Mahkemenin 28.05.2013 tarih ve 2013/521 Esas-2013/544 Karar sayılı ilk kararı ile; yasal (5) günlük süreden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine hükmedilmiş, kararın temyizi üzerine, Dairemizin 21.10.2013 tarih ve 2013/23593 Esas- 2013/32691 Karar sayılı ilamı ile; itiraz dilekçesi içeriğinden borçlunun başvurusunun gecikmiş itiraz niteliğinde olduğu, ancak mahkemece bu konuda bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı, borçlunun ibraz ettiği deliller de değerlendirilmek suretiyle İİK.nun 65. maddesine dayalı gecikmiş itiraz başvurusunun incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği nedeniyle karar bozulmuştur.HMK'nun 26. maddesine göre; "Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir."...
Davalı tarafça icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş, söz konusu itiraz İİK 50.madde atfıyla, HMK 17.madde ve taraflar arasında imzalanan abonelik sözleşmesi 15.madde uyarınca yetkili icra müdürlüğünde icra takibinin başlatıldığı anlaşıldığından yerinde görülmemiştir. İddia, savunma, toplanan deliller kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyet raporunda özetle; icra takibine konu borcun ... nolu abone davalı tarafından ödenmeyen 2.257,30-TL tutarlı 4 adet gecikmiş enerji bedeli faturasının olduğu, dava konusu elektrik fatura borçlarının oluştuğu dönemlerde, davalı .......
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 65. maddesi gereğince borca gecikmiş itiraza ilişkindir. Ödemiş İcra Müdürlüğünün 2021/6247 E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından borçlu davacı şirket aleyhine 202.462,64 TL asıl alacak üzerinden başlatılan ilamsız icra takibi olduğu, 7 örnek ödeme emrinin borçlu şirkete e-tebligat ile 09/11/2021 tarihinde tebliğ olunduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir....
İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz, süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Mazereti kabul ederse icra takibi durur. Bu durumda alacaklı ancak itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna gidebilir. Dava dilekçesinde; davacı - borçlunun tebliğ tarihinde, öncesinde ve halen yurt dışında olduğunu belirttiği, davacı - borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin de şekli olarak usulüne uygun olduğu görülmektedir....
O halde, mahkemece, davacı-borçlu vekilinden, hangi tebligata yönelik gecikmiş itiraz talebinde bulunduğu açıklattırılarak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/11/2021 NUMARASI : 2021/988 ESAS - 2021/1933 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Büyükçekmece 2....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/221 esas sayılı tahliye davasının tetkiki ve beklenmesi gerektiğini, süresi içerisinde borca itiraz ettiklerini gecikmiş itirazlarının haklı olduğunu, tebligatın başka bir adrese gönderilmesinin usulsüz olduğunu, delillerin toplanmadığını, pandemi sebebiyle kapalı bir restorana, faal olmayan bir yere giden tebligatın geçersiz olduğunu, İstanbuldaki kapalı bir şubeye tebligat yapıldığını, belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava dilekçesi içeriği incelendiğinde, davacı dilekçesinde iddiasını gecikmiş itiraz olarak nitelendirmiş ise de; içeriğinde, tebligatın şirketin merkez adresi yerine başka bir adrese yapıldığını belirterek tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürmüş, takibe muttali olduğu tarihi bildirmiş, ayrıca herhangi bir gecikmiş itiraz nedeni göstermemiş olduğundan başvuru bu hali ile usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraz isteminden ibarettir....
İİK'nın 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Mazereti kabul ederse icra takibi durur. Bu durumda artık alacaklı itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna gidebilir. Somut olayda, davacının ödeme emri tebliğ tarihinde yurt dışında olduğunu, bu nedenle tebligatların geçersiz olduğunu beyan ettiği, ancak yapılan tebligatların usulüne uygun olduğu anlaşılmaktadır. Borçlunun, mazereti yurt dışından döndüğü 21/07/2020 tarihinde son bulmuş olup, 07/09/2020 tarihinde yapılan itiraz İİK'nın 65. maddesinde öngörülen yasal üç günlük sürede yapılmamıştır....
İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. Anılan hükmün uygulanabilmesi için borçluya tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. Borçlunun dilekçesinde; usulsüz tebligattan söz etmesi sonuca etkili değildir. Zira, 6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesi gereğince, hukuki sebebin ve uygulanacak yasa maddesinin tesbiti hakimin görevine giren bir konudur (HGK. 5.6.1991- 1991/12- 258 E-344 K.). Borçluya yapılan ödeme emrinin usulüne uygun olduğu, davacı borçlunun talebinin İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz niteliğinde olduğu hususunda ihtilaf yoktur....
Başvuru; gecikmiş itiraz ile birlikte ödeme emrinin iptali talebiyle şikayet ve borca itiraz niteliğindedir. Borçlunun tebligata ilişkin iddiası gecikmiş itiraz niteliğinde olmakla, gecikmiş itirazın incelenebilmesi için öncelikle usulüne uygun yapılmış bir tebligat bulunması gerekmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi birinci fıkrasında; "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı o yerin muhtarı veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici ve kapıcıya da bildirir....