ile sorumlu tutulmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Genel kredi sözleşmesinin 39.maddesinde “…genel kredi sözleşmesinden doğan borçlarının tamamını gününde ödemediği takdirde, bunları bankaya ödeyeceği tarihe kadar geçecek günler için yetkili mercilerce veya bankaca belirlenmiş kısa, orta veya uzun vadeli en yüksek genel kredi faiz oranına veya ileride artırıldığı takdirde bunlardan en yüksek kredi faiz oranına 30 puan ilave edilmek suretiyle bulunacak faiz oranı üzerinden temerrüt faizi ödemeyi kabul eder…”hükmü yer almakta olup, sözleşmede temerrüt faiz oranı da kararlaştırılmamıştır....
- K A R A R - Davacı vekili, alacağını davacıya temlik eden banka ile davalı ... arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinin diğer davalı tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, sözleşmeye istinaden kullandırılan kredi borcunun vadesinde ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalıların haksız itirazları ile durduğunu belirterek itirazların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, genel kredi sözleşmelerinde müvekkillerine atfen atılan imzaların müvekkillerine ait olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
her türlü kredi genel sözleşmesi kapsamında kullandırılabileceğini, kredi açma sözleşmesinin; krediyi verenin, krediyi alana belirli bir sınıra kadar, belirli veya belirsiz bir zaman süreci içinde, belli şartlarla krediyi çeşitli kredi türleri halinde veya bir tek kredi şeklinde kullandırmayı, diğer tarafın da aldığı krediyi faiz, komisyon ve diğer giderler ile birlikte geri ödemeyi taahhüt ettiği bir çerçeve sözleşme şeklinde tanımlanabileceğini, Kredi Genel Sözleşmeleri de bu anlamda çerçeve anlaşma niteliğinde olup, taraflarca belirlenen bir kredi limiti dahilinde pek çok kredinin kullandırıldığı sözleşmeler olduğunu, dava konusu sözleşmeden görüleceği üzere, kredi genel sözleşmelerinde yer alan ilk hükümler, taraflar, sözleşme limiti, sigorta, teminatlar, kredi kullandırma koşulları, faiz, komisyon, masraf kesintileri, yetkili mahkeme gibi tüm kredi türlerine uygulanacak genel hükümler olup, ilerleyen maddelerde yer alan hükümlerin işbu sözleşme kapsamında kullandırılabilecek özel...
İcra Müdürlüğünün 2006/2381 takip sayılı dosyasına gelince söz konusu icra dosyasındaki takip talebinde takibin dayanağı tüketici kredisi sözleşmesi gösterilmiş ancak eki belge olarak 01.06.2005 tarihli kredi sözleşmesinin bir kısım sayfaları eklenmiş olmakla birlikte yine eki ihtarname içerisinde dava dışı asıl borçlu şirketin 11.04.2005 tarihli genel kredi taahhütnamesi gereğince kredi kullandırıldığı belirtilerek ihtarname çekilmiştir. Bu kredi sözleşmesinin de dosya içerisine getirtilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davacının bu icra dosyası ile ilgili talebi yönünden de takip dayanağı genel kredi sözleşmesi getirtilerek dosya içerisine alınmalıdır....
Nakliyat Tekstil Petrol Tarım Ticaret Ltd Şti'nin davalı banka ile imzaladığı 26/05/2006 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinde davalının müteselsil kefil gözüktüğünü, davacının ilkokul mezunu olduğunu, kötü giden evlililiği nedeniyle müzayaka altında sözleşmeyi imzaladığını, sözleşme sayfalarının çoğunluğunda borçluların imzasının bulunmadığını, taraflar arasında gabinin de olduğunu, davacının taşınmazına davalı lehine konulan ipoteğin ilk kredi borcunun ödenmesi nedeniyle 25/09/2007 tarihinde kaldırıldığını, 2 yıl sonra davacının haberi olmadan ikinci kez kredi kullandırıldığını belirterek davacının borçlu olmadığının tespitine ve % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı ile davalı arasında 25/01/2018 tarihli ve 200.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı dosya içeriğiyle sabittir. Davacı yan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağı bulunduğunu, alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia etmiş, davalı yan ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle yukarıda özetlendiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, kredinin ödenmediği iddiasıyla davacının kredi hesabını kat ettiği, alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının icra takibinde borca itiraz ettiği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan talep edebileceği herhangi bir alacak bulunup bulunmadığı, alacak var ise miktarı, temerrüt faiz oranı, temerrüt tarihi hususlarından kaynaklanmaktadır....
Davacı ile davalı arasında 25/01/2018 tarihli ve 200.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı dosya içeriğiyle sabittir. Davacı yan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağı bulunduğunu, alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia etmiş, davalı yan ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle yukarıda özetlendiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, kredinin ödenmediği iddiasıyla davacının kredi hesabını kat ettiği, alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının icra takibinde borca itiraz ettiği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan talep edebileceği herhangi bir alacak bulunup bulunmadığı, alacak var ise miktarı, temerrüt faiz oranı, temerrüt tarihi hususlarından kaynaklanmaktadır....
ın kullandığı kredi ile ilgili kredi hayat sigortası fonuna para kesildiğini sonradan öğrendiklerini, işlem hatası yaptıklarını düşünerek konuyu genel kurula taşıdıklarını ve genel kurulca kredinin yarısının kefillerden tahsil edilmesine karar verildiğini, davalınında içinde bulunduğu kefiller tarafından ödeme yapılmaması nedeniyle bankaca sigorta fonunda biriken paradan kesinti yapıldığını, bu kesinti yapılan paranın tahsili amacıyla kefiller hakkında icra takibi başlattıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davalı kooperatifin, dava dışı ... ile banka arasında yapılan kredi sözleşmesinde, kredi hayat sigorta fonu hesabına kesinti yapmakla ...'...
Davalının kefil olduğu genel kredi sözleşmelerinde süre bulunmadığı için sözleşmelerin süresiz olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu durumda kredi sözleşmesiyle verilen kredilerin ödenerek borcun kapatılması sözleşmeyi sona erdirmez ve bu sözleşme ile borçluya yeniden kredi kullandırılması halinde kefilin sorumluluğu da 10 yıllık azami sürede devam eder. Ancak, bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere davalının kefil olduğu sözleşmelerden kaynaklanan borç miktarının muhtelif tarihlerde ödenerek hesap kat tarihi itibarıyla borç bakiyesinin sıfırlandığı, bu tarihten sonra davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında 27/03/2018 tarihinde yeniden kredi sözleşmesi akdedildiği ve bu kredi sözleşmesinde davalının kefil olmadığı görülmektedir....
Davalı vekili; davacının, hesap kat ihtarnamesinin ve ödeme emrinin tebliği ile davacı adresinde uygulanan 11.05.2010 tarihli haciz işleminde genel kredi sözleşmesindeki imzaya itiraz etmediği halde, kendisi hakkında açılan tasarrufun iptali davasından sonra menfi tespit isteminde bulunmasının kötüniyetli olduğunu, anılan kredi sözleşmesindeki imza ile dava dışı ... İletişim Hiz. Tic. Şti.'ye ait 02.08.2004 tarihli karar defterindeki imzanın aynı olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; ... 8....