Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, borçlu gecikmiş itiraz istemiyle icra mahkemesine başvurmuş ise de gecikmiş itirazdan söz edilebilmesi için usulüne uygun tebligat gerektiğinden hukuki tavsif hakime ait olup başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir. (Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12- 258 esas 1991/344 karar sayılı kararı). Zira davacı borçlunun iddiası tebliğ tarihi itibarı ile adresten geçici olarak ayrılmadığına yöneliktir....

Davacı borçluya ödeme emri 28/05/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı borçlu ise 08/06/2020 tarihinde iş bu davayı açmış olup, borca itiraz davası şekli olarak süresinde değildir. Ancak davacı aynı dilekçede gecikmiş itirazda da bulunduğundan mahkemece öncelikle gecikmiş itirazın değerlendirilmesi, gecikmiş itirazın kabulüne kanaat getirilmesi halinde, davacının borca itirazının değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, gecikmiş itiraz başvurusu ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden davacının borca itirazının değerlendirilmesi isabetsizdir....

İTİRAZ Borçlu icra mahkemesine başvuru dilekçesinde; İran vatandaşı olduğunu ve yurtdışında yaşadığını, 08.12.2020 tarihinde taşınmaz satış işlemleri için Türkiye'ye geldiği sırada hakkında yapılan takipten haberdar olduğunu, borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin mernis adresine Türkiye'de bulunmadığı bir tarihte yapılması ve haber kağıdı yapıştırılmaması nedeniyle usulsüz olduğunu, takibin hiç bir dayanağı bulunmadığını, borca ve fer'ilere itirazı bulunduğunu ileri sürerek takibin durdurulmasını talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; borçlunun yurt dışında olmasının İİK'nın 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz nedenlerinden olmadığını, borçlunun mernis adresine yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunu, yurt dışında bulunduğu sırada tebligat yapılması halinde dahi kendisine vekil tayin ederek hukuki süreçleri takip etmesinin mümkün olduğunu ileri sürerek gecikmiş itiraz talebinin reddini istemiştir. III....

    Mahkemece, davalının davacı hakkında başlattığı icra takibine yaptığı gecikmiş itirazın icra hukuk mahkemesinde kabul edilmesi nedeniyle itiraz üzerine duran bir takibin kalmadığı bu nedenle bu davada hukuki menfaatin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosyanın incelenmesinden davalının faturaya bağlı olarak ilamsız takip yaptığı, davacının gecikmiş itirazda bulunduğu, icra mahkemesinin itirazın reddine karar verdiği, kararın 12.Hukuk Dairesince 1.7.2011 tarihli kararla bozularak davacının ödeme emrini tebliğ tarihinin talebi gibi 19.5.2010 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği, icra mahkemesinin de bozmaya uyduğu kararın 2.12.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Mahkemece icra dosyasının süresinde kabul edilen itiraz üzerine durmuş olduğundan önce itiraz ve sonraki safhalardaki sürecin tüketilmesi gerektiği,bu davada hukuki menfaati kalmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir....

      içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır....

        Mahkemenin 28.05.2013 tarih ve 2013/521 Esas-2013/544 Karar sayılı ilk kararı ile; yasal (5) günlük süreden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine hükmedilmiş, kararın temyizi üzerine, Dairemizin 21.10.2013 tarih ve 2013/23593 Esas- 2013/32691 Karar sayılı ilamı ile; itiraz dilekçesi içeriğinden borçlunun başvurusunun gecikmiş itiraz niteliğinde olduğu, ancak mahkemece bu konuda bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı, borçlunun ibraz ettiği deliller de değerlendirilmek suretiyle İİK.nun 65. maddesine dayalı gecikmiş itiraz başvurusunun incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği nedeniyle karar bozulmuştur.HMK'nun 26. maddesine göre; "Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir."...

          Davalı tarafça icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş, söz konusu itiraz İİK 50.madde atfıyla, HMK 17.madde ve taraflar arasında imzalanan abonelik sözleşmesi 15.madde uyarınca yetkili icra müdürlüğünde icra takibinin başlatıldığı anlaşıldığından yerinde görülmemiştir. İddia, savunma, toplanan deliller kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyet raporunda özetle; icra takibine konu borcun ... nolu abone davalı tarafından ödenmeyen 2.257,30-TL tutarlı 4 adet gecikmiş enerji bedeli faturasının olduğu, dava konusu elektrik fatura borçlarının oluştuğu dönemlerde, davalı .......

            O halde, mahkemece, davacı-borçlu vekilinden, hangi tebligata yönelik gecikmiş itiraz talebinde bulunduğu açıklattırılarak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 65. maddesi gereğince borca gecikmiş itiraza ilişkindir. Ödemiş İcra Müdürlüğünün 2021/6247 E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından borçlu davacı şirket aleyhine 202.462,64 TL asıl alacak üzerinden başlatılan ilamsız icra takibi olduğu, 7 örnek ödeme emrinin borçlu şirkete e-tebligat ile 09/11/2021 tarihinde tebliğ olunduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir....

              İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz, süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Mazereti kabul ederse icra takibi durur. Bu durumda alacaklı ancak itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna gidebilir. Dava dilekçesinde; davacı - borçlunun tebliğ tarihinde, öncesinde ve halen yurt dışında olduğunu belirttiği, davacı - borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin de şekli olarak usulüne uygun olduğu görülmektedir....

              UYAP Entegrasyonu