözkonusu kredi borcundan sorumlu olup, alacaklarını tahsil için icra takibine girişildiğini, davacının takibe itiraz etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davalı banka tarafından dava dışı ...'a 28.11.1996 tarih ve 87 nolu tarımsal kredi genel sözleşmesi kapsamında kredi kullandırıldığı ve bu kredi sözleşmesine davacının kefil olduğu, sözkonusu kredi borçlarının ödenerek bu kredi hesabının kapatıldığı, 1999 yılında kullandırılan kredinin1996 yılından kullandırılan krediden farklı bir kredi olduğu, 2. krediden haberi ve katılımı olmayan davacı kefilin 1999 tarihli krediden sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili; müvekkili ile davadışı ... arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde davalının müşterek borçu müteselsil kefil olarak yer aldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; genel kredi sözleşmesindeki imzaların müvekkilinin yetkilisine ait olmadığını bildirerek davanın reddini, %40 tazminlata hükmedilmesini istemiştir....
nin genel kredi sözleşmesine kefil olduğunu ve aralarında kefalet limiti 3.000.000,00 TL tutar ile 06.04.2015 tarihli müteselsil kefil ve rehin sözleşmesinin imzalandığı, yine davacılar EGC Enerji Çözümleri AŞ, Egeli & Co Yatırım Holding AŞ ile 1.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesinin imzalandığı ve dava dışı ...'...
Uyuşmazlık, davacının dava tarihi itibarıyla davalıya genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir borcunun bulunup bulunmadığı, borcun bulunması halinde miktarı, davacı tarafından kredi borcunun ödenip ödenmediği hususlarından kaynaklanmaktadır. Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde, ilk derece yargılama aşamasında ve istinaf aşamasında alınan bilirkişi kök ve ek raporları ile davacının dava tarihi itibarıyla 18/05/2005 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borç miktarları tespit edilmiştir. Davacı yan aşamalarda genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödendiğini ileri sürmüş ve borcun ödendiğine ilişkin bir kısım banka dekontlarını dosyaya ibraz etmiş ise de sunulan belgelerdeki ödemelerin banka kayıtlarında yer aldığı, yapılan ödemeler mahsup edildiğinde davalının davacıdan dava tarihi itibarıyla alacaklı olduğu, borcun ödenmediği alınan bilirkişi raporları ile tespit edilmiştir....
Uyuşmazlık, davacının dava tarihi itibarıyla davalıya genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir borcunun bulunup bulunmadığı, borcun bulunması halinde miktarı, davacı tarafından kredi borcunun ödenip ödenmediği hususlarından kaynaklanmaktadır. Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde, ilk derece yargılama aşamasında ve istinaf aşamasında alınan bilirkişi kök ve ek raporları ile davacının dava tarihi itibarıyla 18/05/2005 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borç miktarları tespit edilmiştir. Davacı yan aşamalarda genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödendiğini ileri sürmüş ve borcun ödendiğine ilişkin bir kısım banka dekontlarını dosyaya ibraz etmiş ise de sunulan belgelerdeki ödemelerin banka kayıtlarında yer aldığı, yapılan ödemeler mahsup edildiğinde davalının davacıdan dava tarihi itibarıyla alacaklı olduğu, borcun ödenmediği alınan bilirkişi raporları ile tespit edilmiştir....
Ayrıntısı bu kök ve ek raporda belirtildiği üzere Yapı Kredi Bankası Suluova Şubesi ile dava dışı Mustafa Öner arasında düzenlenen 13.09.2011 tarihli genel kredi sözleşmesine davacının 20.000 TL limitle kefil olduğu, bu kredi sözleşmesine dayalı olarak dava dışı borçluya kredi açılıp kullandırıldığı ve bu kredi cari hesabının 03.08.2012 tarihinde tamamen kapatıldığı tespit edilmiştir. Bu kredi kapandıktan sonra asıl borçlu Mustafa Öner'in yeni kredi kullanmak üzere banka ile görüştüğü, tamamen ayrı ve yeni bir kredi kullandığı, son kullanılan kredi ile ilgili ayrı bir genel kredi sözleşmesi imzalandığı ve bu son sözleşmede davacının herhangi bir kefaletinin bulunmadığı belirlenmiştir. Buna rağmen davalı banka şubesinin sistem üzerinde takip aşamasına geçerken hesap kat ihtarında davacının da kefilmiş gibi gösterilerek ihtar gönderdiği tespit edilmiştir....