WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/08/2020 NUMARASI : 2019/417 ESAS, 2020/371 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 3....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı vekili tarafından borçlu hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatılması üzerine, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; tebligat yapılan adreste oturmadığını beyan ederek gecikmiş itirazının kabulü ile takibin durdurulmasını talep ettiği, mahkemece gecikmiş itirazın kabulüne ve takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Somut olayda borçlu gecikmiş itiraz adı altında icra mahkemesine başvurmuş ise de, dilekçesinde ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürmüştür....

    YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın süresinde açılmadığını, söz konusu takibe yasal süresinde herhangi bir itiraz olmaması üzerine kesinleştiğini, borçlunun ikamet adresi olarak gözüken adresten 8 ay önce taşındığını, icra takibinde yapılan tebligatların usulüne uygun olduğunu, yapılan gecikmiş itirazın kötü niyetli olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacının gecikmiş itirazının kabulü ile İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün 2021/9813 Esas sayılı icra dosyasında davacı borçlu yönünden icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir....

    ederek takibin durdurulması neticesinde dava açma zorunluluğu doğduğunu, davalının haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ederek takibin durdurulmasına neden olduğunu, davalının -------sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

      İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz, süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Mazereti kabul ederse icra takibi durur. Bu durumda alacaklı ancak itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna gidebilir. Somut olayda, davacı - borçlunun tebliğ tarihinde yurt dışında olduğunu belirtmesi, dilekçesinde gecikmiş itirazdan söz etmesi sonuca etkili değildir....

      Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir. Davalı taraf icra takibine itirazında davacı alacaklı kurumun EPDK Kurul Kararları ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğine aykırı hareket ederek hesaplamalar yaptığını iddia ettiğinden bu iddialarını ispatla yükümlüdür. Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında Elektrik Mühendisi... tarafından düzenlenen bilirkişi raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli olup hükme esas alınmıştır. Davaya konu ... Mah. ... Cad. No:.. Küçükçekmece/İstanbul adresine ait ...no.lu hizmet numarasına ilişkin ve davalı adına düzenlenen 01.03.2021 son ödeme tarihli 440.362,44 TL tutarındaki faturanın düzenlenme nedeni incelendiğinde; Davalı şirket görevlilerince 09.02.2021 tarihinde “...Mah. ...Cad. No:.....

        Yapılan bu açıklamalara ve dosya kapsamına göre; davanın usulsüz tebligat şikayeti ile borca itiraz olduğu, hukuki tasnifin hakime ait olduğu, dava dilekçesi içeriğinden de anlaşılacağı üzere şikayetçi tarafça ödeme emrinin müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğinin iddia olunduğu, İİK'nun 65.maddesinde düzenlenen "gecikmiş itirazda" ise şikayet edene öncelikle usulüne uygun bir tebligat yapılması zorunluluğunun bulunduğu, dolayısıyla mahkemesince asıl dava dosyasında; davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespiti ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 03.08.2022 olarak düzeltilmesine, takibin şekline göre her türlü itirazın icra dairesine yapılması gerekli olduğundan takibin durdurulması talebinin ise reddine karar vermekle yetinilmesi gerekirken hem usulsüz tebliğ şikayeti hem de borca itiraz (gecikmiş itiraz) hakkında hüküm kurulmasının isabetli olmadığı anlaşılmıştır....

        Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda uyuşmazlığın İİK'nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekir. Borçlunun mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, 6100 sayılı HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir (Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12-258 esas 1991/344 karar sayılı kararı). O halde, mahkemece, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken gecikmiş itirazın şartlarının oluşmadığından bahisle ret kararı verilmesi isabetsizdir....

          Her ne kadar davacı takipten 21.08.2019 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiş ise de, UYAP'ta kayıtlı icra dosyasındaki evrak işlem kütükleri incelendiğinde, davacı vekilinin 08.01.2019 tarihinde borca itiraz dilekçesini ve vekaletnamesini sunduğu, aynı gün icra müdürlüğünce davacının borca itirazının süresinde olmadığından takibin devamına karar verildiği, bu durumda davacının iddiasının aksine takipten en geç 08.01.2019 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerektiği ve usulsüz tebliğ şikayetinin İİK'nın 16.maddesi gereğince öğrenme tarihinden itibaren başlayan 7 günlük süre geçtikten sonra 22.08.2019 tarihinde ileri sürüldüğü anlaşıldığından, Mahkemece şikayetin süreden reddine karar verilmesi isabetlidir. Şikayetin süresinde ileri sürülmediği açık olduğundan, Mahkemece tebliğ tarihinde davacının yurt dışında olup olmadığının araştırılmasına da gerek yoktur....

          (Hukuk Genel Kurulu'nun 18.04.2001 tarih 2001/6-386 esas 2001/389 karar sayılı kararı) Bu durumda uyuşmazlığın İİK.nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 Sayılı Kanunun 32.maddesine göre çözümlenmesi gerekir (HGK.nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 E. 1991/344K.) 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 32.maddesinde, "Tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur", hükmüne yer verilmiştir. Borçlunun usulsüz tebliği öğrendiği tarih olarak bildirdiği 11.10.2004 tarihinden sonra 13.10.2004 tarihinde Mahkemeye yaptığı başvurusu yasal 7 günlük sürededir. Borçlu vekilinin Mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HUMK' nun 76. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı yasanın 32.maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir....

            UYAP Entegrasyonu