Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının gecikmiş itirazı süresinde olmadığından davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf başvuru dilekçesinde, tebligat kendisine tebliğ edilmediğinden gecikmiş itirazda bulunduğunu, Tebligat Kanunu'na aykırılık nedeniyle itirazında haklı olduğunu, kararın esas ve usul yönünden yerinde olmadığını, noksan incelemeye dayalı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 65. maddesi uyarınca gecikmiş itiraz ve İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraz istemine ilişkindir. İİK'nın 65. maddesinin uygulanabilmesi için, borçluya, usulüne uygun olarak tebligatın yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla, gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....

İlk derece mahkemesi kararında açıklandığı ve İİK'nın 65/2. maddesinde belirtildiği üzere mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş olan borçlu, maninin ortadan kalktığı tarihten itibaren 3 gün içerisinde icra mahkemesine gecikmiş itirazda bulunmalıdır, bu nedenle icra müdürlüğüne yapılan gecikmiş itiraz başvurusu hukuki sonuç doğurmaz. Karantina süresi 28/03/2021 tarihinde sona eren davacının, bu tarihten itibaren üç gün içinde gecikmiş itiraza yönelik icra mahkemesinde dava açması gerekir iken, 20/05/2021 tarihinde bu davayı açtığı, bu nedenle davacının mercide açtığı davanın yasal süresi içerisinde olmadığı, bu durumda ilk derece mahkemesince davacının gecikmiş itirazının süre yönünden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

İcra Müdürlüğünün 2020/5010 Esas sayılı dosyası ile müvekkil şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, bu süreçte müvekkilin vekilliğini başka kişiler yaptığını ve vekalet ilişkisinden doğan hukuki sorumluluğa aykırı olarak dosyaya itiraz sunulmadığını, sunulan itirazın hukuka uygun olmadığını ve yok hükmünde olduğunu, İİK 65. maddesi uyarınca borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitince kadar itiraz edebileceğini ayrıca müvekkile haber verilmeyen dosya icra takibine konu imzanın müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığını, icra dosyasına itiraz edilmedi hususunun öğrenilme tarihi olan 23/11/2022 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek takibin geçici olarak durdurulmasına, gecikmiş itirazın, imzaya itirazın ve borca itirazın kabulü yönünde karar verilmesini talep etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu vekili icra mahkemesine yaptığı başvuruda; takipten ....08.2015 tarihinde haberdar olunduğunu ileri sürerek gecikmiş itiraz ve usulsüz tebligat şikayeti ile borca itirazda bulunduğu, mahkemece, tebligatın usulüne uygun olduğu, gecikmiş itirazın da yerinde olmadığı gerekçesiyle istemlerin reddine karar verilmiştir. İİK’nun 65. maddesinde; "Borçlu, kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 65. maddesi uyarınca gecikmiş itiraza ilişkindir. İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2018/7713 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 80.000,00 TL asıl alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin davacı borçluya TK'nın 35. maddesi uyarınca 06/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 20/12/2018 tarihinde takibe itiraz ettiği anlaşılmıştır. İİK'nın 65. maddesinde, "borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. İİK'nın 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir....

    Mahkemece; Davacının gecikmiş itirazının İİK 65. maddesi gereği süre nedeniyle reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....

    İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz, süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Mazereti kabul ederse icra takibi durur. Bu durumda alacaklı ancak itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna gidebilir....

    İİK'nın 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Anılan hükmün uygulanabilmesi için borçluya, usulüne uygun olarak tebligatın yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla, gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. İlk derece mahkemesince, davacı borçlu tarafından Bodrum 1....

    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olur. Borçlunun, dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili değildir. Somut olayda, borçlu ...'ye yapılan ödeme emrine ilişkin tebligatın, doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince yapıldığı gibi Tebligat Kanunu'nun 23/8. maddesi uyarınca, tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda buna ilişkin kaydın tebliğ evrakı üzerine yazılması zorunlu olduğundan ve şikayete konu 04.05.206 tebliğ tarihli ödeme emri tebliğ evrakında bu kaydın da bulunmadığı anlaşıldığından tebliğ işlemi usulsüz olup, başvuru bu hali ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borçlunun icra mahkemesine yapmış olduğu gecikmiş itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 65., Tebligat Kanunu md. 21/2., MÖHUK md. 48/2, 3....

        UYAP Entegrasyonu