"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıların genel kredi sözleşmesine kefaleti nedeniyle girişilen takibe yönelik menfi tespit istemine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 günlü ve 2014/1 sayılı kararı uyarınca Banka ve finans kuruluşlarından kullandırılan genel veya ticari kredi sözleşmelerinden kaynaklanan itirazın iptali ve menfi tespit davaları sonunda verilen hüküm ve kararların,temyizen incelenme görevi 19.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 günlü ve 2013/1 sayılı kararı uyarınca Banka ve finans kuruluşlarından kullandırılan genel veya ticari kredi sözleşmelerinden kaynaklanan itirazın iptali ve menfi tespit davaları sonunda verilen hüküm ve kararların,temyizen incelenme görevi 19.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Limitli Genel Kredi sözleşmesinden sonra açıldığının tespit edildiği, davacının kefil olduğu 30.07.2012 tarihli 500.000 TL limitli sözleşmeye dayalı açılmış bir kredi kalmadığı, dolayısıyla davacının yeni sözleşmeden dolayı sorumlu olduğu bir kredi tutarı bulunmadığı, 5-Dava konusu senette ve 30.07.2012 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinde davacının soyadı ... görülmesine karşılık, takip talebinde davacı soyadının ... olarak görüldüğü, davacının evlenmesi nedeniyle ... soyadını aldığını beyan etmesine karşılık dosyaya medeni hal değişikliğine ilişkin tarihleri kanıtlayan herhangi bir belgenin sunulmadığı, bu hususun takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, 6-Dava dışı kişiler tarafından kat ihtarı ve takibe konu krediler için Banka mevduat hesaplarına takipten sonra toplam 1.201.424,33 TL ödeme yapıldığı ve dava dışı dışı kredinin bu şekilde bankaya olan borçlarının tahsil ve tasfiye edilmiş olduğu, 7-Davalı Banka tarafından davacının da borçlu olarak yer aldığı ....İcra Müdürlüğü ....
Tic ltd Şti'nin kullanıma açıldığı, sözleşmede iş bu genel kredi sözleşmesinin bundan önce doğmuş tüm kredi borçlarını kapsadığı ve kefaletin de önceki borçları kapsadığı belirtilmek suretiyle imza altına alındığı anlaşılmaktadır. Öte yandan davacı tarafça 08.04.2019 tarihli dilekçe ile, davacı banka ile dava dışı borçlu şirket ve davalı borçlu kefil arasındaki ticari ilişkinin 2006 yılına dayandığı ve kredi borçlusu şirkete çeşitli tarihlerde kredi kullandırıldığı ileri sürülmüştür. Bu nedenlerle, borcun 31.01.2017 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan bir kredi mi, yoksa öncesine dayalı, devam eden bir kredi sözleşmesinden (ilişkisinden) mi kaynaklandığıın usulüne uygun şekilde araştırılıp duraksama oluşmayacak şekilde tespit edilmesi gerekir....
Davalılarca icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği tespit edilmiş; taraflar arasındaki sözleşmenin 13.4.e bendi ile sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili kılındıkları anlaşılmakla, takibi yetkili icra dairesinde başlatıldığı tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının icra takibine dayanak genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan krediler nedeniyle davalılardan nakdi ve gayrınakdi alacağının varlığı ve miktarı, temerrüt, işlemiş faiz ve inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı, davalıların itirazının haklı olup olmadığı noktalarında toplandığının tespit edilmiştir. Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, genel kredi sözleşmesi, hesap özetleri, kat ihtarı ve tebliğ şerhleri kasaya ibraz edilmiş, ... 30....
Şubesi lehine 25.07.2016 Tarihli-5.000.000,00-TL Kredi Limitli Genel Kredi Sözleşmesi tahtında davalı ... ile dava dışı .... Tic. Ltd. Şti.'...
GEREKÇE: Dava, genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacının asıl alacak talebi mahkemece tamamen kabul edildiğinden, istinaf konusu ,alacağa uygulanacak temerrüt faizi oranına ilişkindir. Bilirkişi raporunda kredi borcuna uygulanan akdi faiz oranının KMH yönünden %24,24, taksitli ticari kredi yönünden ise %11,28 olduğu tespit edilmiştir. Taraflarca imzalanan genel kredi sözleşmesinin temerrüt faizine ilişkin 10.5 maddesinde, temerrüt halinde temerrüt tarihinde bankaca borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının 2 katı oranında temerrüt faizi ödeneceği hüküm altına alınmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davacı ile T9 A.Ş. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde diğer davalıların müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu, davalılar T7 ve T6 asıl borçlu şirketin ortağı oldukları, TBK'nun 584/3. maddesinde yer alan istisnanın gerçekleştiği, hesap kat ihtarnamesi asıl borçluya tebliğ edilmekle TBK'nun 586/1. maddesindeki koşulun yerine geldiği, genel kredi sözleşmesine dayalı olarak davacı banka tarafından davalı asıl borçlu şirkete kullandırılan taksitli ticari krediler kapsamında ödenmeyen alacağının bulunduğu, müteselsil kefil davalıların ödenmeyen kredi borcundan kefalet limiti oranında ve kendi temerrütlerinin hukuki sonuçları ile sorumlu oldukları, bilirkişi tarafından takip tarihi itibariyle hesaplama yapılmak sureti ile tespit edilen ödenmemiş olan taksitli ticari krediye ilişkin asıl alacak ve gecikme cezası esas alınarak ve gecikme cezasına ilişkin takip talebindeki davacı talebi ile bağlı kalınması gerektiği, genel kredi sözleşmesinin...
Mahkemece toplanan delillere göre; davanın, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olduğu, davanın dayanağını oluşturan genel kredi sözleşmesinin ticari nitelikte olduğu, dolayısıyla davaya bakma görevinin asliye ticaret mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine, yasal sürede talep halinde dosyanın görevli Ankara asliye ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 25/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dairemizin 15/02/2018 tarihli 2018/656-1384 Esas ve Karar sayılı bozma ilamının; genel kredi sözleşmesinde takibe konu senede atıf olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği yönünde olduğu, dar yetkili icra mahkemesince banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle sonuca gidilemeyeceği, kaldı ki karara esas alınan bilirkişi raporunda da genel kredi sözleşmesinde senede atıf bulunmadığının tespit edildiği ancak bilirkişinin görüş olarak bahsi geçen senedin kredi sözleşmesinin munzam teminatını oluşturduğu kanaatine ulaştığını raporunda bildirdiği anlaşılmaktadır. HGK'nun 14.3.2001 tarih, 2001/12-233 sayılı ve 20.6.2001 tarih, 2001/112-496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. Bunun için de, belgede İİK'nun 169/a maddesi uyarınca takip dayanağı senede atıf yapılması zorunludur. Somut olayda, Genel Kredi Sözleşmesinde takibe dayanak senede atıf bulunmamaktadır....