Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

belli olduğu, bu nedenle tebligatın usulsüz olduğunun değerlendirildiğini, her ne kadar davalı vekili cevap dilekçesinde gecikmiş itiraz şikayeti olduğunu ve 3 günlük sürenin kaçtığını iddia etmişse de, dava konusunun gecikmiş itiraz olarak kabul edilemeyeceğini, zira gecikmiş itiraz için usule uygun tebligata rağmen muhatabın bir engel nedeniyle itiraz süresini kaçırmış olması gerektiğini, fakat itiraz edilen tebligatların açıklandığı üzere usulsüz olduğundan şikayetin kabulü ile, Konya 7....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 14/02/2022 tarihinde Covid-19 hastalığına yakalanan müvekkilinin Fethiye İcra Müdürlüğü'nün 2022/1302 esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emrini 15/02/2022 tarihinde evde karantina altına alındığını ve zorunlu izolasyon sürecinin başladığı dönemde tebliğ alındığını, 28/02/2022 tarihinde iki haftalık karantina süreci biten müvekkilinin aynı gün 28/02/2022 tarihinde bulunduğu yer icra müdürlüğüne giderek yetkili icra memuruna mazeretini yazılı olarak bildirdiğini ve ödeme emrinde belirtilen borca itiraz etmek istediği beyanında bulunduğunu, icra memurunun bu durumu gözetlediğini, ancak davalıyı yönlendirerek, re'sen gözetilmesi gereken itiraz süresinin kesin olması kuralının istisnası olan ve borçlunun kusuru olmaksızın, bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edemediğinde, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz hakkı tanıyan, İcra ve İflas Kanunu'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz yoluna sevk ettiğini...

İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur...." hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965- 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca itiraz Uyuşmazlık, davalı aleyhine kira sözleşmesine dayalı haciz ve tahliye istekli olarak yapılan ilamsız icra takibine gecikmiş itiraz ile takibin durdurulması istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 27.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde usulsüz tebligatın iptali ile gecikmiş itirazın kabulüne ilişkindir. İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğü 2018/30705 Esas sayılı icra takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu ve dava dışı borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 13/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacı - borçlunun vekili aracılığıyla 24/12/2018 tarihinde icra müdürlüğüne gecikmiş itiraz dilekçesi sunularak yetki itirazının yanında borca, faize ve ferilerine itiraz edildiği görülmektedir. İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965- 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir....

      Her ne kadar şikayet dilekçesinde gecikmiş itirazdan da söz edilmekte ise de; İİK’nun 65.maddesine dayanan gecikmiş itirazın kabulü öncelikle usulüne uygun tebligat yapılmış olmasını gerektirir. 6100 sayılı HMK'nun 33. maddesi (mülga 1086 sayılı HUMK'nun 76. maddesi) uyarınca olayları bildirmek taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ve uygulanması gerekli kanun hükmünü de saptayıp, çekişmeyi gidermek hakime ait olduğundan ve özellikle borçlu vekilinin 10.01.2013 tarihli beyanından başvurunun, usulsüz tebliğ şikayeti olarak kabulü gerekir. Mahkeme kararında bu nitelemenin yanında gecikmiş itirazın kabulü şeklinde de hüküm kurulmuş ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından "..İİK’nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Maddeden de anlaşılacağı üzere gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın yapılmış olmasıdır. Tebligatın davacının nüfusa kayıtlı olan adresi "Kaletepe Mah. 965. SK. No:103- 2 İç Kapı No:10 Kırıkkale" adresine ödeme emri gönderildiği, tevziat saatlerinde adresinde bulunamadığından mahalle muhtarına tebligatın bırakıldığı ve komşusu Uğur Altuntaş'a haber verildiği görülmüştür....

        İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir." hükmü yer almaktadır. Anılan hükmün uygulanabilmesi için borçluya tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK'nun 62. maddesi gereğince; borçlunun her türlü itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacı borçlu hakkında yapılan ilamsız takipte icra müdürlüğüne İİK.62....

        İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/358 Esas sayılı dosyasında müvekkili adına çıkarılan ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğunun tespitine, TK'nın 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihi olan 09/09/2020 tarihinin tebliğ tarihi sayılmasına, diğer taleplerin icra müdürlüğünce değerlendirilmesine karar verildiğini, bu karar sonrasında gecikmiş itirazlarının değerlendirilmesi yönünde icra müdürlüğüne talepte bulunmalarına rağmen, 22/01/2021 tarihinde talebin reddine karar verildiğini, İzmir 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/358 Esas sayılı dosyasına sunulan itiraz dilekçesinin 30/11/2020 tarihli talebine ekli olarak sunulduğunu belirterek, müdürlüğün şikayete konu 22/01/2020 tarihli kararının kaldırılmasına, gecikmiş itiraz dilekçesinin mahkeme kararının hüküm kısmının 2 nolu bendinde belirtildiği şekilde icra müdürlüğü tarafından değerlendirilerek takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....

        UYAP Entegrasyonu