Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili, gecikmiş itirazda bulunmuş ise de usulsüz tebliğ şikayeti kabul edildiğinden bu yöndeki talep ayrıca tetkik edilmemiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın kabulüne, İstanbul 22 icra dairesinin 2021/31762 numaralı dosyasında davacıya ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile ıttıla tarihinin 05/01/2022 olarak düzeltilmesine, Gecikmiş itiraz yönünden ayrıca tetkike yer olmadığına," karar verildiği görülmüştür....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965- 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....

İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir." hükmünün yer aldığı, anılan hükmün uygulanabilmesi için borçluya tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerektiği, bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulunun usulüne uygun bir tebligatın varlığının gerekli olduğu, usulüne uygun tebligat bulunmaması halinde HMK'nun 33. maddesi gereği, hukuki tavsif hakime ait olacağından borçlunun dilekçesinde gecikmiş itiraz isteminde bulunması ile bağlı kalınmaksızın tebligatın usulsüzlüğü ve Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereği, tebliğ tarihinin belirlenmesi yoluna gidilmesi gerektiği (HGK 5.6.1991 tarih ve 1991/12- 258E.-1991/344 K.). yapılan tebligatın usulüne uygun yapıldığının kabulü halinde ise, icra mahkemesinin borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceleyeceği...

ın temyiz itirazlarına gelince; Genel haciz yolu ile yapılan takipte borçluların usulsüz tebligat şikayeti ve icra dairesinin yetkili olmadığını iddia ederek gecikmiş itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasını, ödeme emrinin iptalini talep ettikleri mahkemece borçluların takipten 09.07.2015 tarihli haciz tutanağıyla bu tarihte haberdar oldukları ve öğrenme tarihine göre usulsüz tebligat şikayetinin yedi günlük sürede ileri sürülmemiş olması gerekçesiyle diğer itirazların bu aşamada incelenmesine yer olmadığından bahisle istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olur....

    Somut olayda borçlunun İcra Müdürlüğü'nün 2015/3369 Esas sayılı icra takip dosyasına 25.02.2015 tarihinde verdiği dilekçe ile itiraz ettiği görülmektedir. Buna göre borçlunun en geç bu tarihte tarihinde icra takibi ve ödeme emri tebliğ işlemini öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden, icra mahkemesine 06.04.2015 tarihinde yaptığı şikayet İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonradır. Kaldı ki, borçlunun başvurusu bir an için gecikmiş itiraz olarak değerlendirilse dahi İİK'nun 65/2. maddesi uyarınca gecikmiş itirazın maninin kalktığı tarihten itibaren üç günlük sürede yapılması gerekip, şikayetçi borçlu 23.02.2015 tarihinde Türkiye'ye giriş yaptığını bildirdiğine göre, bu tarihe göre 06.04.2015 tarihinde yaptığı başvuru yine yasal üç günlük sürede değildir. O halde mahkemece, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, esasının incelenerek kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/07/2022 NUMARASI : 2022/251ESAS- 2022/460 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı 28/04/2022 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Samsun İcra Müdürlüğünün 2022/24693 Esas sayılı icra dosyasında hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe konu icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin 29.03.2022 tarihinde yaşlı ve Parkinson hastalığı bulunan annesi Mümine Malkoç'a tebliğ edildiğini, tebliğ mazbatasının sunulduğunu, hakkında başlatılmış olan icra takibinden E-devlet üzerinden yeni haberdar olduğunu, haksız ve yersiz icra takibine itirazda bulunamadığını, takibin kesinleştiğini, alacaklı tarafından başlatılmış olan takibe konu borcun tarafına ait olmadığından borca itiraz ettiğini, icra takibinde belirtilmiş olan miktarın Atheer Frayyeh isimli Türk vatandaşı olmayan kişinin tedavi masraflarına ilişkin olduğunu...

      belli olduğu, bu nedenle tebligatın usulsüz olduğunun değerlendirildiğini, her ne kadar davalı vekili cevap dilekçesinde gecikmiş itiraz şikayeti olduğunu ve 3 günlük sürenin kaçtığını iddia etmişse de, dava konusunun gecikmiş itiraz olarak kabul edilemeyeceğini, zira gecikmiş itiraz için usule uygun tebligata rağmen muhatabın bir engel nedeniyle itiraz süresini kaçırmış olması gerektiğini, fakat itiraz edilen tebligatların açıklandığı üzere usulsüz olduğundan şikayetin kabulü ile, Konya 7....

      İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur...." hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....

        Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile 08/10/2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine karar verilmiş, davalı taraf şikayetin gecikmiş itiraza yönelik olduğunu, davacının usulsüz tebliğ şikayetinin olmadığını beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir. İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965- 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak, borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....

        ; ek kararın bozularak ortadan kaldırılmasına; soyut iddialar dışında delil olmaması nedeniyle takibin devamına karar verilmesine; borca itiraz nedeniyle %10 para cezasına hükmedilmesini; haksız itiraz sebebiyle %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini; yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu