Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi tarafından; davalı alacaklı tarafından 20/08/2021 tarihinde davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine dayalı icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu adına çıkartılan ilk tebligatta borçlunun kayıtlı adresinde kalmadığı şerh edilmek kaydıyla tebligatın iade edildiği, daha sonra çıkartılan tebligatın ise T.K. 21/2 maddesine göre bağlı bulunduğu mahalle muhtarlığına 03/09/2021 tarihi itibariyle bırakıldığı, her ne kadar davacı tarafça İİK'nın 65.maddesi gereğince gecikmiş itirazda bulunulmuş ise de, gecikmiş itiraz olarak ileri sürüldüğü başka şehirde çalıştığına ilişkin ileri sürdüğü dayanağın gecikmiş itiraz sebep olarak değerlendirilemeyeceğinden, buna ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, şikayetçi tarafça her ne kadar gecikmiş itirazda bulunulmuş ise de, gecikmiş itiraz talebi yerinde görülmediğinden reddedilmekle birlikte ayrıca takip dayanağı senedin teminat senedi olduğuna ilişkin itirazı yönünden yapılan icra dosyasında bulunan senet üzerinde yapılan...

Buna göre, gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın yapılmış olmasıdır.Somut olayda, borçlu şirkete yapılan tebligat evrakı incelendiğinde şirket yetkilisi olan ...’nın tebliğ saatinde orada olup olmadığı hususunun araştırılmaması ve bu durumun tebligat mazbatasına tevsik edilmemesi nedeniyle tebliğ işleminin bu hali ile 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddelerine aykırı yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın İİK'nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekir. (HGK.nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258E. 1991/344K.) Borçlunun şikayet dilekçesinde, gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK’nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı yasanın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir....

    İİK'nun 65. maddesi uyarınca; gecikmiş itirazdan söz edilebilmesi için, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekmekte olup, gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Açıklanan yasa hükmünden de anlaşılacağı üzere, gecikmiş itirazın ön koşulu, usulüne uygun bir tebligatın yapılmış olmasıdır. Somut olayda, borçlulara yapılan 11.08.2015 tarihli tebligatların usulüne uygun olduğu, dolayısıyla mahkemece, borçluların istemlerinin gecikmiş itiraz prosedürü çerçevesinde değerlendirilmesi yerinde ise de, borçluların mazeretlerini, İİK'nun 65. maddesinde belirtilen şekilde yazılı ve somut delillerle kanıtlayamadıkları anlaşılmaktadır....

      nun 21/2 maddesine göre yapılan işlemlerde ihbarnamenin kapıya yapıştırılması ve tebliğ evrakının muhtara tesliminin yeterli olduğu, somut olayda da bu şartların yerine geldiği anlaşıldığından İİK'nun 65. Maddesi gereği gecikmiş itirazın ön koşulu olan usulüne uygun geçerli bir tebligatın mevcut olduğu, ancak gecikmiş itiraz yönünden yapılan incelemede, İİK'nun 65....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın gecikmiş itiraz koşullarının oluşmadığını, davacı borçlu il dışında olduğu için tebligatın kendisine ulaşmadığını beyan etmiş ise buna ilişkin belgenin sunulmadığını, borçlunun mazeretlerini İİK. 'nun 65. Maddede belirtilen yazılı ve somut deliller ile kanıtlayamadığını, davacı borçluya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, süresinde itirazda bulunmadığından, gecikmiş itiraz koşullarının oluşmadığını, sonradan gecikmiş itiraz yoluna başvurulmasının kötü niyetli olduğunu, davanın reddine karar verilmesin talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; Davacının başvurusunda İİK.65.maddesinde düzenlenen gecikmiş itirazın koşulları bulunmadığından ve yapılmış tebligatta usulüne uygun olduğundan gecikmiş itirazın reddine, Davacının ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine ilişkin şikayete konu ettiği hususların ve yetki itirazının süresiz şikayet mahiyetinde olmadığından ayrı ayrı reddine, karar verilmiştir....

      İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Davalı alacaklı tarafından ilamsız icra yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 7 nolu ödeme emrinin 22.01.2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun ise İİK.nun 168/5. maddesinde öngörülen yasal süreden sonra 01.02.2019 tarihinde İİK.nun 65. maddesi uyarınca gecikmiş itiraz talebi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. İİK.nun 65/1. maddesi uyarınca gecikmiş itiraza başvurulabilmesi için borçlunun geçerli bir engelinin bulunması zorunludur. Somut olayda; borçlunun gecikmiş itirazına dayanak yaptığı sağlık raporunda istirahatinin uygun görüldüğü, ancak bu itirazın yatak istirahati olmadığı anlaşılmıştır. Bu haliyle anılan rapor, İİK.nun 65/1. maddesine uygun bir engelin bulunduğuna delil oluşturmayacağından gecikmiş itiraz talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. (Yargıtay 12....

      Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda tebliğ tarihinde ve halen yurtdışında olması nedeniyle takibe itiraz edemediğini ileri sürdüğüne göre başvurunun bu hali ile İİK'nun 65. maddesi kapsamında gecikmiş itirazdır. O halde mahkemece başvurunun gecikmiş itiraz niteliğinde kabulü ile bu doğrultuda inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde tebligat usulsüzlüğü olarak vasıflandırma yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.Başkan...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra takibine gecikmiş itiraz Uyuşmazlık İİK.nun 65.maddesine dayalı gecikmiş itiraz istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 30.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: .../.../1965 - 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. Somut olayda; borçlu, ödeme emrinin muhtara teslim edildiği .../06/2015 tarihinde yurtdışında olmasına rağmen, tebliğ mazbatasında işe gittiğinin yazılması ile tebliğin, Tebligat Kanunu'nun .../.... maddesine göre yapıldığı anlaşılmıştır. Bu haliyle ödeme emri tebliği usulsüzdür....

            Davacı adına vekili başvurusunda "..ilamsız takipte ödeme emrinin işyeri tarafından 04/10/2019 tarihinde alındığını, müvekkiline 08/10/2019 tarihinde iletildiğini,.." beyan etmiş davasını gecikmiş itiraz olarak nitelemiş Mahkemece de yukarıda açıklanan özetle " raporun incelenmesinde yatak istirahatinin söz konusu olmadığı, 2004 sayılı İİK'nun 65. maddesinde gecikmiş itirazın şartlarının oluşmadığı " gerekçesi ile gecikmiş itirazın reddine karar verildiği görülmüştür....

            UYAP Entegrasyonu