WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965- 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maninin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye ... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. YARGITAY 12. Hukuk Dairesi 2016/10433 Esas 2017/1738 Karar sayılı ilamında, "Somut olayda, borçlunun başvuru dilekçesine “mazeretini gösterir delil” eklemediği gibi, İİK'nun 65. maddesi karşısında, borçlu tarafın, gecikmiş itiraz nedenlerine ilişkin mazeretini gösteren delilleri icra dosyasına sunmuş olmasının da, icra mahkemesinin itiraza yönelik değerlendirmesinde göz önüne alınamayacağının kabulü gerekir. O halde mahkemece, İİK'nın 65. maddesindeki koşulları taşımayan gecikmiş itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir." İİK 65....

İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması ancak muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olur. Borçluların, dilekçelerinde gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olmaları, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir. Somut olayda; borçlu ...'a yapılan ödeme emrine ilişkin 09.6.2015 tarihli tebligatın, mahkemenin de kabulünde olduğu gibi Tebligat Kanunu'nun 16. maddesi gereğince usulsüz olduğu anlaşıldığından, bu durumda, İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itirazın koşulları bulunmamaktadır....

    Borçlu Tolga Cansever yönünden İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965- 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. İİK’nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. İcra hakimi, gecikmiş itiraz nedenlerini inceledikten sonra gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre, takibin tatilini tensip edebilir....

    İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu maninin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delilerle birlikte itiraz ve sebeplerinin ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taalluk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, gecikmiş itiraz başvurusunda bulunabilmek için her şeyden önce usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir tebligat evrakının bulunması gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklının; borçlu hakkında genel haciz yoluyla başlattığı ilamsız icra takibinde, borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ve ayrıca borca itiraz ettiği, mahkemece, gecikmiş itirazın şartları oluşmadığı ve tebligatın usulüne uygun tebliğ edildiğinden bahisle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 65. maddesinde koşulları belirlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması halinde, muhatabın bir engel nedeni ile süresi içinde takibe itiraz edememesi durumunda başvurulacak bir yoldur....

        Öte yandan, bir an için, başvurunun gecikmiş itiraz olarak kabul edilmesi halinde ise, İİK'nun 65. maddesinin uygulanması gerekip, bu maddenin 2. fıkrası uyarınca borçlunun engelin ortadan kalkmasından itibaren üç gün içerisinde icra mahkemesine başvurması zorunlu olup, icra müdürlüğüne yapılan gecikmiş itiraz sonuç doğurmaz. Borçlu tarafından 12.09.2014 tarihinde icra müdürlüğüne verilen dilekçe ile itiraz edildiğine göre, bu tarihte engelin kalktığının kabulü gerekir. Buna göre 22.09.2014 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuru da, İİK'nun 65/2. maddesinde öngörülen yasal üç günlük süreden sonradır. O halde, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Mazereti kabul ederse icra takibi durur. Bu durumda artık alacaklı itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna gidebilir. Somut olayda, borçlunun, başvuru dilekçesinde, ödeme emri tebliğ tarihinde yurt dışında olduğunu ve 18/02/2016 tarihinde döndüğünü beyan ettiği görülmektedir. Bu durumda, borçlunun, mazereti yurt dışından döndüğü 18/02/2016 tarihinde son bulmuş olup, 22/02/2016 tarihinde yapılan itiraz (21/02/2016 gününün Pazar gününe denk gelmesi nedeniyle) İİK.nun 65.maddesinde öngörülen yasal üç günlük sürededir....

            İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının gecikmiş itirazı süresinde olmadığından davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf başvuru dilekçesinde, tebligat kendisine tebliğ edilmediğinden gecikmiş itirazda bulunduğunu, Tebligat Kanunu'na aykırılık nedeniyle itirazında haklı olduğunu, kararın esas ve usul yönünden yerinde olmadığını, noksan incelemeye dayalı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 65. maddesi uyarınca gecikmiş itiraz ve İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraz istemine ilişkindir. İİK'nın 65. maddesinin uygulanabilmesi için, borçluya, usulüne uygun olarak tebligatın yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla, gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....

            İlk derece mahkemesi kararında açıklandığı ve İİK'nın 65/2. maddesinde belirtildiği üzere mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş olan borçlu, maninin ortadan kalktığı tarihten itibaren 3 gün içerisinde icra mahkemesine gecikmiş itirazda bulunmalıdır, bu nedenle icra müdürlüğüne yapılan gecikmiş itiraz başvurusu hukuki sonuç doğurmaz. Karantina süresi 28/03/2021 tarihinde sona eren davacının, bu tarihten itibaren üç gün içinde gecikmiş itiraza yönelik icra mahkemesinde dava açması gerekir iken, 20/05/2021 tarihinde bu davayı açtığı, bu nedenle davacının mercide açtığı davanın yasal süresi içerisinde olmadığı, bu durumda ilk derece mahkemesince davacının gecikmiş itirazının süre yönünden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

            İcra Müdürlüğünün 2020/5010 Esas sayılı dosyası ile müvekkil şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, bu süreçte müvekkilin vekilliğini başka kişiler yaptığını ve vekalet ilişkisinden doğan hukuki sorumluluğa aykırı olarak dosyaya itiraz sunulmadığını, sunulan itirazın hukuka uygun olmadığını ve yok hükmünde olduğunu, İİK 65. maddesi uyarınca borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitince kadar itiraz edebileceğini ayrıca müvekkile haber verilmeyen dosya icra takibine konu imzanın müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığını, icra dosyasına itiraz edilmedi hususunun öğrenilme tarihi olan 23/11/2022 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek takibin geçici olarak durdurulmasına, gecikmiş itirazın, imzaya itirazın ve borca itirazın kabulü yönünde karar verilmesini talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu