o aşamada imzaya ve borca itiraz etmediğini ve borcu da ödemediğini, hal böyle olunca protesto ile ihtar esnasında itiraz etmediği tüm hususlara takip aşamasında itiraz etmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu beyan ederek haksız, yersiz ve hukuki mesnetten uzak davanın reddine, haksız yere ve süresi dışında imzaya, borca ve faize itiraz eden borçlunun takibin durdurulması ve iptali davasının reddi ile %20'den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
sürekli hastanede olması ve itiraz hakkının olmaması nedeni ile gecikmiş itirazın kabul edilmesini, takipte borçlunun yerleşim yeri Konya İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, alacaklıya borcu bulunmadığını, takibe dayanak sözleşmede yazılı taşınmazın alacaklıya devredildiğini, dayanak sözleşmedeki imzanın murise ait olmadığını belirterek tebliğ tarihinin 12/10/2020 olarak düzeltilmesini, yetkiye borca ve imzaya itirazının kabulü ile hacizlerin kaldırılmasını aksi halde gecikmiş itirazın kabulünü istemiştir....
Somut olayda borçlu vekilinin 25.06.2015 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile borca itiraz etmesi karşısında en geç bu tarihte tebliğ işlemine muttali olduğunun kabulü gerekeceğinden, 09.07.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı şikayet İİK'nun 16/1.maddede öngörülen yasal yedi günlük süreden sonradır. Öte yandan başvurunun gecikmiş itiraz olarak kabul edilmesi halinde ise İİK'nun 65.maddesinin uygulanması gerekip, bu maddenin 2.fıkrası uyarınca borçlunun maninin ortadan kalkmasından itibaren üç gün içerisinde icra mahkemesine başvurması gerekmektedir. Gecikmiş itirazın icra mahkemesine yapılması gerekip, icra müdürlüğüne yapılan gecikmiş itiraz sonuç doğurmaz....
ve Ereğli İcra Mahkemesine avukatı vesilesi ile imzaya itiraz ve yetkisizlik davası açılmış olmasına rağmen, ödeme emrinin vekile yapılması gerekirken asile yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, vekili ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının esas olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte yapılan tebliğ işleminin de Teb....
3 adet çekin davacı firmaya teslim edildiğini; çeklerden ------ seri numaralı, 06/11/2018 keşide tarihli, ----- tutarlı çekin günü geldiğinde ----------- ibraz edilerek ödendiğini; ancak diğer 2 adet çekin vadesinde ödenmediğini; çek bedellerine ilişkin ----------- sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alınmak suretiyle --------- sayılı kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile icra takibi başlatıldığını; ancak söz konusu takibe davalı tarafından ------ esas sayılı dosyası ile imzaya, borca ve yetkiye itiraz konulu dava açıldığını; yetki itirazının kabul edildiğini; ------ dosyasında gönderildiğini; davalı tarafa ----- tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiğini; yine davalı vekilince ----- sayılı dosyasında borca ve imzaya itiraz ettiğini; -----------takip dosyasında imzaya itiraz iddiası haklı bulunduğundan İİK.nun 170/3.maddesi gereğince itiraz eden borçlu ------- yönünden takibin durdurulmasına, alacaklı senedi takibe koymada ağır kusurlu bulunduğundan İİK.170/4.maddesi gereğince...
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının haksız ve mesnetsiz davasını UYAP sistemi üzerinden 15.01.2019 tarihinde öğrendiklerini, davacının ilgili takip ile alakalı borca, imzaya itiraz etme ve menfi tespit davası açma sürelerini kaçırdığını, davanın konusunun davacı tarafından dava dilekçesinde gecikmiş itiraz olarak belirtilmiş ise de gecikmiş itiraz gibi bir uygulamanın kanunda bulunmadığının açık olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddedilmesi, ihtiyati tedbir kararının reddedilmesi gerektiğini, davacının müvekkiline ait Uşak İli, Merkez İlçe, Ünalan Mah. 160 ada, 3 parselde avlulu iki dükkan olan kerpiç ev ve kargir mutfak cinsinde olan taşınmazı 21.09.2018 tarihinde sattığını, ilgili sözleşmede 1 tanık , 1 düzenleyen , 1 satıcı, 1'de alıcı sıfatına sahip kişilerin ıslak imzasının bulunduğunu, ilgili alım satım sözleşmesi yapılırken davacıdan müvekkilinin sağlık raporu istendiğini, davacının akli melekelerinin yerinde olduğuna dair 21.09.2019 düzenleme tarihli...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, borçlu tarafından icra mahkemesine başvurularak yetkiye itiraz edildiği, yetki itirazının mahkemece kabul edilerek takip dosyasının yetkili Karaman İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği, yetkili icra dairesinden gönderilen ödeme emrinin tebliğinden itibaren süresi içerisinde borçlunun bu kez imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece, yetkisiz icra müdürlüğünce çıkartılan ödeme emrinden sonra borçlunun yetki itirazı dışındaki diğer itirazlarını sunmadığından itiraz hakkını kaybettiği...
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebligat şikayeti, borca ve yetkiye itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Mahkemece başvurunun, imzaya ve borca itiraz olduğu da gözetilerek İİK'nun 169/a ve 170. maddelerine göre inceleme yapılıp oluşacak sonuca göre hüküm tesisi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda imzaya ve borca itiraz da beş günlük süresi içerisinde değildir. Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin, imzaya ve borca itirazın süreden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, istinaf sebeplerlerine bağlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılan inceleme neticesinde; ilk derece mahkemesi kararı hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....