Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; gecikmiş itiraz yoluna başvuran davacının söz konusu dosyada taraf sıfatı bulunmadığını öncelikle davanın husumetten reddine ayrıca borçlunun geçikmiş itiraz sebebinin gösterilmediğini bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; ''.. ; davalı alacaklı tarafından borçlu Milli Eğitim Bakanlığı hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 18/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Şikayete konu icra takip dosyasında borçlunun Milli Eğitim Bakanlığı gösterildiği, ödeme emrinin Milli Eğitim Bakanlığına tebliğ edildiği, gecikmiş itiraz ve borca itiraz davasının ise Çorum Valiliği (Çorum İl Milli Eğitim Müdürlüğü) tarafından açıldığı anlaşılmakla davacının taraf ehliyeti bulunmadığından davasının aktif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerektiği.' ' şeklindeki gerekçe ile "Davanın usulden reddine" karar verilmiştir....

Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile 08/10/2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine karar verilmiş, davalı taraf şikayetin gecikmiş itiraza yönelik olduğunu, davacının usulsüz tebliğ şikayetinin olmadığını beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir. İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965- 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak, borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra İflas Kanunu madde 65 'e atfen; gecikmiş itiraz sebeplerinin sınırlı olduğunu, gecikmiş itirazın içeriğinin, normal itirazdan da farklı olduğunu, gecikmiş itirazda hem itiraz edildiğinin hem de borçlunun mazeretinin ve bunun delillerinin bildirilmesinin zorunlu olduğunu, aksi takdirde gecikmiş itirazın geçersiz sayılacağını, davacının Türkiyede T1 olarak ismini değiştirdiği; ancak Amerika da kararın tanınmasının yapılmadığından bahisle Amerikada Veli Çömlekçioğulları olarak gözükmesinin de ne müvekkilinin ne de Edremit İcra Dairesinin bilebileceği ya da bilmesi gereken bir husus olmadığını, şayet böyle bir durum var ise bu husus da tamamen davacının kendi sorumluluğunda olup, soyadını tanıtmamasının da kendi kusuruna dayandığını, gecikmiş itirazın üç günlük yasal sürede yapılabilmesi için davacının kendi kusuru olmadan ve iradesi dışındaki sebeplerle geçerli ve delillendirilmesi zorunlu mazeretinin bulunması gerektiğini, davacının gecikmiş...

CEVAP Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; şikayetçi borçlunun Covid-19 hastalığına yakalandığı tarihin 15.06.2021 tarihi olduğunu, karantina süresinin, 29.06.2021 tarihinde, tebliğ tarihinden (28.06.2021) 1 gün sonra sona erdiğini, sunulan sağlık raporunda çalışabileceğinin yazılı olduğunu, itiraz için 6 günlük süresinin daha mevcut olduğunu, gecikmiş itirazın süresinden sonra yapıldığını savunarak itirazın reddini talep etmiştir. III....

    İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olur. Borçlunun, dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili değildir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır....

      Davacının gecikmiş itiraz talebinin incelenmesinde ise, İİK’nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde, gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....

      İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olur. Borçlunun, dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili değildir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtiraz Uyuşmazlık, davalı aleyhine faturaya dayalı haciz istekli olarak yapılan ilamsız kira takibine gecikmiş itiraz ile takibin durdurulması istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 27.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda uyuşmazlığın İİK'nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekir. Borçlu vekilinin mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, 6100 sayılı HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir (Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12-258 Esas 1991/344 Karar sayılı kararı). O halde, mahkemece, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken tebligatı usulüne uygun olduğu kabul ederek gecikmiş itirazın şartlarının oluşmadığından bahisle ret kararı verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu ...'...

          İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkemesince; davacıya ödeme emrinin 11.10.2020 tarihinde tebliğ edildiği, mahkemeye ise 09.11.2020 tarihinde yasal yedi günlük süreden sonra dava açıldığı, itiraz müessesesi için İİK'nun 65 maddesinde gecikmiş itiraz kurumu düzenlenmiş ise de, şikayet için böyle bir kurumun mevcut olmadığı gerekçesi ile şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emrinin iptali talepli davanın incelenebilmesi için, öncelikle usulüne uygun ve geçerli bir ödeme emrinin bulunması gerektiğini, Kocaeli 3....

          UYAP Entegrasyonu